Güncelleme Tarihi:
Eserleri dilimize çevrilen pek çok yabancı yazar artık kitap fuarları vesilesiyle ülkemize gelip okurlarıyla buluşuyor, çeşitli etkinliklere katılıyor. Fuarların olmadığı zamanlarda bu ziyaretler çok seyrekti.
Üstelik öyle pek imza günü de yapılmazdı.
Davet üzerine geldiklerinde ülkemizi gezerler, kendileriye yapılan söyleşilerde de düşüncelerini aktarırlardı.
Hürriyet Yayınları’nı yönetirken, Giorgio Bassani’nin (Bologna, 1916 - Roma, 2000) Faşizmin İtalya’yı işgalini anlatan ‘Kararan Bahçeler’ (Finzi Kontini’nin Bahçesi) kitabını çevirtip yayımlamıştım. Kendisini İstanbul’a davet ettik. Maçka Oteli’nde buluşmuş, kitabı ve edebiyat/siyaset ilişkisi üzerine konuşmuştuk. Neşeli, ince alayın konuşmalarına yansıdığı hoş bir yazardı. Yapı Kredi Yayınları tarafından ‘Balıkçıl’ının yayımlandığını okuyunca, anılar yumağından bir seçim yaptım. Gerçekten de, severek yayımladığım kitaplardan biriydi. Ünlü İtalyan yönetmen Vittorio de Sica da romanı filme aktarmıştı. Vasili Vasilikos’un ünlü romanı ‘Z’ (Ölümsüz) Türkiye’de ilk yayımlandığında büyük ilgi görmüş, siyasal içeriği aydın okur tarafından beğenilmişti. Lambrakis’in siyasi bir cinayete kurban edilmesini işliyordu romanda. İstanbul’a geldiğinde The Marmara’da buluştuk. Elbet konumuz ‘Z’ idi, bir fikre tahammülsüzlüğün öyküsünü yazdığını söyledi. Bir kahramanın ekseninde siyasi ortamı anlatıyordu. Roman daha sonra Costa-Gavras tarafından filme aktarıldı. Ona göre, romanın ortaya çıkışı şehirleşme ile başlamıştı. Roman bir şehir türüydü. Son yıllarda tanıştığım ve sevdiğim bir diğer isim de Alman yazar Sten Nadolny idi. Onun da ‘Selim ya da Konuşma Yeteneği’ adlı kitabını yayımlamıştım. Frankfurt Kitap Fuarı’nda yeni kitabı onuruna verilen yemeğe beni de davet etmişti. Cengiz Aytmatov’la da yine Frankfurt Kitap Fuarı’nda tanışmıştım. Çok sevdiğim bir başka yazar da Alberto Manguel’di. On yedi yaşında ayakkabı bağlamayı öğrendiği için ancak yazarlık yapacağına karar verdiğini yazmıştı. Ben de aynı yaşlarda ayakkabılarımın bağcıklarını bağlamayı öğrendiğimi söyleyince; kitabını ‘fantastik dostuma’ diye imzalamıştı. Bizzat tanıştığım bütün yazar dostlarımla belki de ‘ayakkabısını bağlamayı geç öğrenenler kulübü’ üyesiyizdir diye düşündüm. Manguel başta olmak üzere onlar da benim ‘fantastik dostlarım’. Tanıştıklarımın belleğimdeki izleri hiç silinmedi.
Amacımı tekrarlayalım. Giorgio Bassani, Vasili Vasilikos, Sten Nadolny, Cengiz Aytmatov, Alberto Manguel’in kitaplarını bulup alabilirsiniz.
Bir edebiyat şöleni yaşayacağınızdan eminim.