Efsane döndü: Maçka Sanat yeniden

Güncelleme Tarihi:

Efsane döndü: Maçka Sanat yeniden
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2021 09:52

1976’da Rabia Çapa-Varlık Yalman kardeşler tarafından kurulan, galeri-sanatçı ilişkisine getirdiği yenilikçi yorumla efsaneleşen Maçka Sanat Galerisi, 40 yıllık serüveninin ardından 2016’da kapanmıştı. Serhat Kiraz ve Hakan Gündüz’ün zaman kavramını yorumladıkları ‘Moment/An’ sergisiyle kapılarını yeniden sanatseverlere açan Maçka Sanat’ın yeni serüvenini Didem Çapa’yla konuştuk.

Haberin Devamı

Nişantaşı Mim Kemal Öke Caddesi üzerinde 1976 yılından bu yana ağaçlarla çevrili bir vaha bulunmakta. Bu vaha, Rabia Çapa ve Varlık Yalman kardeşler tarafından genç sanatçıları desteklemek için kurulan, galeri ve sanatçı ilişkisini yeniden yorumlayan, ileriki zamanlarda adeta bir şehir efsanesi gibi anlatılacak olan Maçka Sanat Galerisi’nden başka bir yer değil. Canan Tolon, Azade Köker, Osman Dinç, Sarkis gibi sanatçıların ilk sergilerine ev sahipliği yapan Maçka Sanat Galerisi, 40 yıllık serüveninin ardından 2016 yılında kapanma kararı almıştı. Bu karardan beş yıl sonra Rabia Çapa’nın kurumu kızı Didem Çapa’ya devretmesiyle dönüldü.
Galeri, Serhat Kiraz ile Hakan Gündüz’ün ‘zaman’ kavramını sorguladıkları ‘Moment/An’ başlıklı sergiyle kapılarını yeniden sanatseverlere açtı. İnsanoğlunun varoluşunu emek, farkındalık ve mülkiyet gibi kavramlarla araştıran sergi vesilesiyle galerinin duvarlarında mimar Mehmet Konuralp’in kullandığı 10x10 cm’lik ham seramik karolarının da etkisiyle mekân adeta bir harita metod deftere dönüştürülüyor. Böylece izleyici kendini uçsuz bucaksız, zaman ve mekanın çok ötesinde bir noktada buluyor.

Haberin Devamı

İLK KAVRAMSAL SERGİLER
Beş yıllık aranın ardından kapılarını yeniden açan Maçka Sanat Galerisi’nin köklü geçmişini, sanat dünyasına kattıkları ve katacaklarını Didem Çapa’yla konuştuk.

Bir dönemin sanat dünyasına yön veren, galeri ve sanatçı arasındaki ilişkiyi baştan kurgulayan Maçka Sanat Galerisi yeniden kapılarını açıyor. 1976 yılında kurulan galeri, hangi fikirlerin üstüne inşa edilmişti?

Efsane döndü: Maçka Sanat yeniden

Maçka Sanat Galerisi, 1976 yılında annem Rabia Çapa ve teyzem Varlık Sadıkoğlu tarafından kuruldu. İlk sergiden itibaren ileriki yıllarda sürdüreceği öncü tavrın bir göstergesi olarak sanatta eleştirel ve sorgulamacı tavırlarıyla tanınan sanatçıların eserlerini sergilemeye ağırlık verdi. Türkiye’de ilk kez kavramsal sanat başlığı altında üretilen işlerin izleyiciyle buluştuğu yer oldu. Sanat üzerine düşünülen, tartışılan ve öğrenilen bir kurum olarak Türkiye çağdaş sanat sahnesi içinde kendine özgü bir yer edindi. Zamanın anaakım sanat eğilimleri dışında kalan ve bugünün tanınmış sanatçıları ilk kez burada açtıkları sergileriyle sanat sahnesinde görünürlük kazandılar. Maçka Sanat, İstanbul sanat ortamıyla çoğu kez uyuşmayan çizgisinden ve idealinden ödün vermeden 40 yıl boyunca izleyiciyle sanatı buluşturdu ve bu yolda zengin bir sanat arşivi oluşturdu. 2016 yılında yurtiçi ve yurtdışında açtığı 204 serginin fotoğraf ve belgeleriyle birlikte, her sergide sanatçı ve izleyicilerin birlikte tartıştıkları toplantılarından oluşan dialı arşivini ve sanatçı giysileri koleksiyonunu Vehbi Koç Vakfı ile paylaştı.

Haberin Devamı

BÜYÜK BİR SORUMLULUK
Maçka Sanat açıldığında siz çocuktunuz. Bu yapının altında yetiştiniz, sanatçıları, onların çalışma süreçlerini, sergilerin kurulum aşamasını yakından gözlemleme şansı buldunuz. “Maçka Sanat Galerisi’nin ruhuyla büyüdünüz” diyebiliriz. Yıllar sonra anneniz Rabia Çapa galeriyi size devretti. Bu süreç nasıl evrildi? 2016 yılında kapanan galerinin yeniden açılma serüveni nasıl gerçekleşti?
Maçka Sanat, 2016 yılında kapandı. Arşiv hazırlıkları tamamlandı. ‘Görünmeyene Bakmak’ kitabı yayımlandı. 40. Yıl Yemeği düzenlendi. Bu bizler için hem çok gurur hem de üzüntü verici bir süreçti. Galerinin kapanışının ardından benim yaşadıklarımı başka çocuklar da yaşamalı diye düşünerek 2003 yılında bir grup gönüllü öğretmenle birlikte kurduğumuz Yaratıcı Çocuklar Derneği’nin sergi ve etkinliklerine ve farklı mekânlarda açtığım sergilere devam ederken herkes bana “Annen galeriyi neden sana devretmiyor?” diye soruyordu. Ben bu soruyu anneme hiçbir zaman sormadım. İnsanların düşüncelerine ve kararlarına saygı duymamız gerektiğine inanırım. Aradan geçen beş yılın ardından bir gün sanatçılarla birlikte buluşup konuştuğumuz ortamda “Galeriyi artık kızım yönetecek” dedi. Herkesle bir duyduğum bu kararın bendeki etkisi müthişti. Heyecan ve ardından gelen binlerce düşünce yüzünden günlerce uyuyamadım. Maçka Sanat hem büyük bir miras hem de büyük bir sorumluluktu. Geçmişten gelen sanatçılarla yola devam edersek geleceğin sanatında etkin olmakta zorlanacaktık. Yeni sanatçılarla başlayıp geçmişi yok da sayamazdık. Neler değişecekti? Neler kalmalıydı? Güçlü ve zayıf yönlerimiz neydi? BTüm bunları gözden geçirmek ve yeni sürecin kararlarını vermek epey zamanımızı aldı.

Haberin Devamı

GALERİNİN ZAMANI VE BUGÜN
Galeri, Hakan Gündüz ve Serhat Kiraz’ın ‘An’ başlıklı farklı disiplinlerin bir araya geldiği sergisiyle açılıyor. ‘An’ ayrıca kendi içinde ilginç bir metafor. Yeni dönemin ilk sergi olması bakımından da önemli... Dijital işlerin yer aldığı, izleyiciye bir deneyim alanı sunan bu serginin seçimi açılışla nasıl ilişkilendirilebilir?

Efsane döndü: Maçka Sanat yeniden

Maçka Sanat’ta yapılacak ilk sergi, yeni yüzümüzü ortaya koyması açısından önemliydi. Galerideki bellek projelerini gerçekleştiren Serhat Kiraz, 1993 yılında açtığı ‘Translation’ sergisinde bana aslında bu serginin gelecekte nasıl olacağını anlatmıştı. Onu dinlerken geleceğin teknolojileriyle neler yapılabileceğini düşünmüştüm. Yeni medya tasarımcısı olan Hakan Gündüz’ü Serhat Kiraz ile buluşturma fikri böyle doğdu. Serginin konsepti, içeriği iki sanatçı tarafından belirlendi. ‘Moment/An’ projesi, zamanın en küçük birimi olan an üzerinden zamanı ve sistemi sorgulayan bir sergi oldu. İnsanın icat ettiği zamanın kendi tarafından sorgulanmasına, tartışılmasına, yorumlanmasına ve deneyimlenmesine olanak sağlıyor. Güneş saati, mekanik saat ve dijital saat gibi farklı çağlarda zamanı ölçen araçlar üzerinden galerinin mekânsal zamanı ile kendi içsel zamanımıza doğru uzanıyor. İki sanatçı her şeyin satılıp alındığı, egoların ön plana çıktığı kapitalist dünyaya karşı, satış kaygısından uzak, bizim işimiz diyerek, cesur bir duruşla izleyiciyi kavramsal ve deneyimsel zeminde dün, bugün ve yarını yaratan en küçük zaman birimi an üzerinden sistemi düşünmeye davet ediyor.
Hakan Gündüz ve Serhat Kiraz’ın ‘An’ başlıklı sergisi, 18 Aralık’a kadar Maçka Sanat Galerisi’nde.

BAKMADAN GEÇME!