Güncelleme Tarihi:
Her ikisi de Atina doğumlu. Vassiliki Papageorgiou biyoloji öğrenimi gördü; bilim yerine şiir yazmayı, mandolin çalıp şarkı söylemeyi seçti. 1994’te Kostas Ferris’in Kompania Rembetiko topluluğuyla İstanbul’a gelmişti. Bosphorus grubunun kurucusu Nikiforos Metaxas’la hayatını birleştirdi, Heybeliada’ya yerleşti. 1996’dan bu yana Türkiye’de yayımlanan ‘Heybeli’den Son Vapur’, ‘Beyond The Bosphorus’, ‘The Silk Road’, ‘Ellinotourkika’ gibi albümlerde yer alsa da sesini geniş kitlelere duyurmasını sağlayan albüm 2004’teki ‘Evening Sky Over The City’ oldu. Albümde Gündoğarken’le, grubun bestelerini Yunanca seslendiriyor. Piyanist ve müzik öğretmeni Aliki Markantonatou konservatuvar mezunu. 1970’lerde antik vazolardaki desenlerden esinlenip dönem enstrümanlarını yeniden üreten, grubuyla icra eden İspanyol çellist Gregorio Paniagua’nın izinden yürüyüp 2004’te bir grup lüthiyenin yardımıyla ilk antik lirini yaptı. Arp ve kanun tekniklerinin yardımıyla enstrümanında kendi tavrını geliştirdi. Kurduğu toplulukla 2013’te kaydettiği ‘Awaking A Muse’ albümünü ‘Kirke’ ve ‘Aegean’ izledi.
SAPHO BULUŞTURDU
Vassiliki ile Aliki’nin yolları 2014’te Midilli Adası’nda kesişti. Antik Yunan şiirinin kadın ozanı Sappho’nun köyü Eressos’ta... Anneannesinin köyüne ailesini ziyarete gitmişti Vassiliki, Aliki ise her yıl tatilde bu köye geliyordu. “Ortak yönlerimizi fark eden kuzenim tanıştırdı bizi” diyor Vassiliki. “Kısa süre sonra kendimizi sahilde, kumların üstünde, birlikte mandolin ve lir çalıp şarkı söylerken bulduk. Eressos’ta konserler verdik. Samos Adası’nda Hera Festivali’ne katıldık.” Ertesi yıl yine Erassos’ta buluştular, konser verdiler. Bu kez şair Hasan Erkek’le tanıştılar. Şiirinden etkilendiler. Kitabının Fransızca yayımlanması vesilesiyle Paris’te konser verdiler, ardından Erkek’in şiirlerine müzik yazdılar. Aliki, Vassiliki’nin müziğine yeni boyut kazandırdı, bu sayede ikilinin özgün sesi ortaya çıktı. “Uzun yıllar Bizans, Yunan ve Türk müziğinde hep geleneksel çizgide çalışmalar yaptım. Aliki ise Batı müziği kökenli, enstrümanı Batı müziğine ait. Bir araya gelmemiz antikçağdan günümüze, Doğu’dan Batı’ya geniş bir repertuvar oluşturmamızı sağladı. Beni en çok sevindiren konu, Nikiforos’la yürüttüğümüz Türk-Yunan kültürleri arasında köprü kurma çabasını eşimi kaybettikten sonra da sürdürmek.”
AĞIRLIK KENDİ MÜZİKLERİNDE
Vassiliki ve Aliki’nin repertuvarında ağırlık, müziğini ya da sözlerini kendi yazdıkları, geleneksel ezgilerden düzenledikleri şarkılarda. Sappho ve Hasan Erkek’in ikişer, Giritli Mesomedes’in bir şiirini bestelemişler. Kayaköy ve İstanbul’dan iki geleneksel ezgiyi düzenleyip, 1950’lerin önde gelen rebetlerinden Markos Vamvakaris ile Spiros Peristeris’in iki şarkısını uyarlamışlar. Geçen yaz İstanbul’da iki haftada kaydedilen albümdeki 12 şarkıdan ikisi Türkçe, diğerleri Yunanca. Kitapçıkta hepsinin Türkçe, İngilizce metinleri yer alıyor. Antik lir ve mandolin çalan, şarkı söyleyen ikiliye albümde bas klarnetiyle Oğuz Büyükberber, klasik kemençesiyle Derya Türkan, kontrbasıyla Chyrsostomos Boukakis eşlik ediyor. Bazı şarkılarda Stuart Dickson çömlek, bendir, Christos Sagient darbuka, caxyxy (birbirine bağlı, tohum dolu iki sepetten vurmalı çalgı), Yannis Mutsakis def ve Zafiro Hatzifotiou sesiyle gruba katılıyor. İkilinin müziği yalın ve dingin. Şarkıları geçmişin asude dünyasındaki zarafeti, içtenliği günümüze taşıyor. Lir eşliğinde çift ses söylerken ulaştıkları etki, zihni antikçağa, hatta zamanın dışına sürükleyecek kadar güçlü. Albümün sonuna doğru, Vassiliki’nin vibrato kullanımının yer yer yoğunlaşması bu etkiyi zedelese de bütünün kalitesini etkilemiyor. Büyükberber müziğe akıcılık, Türkan ile Boukakis derinlik kazandırmış. Sololarını kimi yerde vokalin gerisinde sürdüren Büyükberber ile Türkan virtüozitelerini tadı damakta kalacak şekilde ekonomik, bir o kadar da etkili kullanmış. Araya hoş sürprizler yerleştirilmiş (Örneğin Derya Türkan’ın ‘Dilek’in finalinde geleneksel üsluptaki vokali)... Siyasi atmosferdeki gerginlik göz önüne alınırsa, ‘Dilek’ Türkiye’de bu yazın şarkısı olmaya aday; “Albüm bizim dileğimiz, duamız, yakarışımız” diyor Vassiliki Papageorgiou. “Gezegenimizde yaşam gün geçtikçe kâbusa dönüşüyor. İnsanlar makineleşti. Gözleri menfatten başka bir şey görmüyor. Kâr hırsını, savaşları bir kenara bırakıp köklerimize dönmek, barışa yönelmek için insanlığın yeni ilhama ihtiyacı var. İlham perilerine bunun için yakardık.”
FRANSA’DA SOKAK TURNESİ
Vassiliki ve Aliki, İstanbul’daki ilk konserlerini geçen baharda vermişti. Bu yıl Atina ve Paris’te sahneye çıktılar. Haziranın son günlerinde aralarına kanuncu Lukia Kostandatu’yu alıp, Güney Fransa’da otomobille uzun bir yolculuk yapacaklar. “Arles’dan başlayıp bölgedeki şehirleri gezeceğiz. Festivallerde, şölenlerde, köy pazarlarında sokak konserleri vereceğiz. Albümdeki beşliyle konserlerimiz de yaz boyunca sürecek. Muhtemelen Fransa gezisinden sonra Lukia da aramıza katılacak...”
İkili yaz aylarında Türkiye’nin farklı sahil kentlerinde konser vermeyi planlıyor. 17-18 Ağustos’ta Sığacık’ta olacaklar. Albümün tanıtım videolarını You Tube’da izleyebilirsiniz.
Vassiliki&Aliki
Helis Ezgileri
Ada Müzik