Evlerimizdeki kediler, tabaklarımızdaki inekler ikilemi

Güncelleme Tarihi:

Evlerimizdeki kediler, tabaklarımızdaki inekler ikilemi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2020 13:43

‘Hayvanlar hakkında tutarlı düşünmek neden bu kadar zordur?’ altbaşlığıyla yayımlanan ‘Sevdiklerimiz, Tiksindiklerimiz, Yediklerimiz’de Hal Herzog, ‘evlerimizdeki kediler, tabaklarımızdaki inekler ikilemi’ olarak özetleyebileceğimiz kapsamlı bir insan-hayvan ilişkisinin derinlikli portresini çıkarıyor. Kitap şimdiden alanında bir külte dönüşmüş durumda.

Haberin Devamı

Basit gibi görünen ama yanıtlanması oldukça zor bir soru: “Hayvanlar hakkında tutarlı düşünmek neden bu kadar zordur?” Bu sorudaki kilit diye niteleyebileceğimiz kelime ise ‘tutarlılık’tan başkası değil.
Değil çünkü ‘Sevdiklerimiz, Tiksindiklerimiz, Yediklerimiz’ kitabının yazarı Hal Herzog, kitabına altbaşlık olarak verdiği bu soruyla hem dostumuz sayılan hem de pek çok kişinin besini olan ‘hayvan’ın insan hayatındaki yeri üzerine ortaya çıkmış tüm çelişkilerin altını çiziyor bu kelimeyle. Yine bu kelimeyle; hayvanları bugün içine almış şiddet sarmalı da dahil pek çok meselenin peşine düşüyor Herzog yönelttiği soruya kattığı anlam zenginliği çerçevesinde.
Hal Herzog bir antrozoolog. 30 yılı aşkındır süren meslek yaşantısı süresince, insanlar ile hayvanlar arasındaki ilişkinin psikolojik boyutlarını ele aldı, hâlâ alıyor. Hayvan hakları aktivizmi, horoz dövüşlerine ilişkin insanların çarpık ahlaki yargıları, evcil hayvan bakıcılığının dünden bugüne geçirdiği dönüşüm ve hayvan destekli terapilerin verimliliği gibi insan ile hayvanı bir araya getiren ve hep o sorudaki ‘tutarlılık’ çevresinde genişleyen meseleler üzerine kaleme aldığı makaleleriyle tanındı. Dünyaca ünlü gazetelerde yazdığında da meselesi bu türden konulardı ve Herzog, çok da tanınırlığı olmayan mesleğini, ortaya attığı yukarıdaki gibi sorularla, dünyaya tanıttı. Dolayısıyla fikirlerini de...
Örnekse Herzog’un dokuz dilde kendine okur bulmuş, yakın zaman önce de Türkçeye çevrilmiş kitabı ‘Sevdiklerimiz,Tiksindiklerimiz, Yediklerimiz’...
Herzog, kitabında, ‘evlerimizdeki kediler, tabaklarımızdaki inekler ikilemi’ olarak özetleyebileceğimiz kapsamlı bir insan-hayvan ilişkisinin derinlikli portresi üzerine düşünüyor. Kapsamlı çalışması boyunca ele aldığı meselelerin hepsi bu çelişki ekseninde ve Herzog, bu çelişkileri gerek kendi yaşamından gerekse de kendi çevresinin başına gelmiş örneklerden yola çıkarak çerçevelendirmeye çalışıyor. Tabaklarımızda yiyecek olanların da, evlerimizde dostumuz olanların da birer ‘hayvan’ olduğunu hatırlatıyor Herzog bize. Bu bağlamda kimi yerde ‘dost’, kimi yerde has bir ‘yiyecek’ olarak yer değiştiren hayvanların insan hayatındaki yerinden yola çıkarak nasıl bir ikilem içine düşüldüğünün de üzerine gidiyor yazar ayrıca.
Ele aldığı meselelerin düşündürücülüğü ve vuruculuğu sayesinde ‘Sevdiklerimiz, Tiksindiklerimiz, Yediklerimiz’, çevrildiği dillerdeki pek çok okur için bir külte dönüşmüş durumda. Bu, Herzog’un kitabını çok canlı ve yaşanmış örneklerle beraber inşa etmesinden kaynaklanıyor. Pek çok okur kitapla birlikte aslında kendine sorduğu fakat cevapları noktasında takılıp kaldığı meselelerin kanlı canlı hallerini görüyor. Dolayısıyla etik açıdan diğer insanların nasıl adım attığını görüyor ve bu bağlamda bir sürü insan hayatının Herzog ve kitabı ile birlikte değiştiğini, başka yöne savrulduğunu söylemek mümkün.
Kimi bir vegan olarak yaşamına devam etmeye başlıyor, kimi yıllardır evinde beslediği hayvanını azat ediyor, kimi ise hayatındaki hiçbir şeyi değiştirmese de Herzog’un kendinizi sorgulamanıza yol açan fikirleriyle mücadele ediyor...
Herzog’un sizde nasıl bir etkiye yol açacağını merak ediyorsanız, kitabın sayfaları sizi bekliyor.

SEVDİKLERİMİZ TİKSİNDİKLERİMİZ 

Evlerimizdeki kediler, tabaklarımızdaki inekler ikilemi

YEDİKLERİMİZ -  

HAYVANLAR HAKKINDA
TUTARLI DÜŞÜNMEK NE KADAR ZORDUR?

Hal Herzog
Çeviren: Yeşim Seber
Yapı Kredi Yayınları, 2019
392 sayfa, 38 TL.

BAKMADAN GEÇME!