Güncelleme Tarihi:
Romanın başkarakteri Carrie, doğaya sonsuz bir sadakatle bağlı. Ağaçların serinliğini, denizin hırçınlığını; dağların başı yüksek duruşunu seviyor. Yeni maceralara atılmak, bedeninin ve kalbinin ritmini dinlemek onu doğanın amansız çağrısına kulak vermekten alıkoyamıyor. Bu sebeple kimi zaman motoruna atlıyor ve dağlara yolculuk ediyor kimi zaman tepelere koşarak tırmanıp bir ağaca yaslanarak doğayı dinliyor. Tüm bunları yaparken yalnız olmak gibi bir kaygısı yok çünkü onu çok seven yol arkadaşı her zaman yanı başında oluyor. Yalnız başına yaptığı seyahatlerde ise onu anlayışla karşılayarak özel yaşamına yer açıyor. Bir çocukları olacağını öğrendiklerinde ise içlerinde barındırdıkları sevgi büyüyor, bir kişiye daha yer açılıyor: Jake…
Tüm bu huzurun ortasında Carrie’yi yeni bir macera bekliyor: Anne olmak! Aslında onun zorlandığı şey karnında taşıdığı cana vereceği sevgi ya da onu yetiştirmek değil. Toplumun dayattığı annelik klişeleri. Bir anne tek başına seyahat edebilir mi? Hem de çocuğunu babasına emanet ederek… Bir anne sırt çantasını alıp dağlara tırmanabilir mi? Ya İtalya gezisi?
Kitap, yabanıl bir annenin bu sorular ekseninde nasıl savrulduğunun öyküsü... Annelik klişelerine boyun eğmeyen, ezber bozan; özgür ruhlu bir anne çıkarıyor karşımıza. Hem özgür bir birey hem iyi bir ebeveyn olmanın mümkün olduğunu gösteriyor.
İnsanlara ‘vahşi’ benliklerini özgür bırakmaları ve kucaklamaları konusunda güç veren Free Your Wild’ın kurucusu olan bağımsız yazar Carrie Visintainer’ın kaleme aldığı ‘Yabanıl Anne’, ‘ben’ olmaya çalışman herkesi önüne yeni rotalar çizerek özgürleştirmeye aday…