Elli yıl ‘Evvel’

Güncelleme Tarihi:

Elli yıl ‘Evvel’
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2017 15:53

Sanatını uzun yıllar Berlin-İstanbul hattında sürdüren Hanefi Yeter’in 50 yıllık sanat yaşamıyla, retrospektif sergi ‘Evvel’de tanışmaya hazırlanın. Bu sergi aynı zamanda son elli yılda Türkiye ve Avrupa’nın yaşadığı politik ve sosyal dönüşümün de bir özeti...

Haberin Devamı

Evvel zaman içinde sanatçı eviyle atölyesi arasındaki yürüyüşte gözünü gökyüzüne diker. Gördüğü yalnızca gri. Asfaltta, betonda, gökte... Onların arasında küçük bir umut arar ve bütün saflığıyla bakmaya devam eder. Umudunu fırçasının arasına saklamak yerine sokakta arar. Tam vazgeçmek üzereyken, günlük hayattan fırlamış bir manav tezgâhı imdadına yetişir. Domatesin kırmızısı, patlıcanın moru, fasulyenin yeşili, armudun sarısı anlık bir gökkuşağı çizer. Uzun süredir göğsüne sıkışmış nefes, kafesten artık kurtulabilir.
‘Manav’ (1991) günlük hayatın sıradan, dağınık, rengârenk ilişkilerini tek hamlede sokaktan alıp Hanefi Yeter’in marifetiyle sanat galerisinin içine sokuyor. Yeter çalışmalarının merkezine koyduğu insanı neredeyse antropolojik bir merakla anlatırken egzotikleştirmiyor. İş Sanat Kibele Galerisi’nde yer alan Hanefi Yeter’in 50 yıllık sanat yaşamını anlatan retrospektif sergi ‘Evvel’ bu umudun renkler ve figürlere olan izdüşümü.

Haberin Devamı

KÜLTÜREL RENKLER
Hanefi Yeter’in 1967 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nde başladığı sanat yaşamının ilk adımları İstanbul’da atılıyor. Yeter’in Matrakçı Nasuh’un şehir haritalarına benzer bir formda resmettiği ‘İstanbul Balıkçıları’ (1970) 1970’lerin gündelik hayatına hızlı bir bakış atarken, insan yaşamının duygularını ve mücadelelerini tuvale aktarıyor.
Akademinin üçüncü sınıfında bir aşkın peşinden Paris’e giden Yeter, Académie des Beaux Arts’ta eğitim görme şansı yakalasa bile maddi imkânı olmadığı için kısa bir süre sonra Türkiye’ye döner. 1973 yılı geldiğinde bu kez şansını Berlin Sanat Akademisi’nde dener ve kendisini sanatçı olarak olgunlaştıracak şehre ilk adımını atar.
68 öğrenci hareketinin gölgesinin henüz ayrılmadığı Berlin’de, Yeter’in ilk senelerinde ürettiği eserler, içinde bulunduğu politik ortamın izlerini taşır. 1980 yılında yaptığı ‘Safları Sıklaştırın Çocuklar’ form olarak öğrencilik yıllarından beri takip ettiği minyatür geleneğinin izlerini taşırken, içerik olarak sol-sosyalist politik ortamın kısa bir özetidir.
Yine Berlin’deki ilk yıllarında yaptığı ‘Çalışma Mukavelesi’ (1977) ise kendinin de içinde bulunduğu Almanya’nın en büyük göçmen grubu Türk göçmenlerinin çalışma koşullarının yalın bir dışavurumu. Hanefi Yeter politik içeriği en açık gösterilen eserlerinde bile propaganda kolaylığına kaçmıyor. Üslubunu basmakalıptan uzak tutuyor. Onun yerine gözlem yeteneği ve merakını ön plana çıkarıyor.
Hanefi Yeter’in yarım asır süren sanat hayatında gerek form gerekse renk olarak belki de en karamsar eseri 1985 yılında yaptığı ‘Ölüm Gökten Gelecekse’. Hiroşima’ya atılan atom bombasının kırkıncı yılında insanlığın üzerine karabulut gibi çöken ölümün gerçek anlamıyla tasvirini yapıyor. Yeter’in imzası olduğu üzere eserin merkezine yerleştirilen insan bu defa çaresiz ve şaşkın. Aynı eserin resmedilişinden bir yıl sonra gerçekleşen Çernobil felaketinde olduğu gibi.

Haberin Devamı

UZAKTAKİ EV
Berlin Duvarı’nın yıkılışı birçok Berlinliyi olduğu gibi Yeter’i de derinden etkiliyor. 1990’ların başındaki mutluluk patlaması, yerini kısa sürede belirsizliğe bırakıyor. Duvarın yıkılmasıyla şehrin merkezinde kalan atölyesinin kirası bir ay içerisinde birkaç katına çıkınca Yeter uzaktaki ev Türkiye’ye 1999 yılında geri dönüyor.
Türkiye’ye dönmenin getirdiği yenilenme duygusu Hanefi Yeter’in sanatsal üretiminde de fazlasıyla göze çarpıyor. Kariyeri boyunca farklı materyale ilgi duyan Yeter, tuvalden iyice uzaklaşıp heykele ilgi duymaya başlıyor. Sergide yer alan ‘Delikanlı’ ve ‘Duyma’ (2013) gibi heykellerde göze çarpan en temel karakter ise üç boyutlu mecrayı iki boyuta indirgeme niyeti. Bu sayede Yeter heykele yeni bir bakış kazandırmaya çalışıyor.
Sanatçının 50 yıllık sanat yaşamının göz önüne serildiği ‘Evvel’ yalnızca sanatçının yaşamının bir anlatısı değil. Aynı zamanda son elli yılda Türkiye ve Avrupa’nın yaşadığı politik ve sosyal dönüşümün özeti. Hanefi Yeter’in kültürel değerlerdeki estetik anlatısının yansıtıldığı, insan merkezli sorulara verilen cevapların aktarıldığı ‘Evvel’ 16 Aralık’a kadar İş Sanat Kibele Galeri’de izlenebilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!