Güncelleme Tarihi:
Stella Rimington, 1965-1996 yılları arasında İngiltere iç istihbarat teşkilatı MI5’ta çalıştı. Bu sürenin son dört yılında MI5’ın ilk kadın genel direktörü olarak görev yaptı. Genel direktör olduktan sonra teşkilatın kamuoyuna açıklığını artırmak için çaba gösterdi. Dünyanın en gizli istihbarat teşkilatlarından MI5’ın hem kamuoyunda ilk kez tanınan hem de kamera karşısında ilk görünen kadın genel direktörü oldu. Ian Fleming’in casus romanları kahramanı James Bond’un maceralarından uyarlanan filmlerde Judi
Dench’in hayat verdiği ‘M.’ karakteri için de model oldu. Rimington 1996’da istifa ettikten sonra casus kitapları yazarı olarak yeni bir kariyer inşa etmeye başladı. Yarattığı MI5 ajanı Liz Carlyle’ın dokuzuncu macerası ‘Çifte Kıskaç’ da İngiliz dış istihbarat servisi MI6’in yeni şefinin yeni bir şeffaflık çağını başlatmak için bir kamu sözcüsü tutmaya karar vermesini içeriyor. Şef yalnızca teşkilatın açıklığının, İngiliz vatandaşlarının gözetlenme konusundaki genel endişeleri azaltabileceğine, yayılan protestoları bastırabileceğine inanıyor. Gizliliğin en önemli şey olduğu istihbarat dünyasında bir de Putin’in İngiltere’deki muhaliflerinden almaya çalıştığı intikam, işleri daha da karmaşıklaştırıyor.
‘Çifte Kıskaç’ta ana karakterlerden ister Jasminder Kapoor gibi sivil özgürlükler avukatı olsun, ister MI5 personeli Peggy’nin sevgilisi öğretim görevlisi Tim Simpson, İngiliz vatandaşları her sözlerini ve hareketlerini takip ettiğini düşündükleri yeni gözetim rejimine karşı temkinli davranıyor. Tabii bunda Edward Snowden’ın 2013’te NSA’in (Ulusal Güvenlik Ajansı) hukuka aykırı gözetleme yaptığına dair deliller içeren belgeleri ortaya çıkarmasının payı büyük. İngilizlerin protestolarının önüne geçmeye çalışan MI6’in yeni şefi Peter
Treadwell, iletişim direktörü pozisyonu için Paris’teki başarısız bir terörle mücadele operasyonunun ardından işine yeni dönmüş MI5 ajanı Liz Carlyle’a teklif götürüyor. MI5’ta karşı casusluk birimindeki görevini bırakmak istemeyen Liz ise bu pozisyon için insan hakları aktivisti Jasminder’i tavsiye ediyor. Jasminder gözetim devleti fikrine karşı çıksa da bu göreve ılımlı yaklaşıyor. Jasminder görevine başladığı günlerde Ukrayna’daki muhbir Amerikalılara, Rusya’nın İngiliz hükümetini istikrarsızlaştırma niyetiyle Batı karşıtı casusları MI5 ve MI6’e yerleştirdiği bilgisini iletiyor. Bir anlamda İngiltere ve Rusya Soğuk Savaş döneminden sonra yeniden karşı karşıya geliyor. Jasminder yeni sevgilisi Norveçli bankacı Laurenz Hansen’ın yeni göreviyle ilgili merakını gideredursun, Liz ise karşı casusluğun sert dünyasında Putin Rusya’sının tehditlerinin yeni kanıtlarını ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Gazete manşetlerine hepimizden daha keskin bir gözle bakan
Rimington, manşetlerin perde arkasında yaşananları kurguladığı öyküsünü James Bond’un ‘M.’inden beklenebilecek keskin bir otoriteyle anlatıyor. Yavaş bir tempoda başlayan kitap istihbarat dünyasının özel ve gizli bölümlerine girdikçe, Liz ipuçlarını buldukça hızlanıyor. Eski bir genel direktör olarak Rimington, okuyucunun bu yolculuğunda istihbarat servisleriyle ilgili pek çok ilgi çekici ayrıntıyı da sunuyor. Rimington, istihbarat servislerinin duvarlar arkasında kalan kısmını canlı bir şekilde tasvir ediyor ve geleneksel olarak erkeklerden kurulu bir ortamda çalışan bir kadının rolünü tasvir ediyor. Rimington kitaplarında yeniyseniz, bu roman bağımsız olarak okunabilir. Ama okuduktan sonra ‘Liz Carlyle’ serisindeki diğerler maceraları da okumak için geriye doğru ilerlemek isteyeceğinizden emin olabilirsiniz.
ÇİFTE KISKAÇÂ
Stella Rimington
Çeviren: Mehmet Gürsel
Yapı Kredi Yayınları, 2020
360 sayfa, 34 TL.