Geçmişi yeniden kurmak

Güncelleme Tarihi:

Geçmişi yeniden kurmak
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2021 10:28

Zeynep Gögüş, ‘Yok Çünkü Telafisi’nde hem kişisel hem de tarihin geçmişine yolculuk yaparak anıları ne kadar tahrif ettiğimizi tartışıyor. Çünkü kimse kendi acılarıyla, kabahatleriyle, kusurlarıyla yüzleşmek istemiyor.

Haberin Devamı

İlk romanı ‘Işık Ülkesinden’ ile 2019’da Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanan Zeynep Göğüş’ün ikinci kitabı ‘Yok Çünkü Telafisi’, başarının asla tesadüf olmadığını kanıtlıyor. Brüksel’de yaşayan gazeteci Murat Bora’nın bitpazarında bulup aldığı tıraş sehpasını Sultan II. Abdülhamit’in yaptığını öğrenmesiyle başlayan macera; geçmişle barışmayı, coğrafyayla yüzleşmeyi, aile sırlarını, oryantalizm-oksidantalizm tartışmalarını, kadın-erkek ilişkilerini sorguluyor. Ve evet, tüm bunları tek bir roman yapıyor.

SİTARE HANIM’IN SIRRI
Tıraş sehpasının Brüksel’de yaşayan Göker ailesine ait olduğunu öğrenen Murat onlarla tanışıyor ve tesadüf eseri kendini ailenin hikâyesinin anlatıcısı olarak buluyor. Oğuz Göker ondan ailesinin tarihini yazmasını istiyor. Bu tarih Osmanlı’ya, Antep-Halep hattına, hatta Urfa-Kudüs hattına kadar uzanıyor. Ancak Oğuz Göker o tarihi kendi zihninde yarattığı gibi anlatıyor. Çünkü kendi acılarıyla, kabahatleriyle, kusurlarıyla yüzleşmek istemiyor. Kendi inşa etmek istediği gibi yazılsın istiyor hikâyesi. Ama öyle olmuyor çünkü o hikâyede sadece Oğuz Göker yok, karısı Sitare Hanım da kızı Handan da var. Ve onlar geçmiş bilinsin istiyor... Murat Bora da merakına yenik düşüyor hep ve Oğuz Göker’i kızdırmak pahasına tüm sırları aralamak istiyor. Araladıkça da kitabın yolculuğunun sınırları hem coğrafya hem de psikoloji açısından daha da çok genişliyor. Sitare Hanım’ın kayıp kimliği çıkıyor ortaya. Hep haykırmak istediği ama hep sustuğu kimliği ifşa oluyor. Handan ise yaşadığı trajedinin ardından hayata, uyum sağlamaya karşı koyarak direniyor. Aynı zamanda da muhalif bir karakter, zaten babasını küçük düşürmek pahasına ailenin tüm sırlarını açıklayan da o. Ailenin sırlarının ortaya çıkmasıyla aslında her birimizin anılarımızı bazen isteyerek bazen farkında olmadan nasıl da değiştirdiğimizi görüyoruz. Yazar ustalıkla hem insanların hem de onların hikâyelerinden yola çıkarak ülkelerin geçmişlerindeki tahrifatları sorguluyor.

Haberin Devamı

BAZI ACILARIN TELAFİSİ YOK
Kişisel hikâyeyi bir yana bırakıp coğrafyaya gidersek karşımıza Nazilerden kaçan Yahudilerden Ermeni olaylarına kadar pek çok boyut çıkıyor romanda. Göğüş tüm bunları aile hikâyelerinin içine zarifçe sığdırıyor. Asla göze batmadan aynı potada uyum içinde eritiyor. Aslında her şeyin nasıl da birbirine bağlı olduğunu hatta tetiklediğini görüyoruz ‘Yok Çünkü Telafisi’nde.
Kitapta en çok dikkatimi çeken konulardan biri de oryantalizm sorgulaması. Yazar kimi zaman Murat Bora’nın, kimi zaman onun sevgilisi Anais’in gözünden Batı’dan Doğu’ya bakışı göstererek çokça eleştirel tespitte bulunuyor. Hatta Anais zaman zaman Doğu’dan gelen Batılılaşmış kahramanı Murat’ı oksidantalist olmakla suçluyor. Bunu yaparken de Murat’taki gizli oryantalizmi kısmen de olsa deşiyor.
‘Yok Çünkü Telafisi’, sınırları çok geniş bir roman.
Her kahramanın arka planında yepyeni bir tartışma konusu çıkıyor ortaya. Eğer ismine takıldıysanız, hemen belirteyim, o kitaptan bir replik. Ama kitapta bazı acıların telafisinin olmadığını da anlatılmıyor değil. Handan’ın yaşadığı evlat kaybı, toplumsal suçlar... Göğüş de bu konuda “Bence hayatta bazı şeylerin telafisi olmayacağını bilerek yaşamak bizi daha özenli kılar. Kendi acılarımızın içinden çıkmak için de onları telafi etmek yerine onları tekrar etmemeye çalışarak yaşamış oluruz” diyor.

Haberin Devamı

Geçmişi yeniden kurmak
Yok Çünkü Telafisi
Zeynep Göğüş
Everest Yayınları, 2021
286 sayfa, 29 TL.

BAKMADAN GEÇME!