Güncelleme Tarihi:
Bu topraklarda futbolun en üst düzeyde oynandığı organizasyon olan ‘Süper Lig’ ya da kuruluştaki adıyla ‘Milli Lig’, ilk kez 1959’da resmi olarak ‘start’ almıştı. 1962-63 sezonunda ismi ‘Türkiye 1. Futbol Ligi’ olarak değiştirilen bu oluşum, uzun süre ‘eski payitaht’ın temsilcilerinin domine ettiği bir yarışmanın ifadesiydi. Kuruluş tarihleri 1903, 1905 ve 1907 olan Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin sürüklediği ve sezon sonları sadece bu takımlardan birinin ipi göğüslediği bir mücadeleye tanıklık ediyordu futbolseverler. Yarış onların etrafında dönüyor, ülkenin yetişmiş kalburüstü yeteneklerini ya da kaliteli yabancı futbolcuları genellikle onlar transfer ediyor, basının ilgisi de hep ‘üç büyükler’ adıyla maruf bu grubun üzerinde oluyordu. ‘Anadolu takımları’ parantezinde ele alınan grup ise pastadan küçük dilimler alabiliyor, zaman zaman adeta saman alevi gibi parlıyorlar ama nihai mutluluğa, yani ‘Şampiyonluğa’ bir türlü erişemiyorlardı. Göztepe’nin Avrupa kupalarındaki başarısı, Eskişehirspor’un 70’lerin başındaki çıkışı ortama elbette farklı bir renk ve hava katıyordu lakin genel gidişatı değiştiremiyordu.
Ve nihayetinde 1973-74 sezonunda futbol tarihimizin akışını değiştirecek bir hamle geldi. Türkiye 2. Futbol Ligi’ni iki Karadeniz takımı; Zonguldakspor ve Trabzonspor ilk iki sırada tamamlayarak bir üst lige terfi ettiler... Bu ikiliden Bordo-Mavi olanı 1974-75 sezonunu bir tür sahayı ve ortamı tanıma şeklinde geçirdi ve 1975-76’da, lig tarihinin dördüncü şampiyonluğunu kazanarak tüm dengeleri değiştirdi. Ait olduğu yörenin hırçın, inatçı, kararlı karakterini bir anlamda sahada da yeniden üreten, tuttuğunu koparan bir takım vardı ortada. İkinci ligden çıkıp bir sezon sonra şampiyonluğa ulaşmak, dünyanın hangi yerinde olursa olsun büyük bir olaydır ve Trabzonspor, bu başarıyı sürekli kılan bir model ortaya koymuştu. Üstelik uzun yıllar kendi coğrafyasından yetişmiş iki teknik direktörün (Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer) yanı sıra yörenin yetenekli gençlerinden oluşmuş ve profesyonel seviyeye yükselmiş takım profiliyle...
Bordo-Mavililer, ‘Üç İstanbullu’ya ligi dar ederken ve başarıyı uzun bir süreye yayarken özellikle evi Avni Aker’i de her takım için zorlu bir sınav alanına dönüştürüyordu. Genel gidişatta yerli takımlar için korkulu bir liman olan bu mabetten, Liverpool, Inter, Barcelona gibi Avrupa’nın devleri de boynu bükük ayrılıyordu. Daha sonra futbol giderek ‘endüstriyel’ takısını alıp dinamikleri hafiften değişmeye başlayınca Karadeniz’in hırçın sularına ait yapı da başka teknik direktörler ve futbolcu profilleriyle yoluna devam etmeye ve ‘modern zamanlar’a tutunmaya çabaladı. Müzedeki altı şampiyonluğa yedincisini eklemek için çok uğraş verdi ve nihayetinde geçen sezon, tam 38 yıl sonra tekrar ‘mutlu son’a ulaştı.
Bu sezonun öyküsünü anlatan belgeseller, kitaplar, yazılı ve görsel notlar bildiğim kadarıyla henüz ortaya çıkmadı. Ama öte yandan takımın kongre üyelerinden Yavuz Saltık’ın çabalarıyla ve Aytekin Akay’ın editörlüğüyle ‘Öteki Trabzonspor’ adlı ilginç bir çalışma yakın zaman önce kitabevi raflarını süsledi. Trabzon doğumlu ya da kökenli olmayıp Bordo-Mavi renklere gönül veren ya da futbol sevdasına paralel bir biçimde yolu bu takımla zaman zaman kesişenlerin kaleme aldığı yazılardan oluşan bu kitap, kayda değer bir çaba olarak bence tarihe özel bir not düşüyor.
Alfa Yayınları’ndan çıkan kitapta şu isimlerin yazıları bulunuyor: Şamil Ekinci, Vahap Coşkun, Musa Eroğlu, Yılmaz Okumuş, Öner Yağcı, Cevdet Polat, Mehmet Bekaroğlu, Nevzat Aydın, Fatih Mehmet Maçoğlu, Ercan Yılmaz, Ali Fikri Işık, Sinem Fıstıkoğlu, Şenay Aydemir, Ali Ayçil, Abiş Hopikoğlu, Hayati Koca, Ali Eroğul, Erdoğan Arıkan, Mustafa Önder Gökçe, İsmail Güney Yılmaz, George Leekens, Mehmet Demirkol, Rafet El Roman, Mahir Polat, Özcan Alper, Seracettin Bedirhanoğlu, Başar Hatırnaz, Mete Güney, Sevecen Tunç, Gökhan Güler, Barış Avşar, Uğur Biryol, Cihat Yıldırım, Elif Neslihan Sağır, Deniz Reha Özilhan, Abdullah Alpaydın, Hüseyin Ekmekçi, Yılmaz Evat, Çetin Alpagut, Taylan Özgür Kiraz, Bülent Gürkan, Ali Türkyılmazoğlu, Sait Işık, Fırat Korkmaz, Senar Yıldız, Mustafa Oltulu, Abdurrahim Karabulut, Şefki Safçı, İbrahim Aydın, Mesut Gengeç, Nazım Hikmet Erkan, İlias İoannidis ve naçizane bendeniz...
Sonuç olarak son derece kurak bir futbol yazınına sahip ülkemiz için farklı bir adım ‘Öteki Trabzonspor’, tavsiye ederim...