Geçmiş, bugün ve geleceği yan yana getiren roman

Güncelleme Tarihi:

Geçmiş, bugün ve geleceği yan yana getiren roman
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2019 15:49

Cihan Uğurlu ilk romanı ‘Bir Luvi’nin Ölümü’nde okurlarını Anadolu’nun ilk yerleşik halkları olduğu tahmin edilen Luviler’in dünyasına götürüyor.

Haberin Devamı

Edebiyat, en başından bugüne hayata dair akla gelebilecek her şeyden beslenmeye devam ederken, belki de en çok ilham aldığı ya da beslendiği, hikâyelerini oluşturduğu ya da mekânlarını kullandığı, karakterlerini esinlendiği ya da bizzat karakterlerinin öyküsünü odağına aldığı tarihle iç içe oldu. Öyle ki, dünyanın istisnasız her döneminde ve her ülkesinde ya da bölgesinde romancılığın bir dalı olarak “tarihi roman” türünü doğuracak kadar çok eser verildi.
Polisiyeden bilim kurguya, aşk romanlarından diğer tüm türlere edebiyatta daima yerini alan tarih anlatıcılığına bugünlerde bir yenisi daha eklendi: Cihan Uğurlu’nun ilk romanı “Bir Luvi’nin Ölümü”.
Roman, okurlarını bundan binlerce yıl evveline, milattan önce 2 bin ile bin yılları arasında yaşadığı ve Anadolu’nun ilk yerleşik halkları olduğu tahmin edilen Luviler’in dünyasına götürüyor. Ancak bu zaman yolculuğunu bir tarih anlatısı ile değil, bir roman kurgusu içinde aktarıyor.

Haberin Devamı

Eser, baş kahramanımız yaşlı adamın, geçmişinin izlerini sürmek için çocukluğunun geçtiği o sahil kasabasına gitmesiyle açılıyor. Çocukken hep uzaktan izlediği Arkeolog Jale Hanım ve eşinin çocukluk günlerinde her ne kadar çok istese de bir türlü yaklaşmaya cesaret edemediği evlerine giden adam, orada tüm geçmişi çocukken bıraktığı gibi buluyor. Hiç değişmeden aynı yaşında görünen Jale Hanım ve eşi ile karşılaşmasının şaşkınlığını atlatamadan, bir anda kendisini bugünün Kemer ve Olimpos Dağı civarında bundan binlerce yıl öncesinde var olan İmmar halkının yanında buluveriyor.
Ve esas öykü böylece başlıyor.

Yapılan arkeolojik araştırmaların sonunda bugün artık Hititler ile akraba oldukları düşünülen, Anadolu’nun bilinen ilk yerleşik halkı olan Lutiler’in yaşadığı bu coğrafyada Hulli adlı kahramanın hüzün dolu hayat hikâyesi romanda yerini alıyor. Elbette sadece Hulli’nin hikâyesi değil anlatılan. Uğurlu, Luti halkının günlük hayatı, kültürü, gelenekleri, inanç sistemi ve dönemin siyasi düzenini bu kurgusal hikâyenin içine ustalıkla yerleştirerek ritmini hiç kaybetmeyen bir anlatı sunuyor okuruna.
“Bir Luti’nin Ölümü”nün ulaştığı başarılardan biri, kuşkusuz, birçok tarihi bilgiyi bir araya getirmesi. Yazar bununla da kalmayarak bu bilgileri kurgusal bir metne incelikle yerleştirmeyi başarırken gerçek ve kurgunun bir araya getirilişi sırasında gerçekçilik ve akıcılığı korumayı başarıyor. Bu da ortaya hem bilgisi bol hem de hikâyeciliği güçlü bir eser çıkarmış.
Romanın çarpıcı yanlarından biri, binyıllardır yok edilemeyen sorun olan cinsiyetçiliğin Lutiler ve o dönemin diğer toplulukları içinde de nasıl var olduğunu, erkek egemenliğinin dönem halkları içinde ne denli acımasız yaşandığını küçük ama önemli anlarda gösteriyor oluşu.

Haberin Devamı

Gelelim yazarın diline… Bu, Cihan Uğurlu’nun ilk romanı. Güçlü bir hikâyeyi kaleme alırken yer yer mitolojik bir anlatım seçen Uğurlu, dilinde bölümler arasında değişime giderek bugün ile geçmiş arasındaki farkı anlatısında zekice hissettiriyor.
Romanın sürprizi ise sonunda, Stephen Hawking’e gönderilen bir selamla ve tüm boşlukları başarıyla dolduran bir finalle sunuluyor.
Türkiye’de haklarında sadece birkaç kitabın kaleme alındığı Lutilerle ilgili zengin bilgileri barındıran ve öte yandan bir adamın hüzünlü hayat öyküsünün bu bilgilere eşlik ettiği “Bir Luti’nin Ölümü” tarih meraklısı okurunun yanı sıra yepyeni bir yazarla ve güçlü bir eserle tanışmak isteyen okurunu bekliyor.

Haberin Devamı

Geçmiş, bugün ve geleceği yan yana getiren roman
BİR LUVİ’NİN ÖLÜMÜ
Cihan Uğurlu
Edebiyatist, 2019
168 sayfa, 18 TL.

BAKMADAN GEÇME!