EÅŸitsizlik gerçeÄŸine çocuk gözünden bakış

Güncelleme Tarihi:

Eşitsizlik gerçeğine çocuk gözünden bakış
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 07, 2022 12:10

Severine Vidal çocuk edebiyatına nadiren konu edilen sokakta yaşayan insanlarla ilgili öyküsüyle eşitsizlik, yoksulluk ve paylaşım temalarına sıradışı bir pencereden bakıyor.

Haberin Devamı

Bir kız çocuğu ve kırmızı bir manto. Onu giyeceği, elleri ceplerinde gururla salınarak okula gideceği günleri iple çekiyor. Manto ablası Pia’ya ait ve ancak ona küçüldüğü zaman Lison’un olabilecek. Lison da ablasının, abisinin eşyalarına iç çekerek bakan her çocuk gibi işte, mantoyu giyme sırasının ona gelmesi ablası gibi büyümek, havalı olmak demek biraz da. O gün gelene kadar gizlice ablasının dolabını açıp doya doya mantoya bakmak, hayaller kurmakla yetiniyor şimdilik. Ona kavuşacağı gün nasıl havalara uçacağını tahmin edersiniz.
Louis Thomas’ın, Lison’un tüm duygularını, üzüntüsünü, sabırsızlığını, neşesini içtenlikle yansıtan çizimleri metnin gücüne güç katıyor. Başlangıçtaki pastel tonlar Lison’un mantoya kavuşmasıyla cıvıl cıvıl renklere dönüşüyor. Sonra yeniden gri, puslu tonlara bürünüyor sayfalar. Çünkü daha mantoyu giydiği ilk gün okul yolunda gördüğü manzara bir yumru gibi oturuyor küçük kızın boğazına. Arkadaşları coşkuyla yanına koşup gururunu okşayadursunlar Lison dondurucu soğukta bir karton parçasının üstünde birbirine sokulmuş ısınmaya çalışan anne-kızı unutamıyor bir türlü. İnsanların onların önünden öylece geçip gitmelerine anlam veremiyor, aklından çıkaramıyor, görmemiş gibi yapmayı deniyor ama olmuyor.
Bir süre sonra Lison kapkalın mantosu üstünde olmasına rağmen üşümeye devam ettiğini fark ediyor. Bizler de empatinin, paylaşımın, duyarlılığın olmadığı yerde hiçbir mantonun kalbimizi ısıtmaya yetmeyeceğini...

MANTOÂ

Eşitsizlik gerçeğine çocuk gözünden bakış

Severine Vidal
Resimleyen: Louis Thomas
Çeviren: Sumru Ağıryürüyen
Meav Yayınları, 2021
36 sayfa, 48 TL.

 

Haberin Devamı

'DOYUMSUZLUK' ANCAK BU KADAR TATLI ANLATILABÄ°LÄ°R!
Pervin Özcan’ın içinden çocuk coşkusu fışkıran rengârenk çizimleri ve Başak Abdula’nın duruluğa macerayı sığdırabilen metni birleşerek bizleri ‘Dünyanın En Güzel Oyuncağı’yla tanıştırıyor.
Her şey annesinin Ali’ye içinde minik kar tanelerinin uçuştuğu bir kar küresi almasıyla başlıyor. Önceleri küreyi hayranlıkla izleyen, elinden düşürmeyen Ali daha üçüncü gün sıkılıyor yeni oyuncağından. Sonuçta vitrinler bambaşka oyunların, büyülü yolculukların habercisi rengârenk oyuncaklarla dolu. Hele arkadaşlarınınkiler...
Mesela Ela’nın sihirbazlık seti dünyanın en güzel oyuncağı. Ali o oyuncağa sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu o kadar merak ediyor ki soluğu Ela’nın kapısında alıyor. Ama o da nesi? Ela oyuncağından çoktan sıkılmış, aklı fikri Cem’in yeni robotunda, dünyanın en güzel oyuncağı olsa olsa o robot olabilir. Ali durur mu, bu defa koşuyor Cem’in yanına. Bilmiyor ki Cem’in kalbi Selin’in oyuncak papağanında, Selin’inki Bahar’ın uzaylı kedisinde, Bahar’ınki bir başkasında...
Başak Abdula ve Pervin Özcan ikilisi Ali’nin heyecanını o kadar güzel yansıtıyor ki oradan oraya koşuşturmasını kalbimiz pır pır ederek izliyoruz. İşin sonu nereye varacak, bir o kadar merak içindeyiz. Elimizdekinin kıymetini bilmek ve doyumsuzluk ancak bu kadar tatlı bir sürprizle anlatılabilir.

DÃœNYANIN EN GÃœZEL OYUNCAÄžIÂ

Eşitsizlik gerçeğine çocuk gözünden bakış

BaÅŸak Abdula
Resimleyen: Pervin Özcan
Tekir Kitap, 2021
36 sayfa, 36 TL.

BAKMADAN GEÇME!