Güncelleme Tarihi:
Öfke, üzüntü, mutluluk, kıskançlık, korku, kaygı, nefret, merak, şefkat... İstisnasız hepimiz duygulara sahibiz ve hepimiz farklı zamanlarda, farklı düzeylerde bazı duygular hissederiz. Peki, onları hissetmediğimiz zamanlarda yani ‘mesai saatleri dışında’ ne yapar duygular?
Tina Oziewicz ‘Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?’da bu soru üzerinden duyguları tanımamız ve onlar üzerine uzun sohbetler edebilmemiz için harika bir kapı aralıyor. Duygular üzerine konuşmak da kaçınılmaz olarak kendimizi ifade etme yolunda adımlar atmayı gerektiriyor. Ki duyguları korkmadan, çekinmeden uygun biçimde ifade edebilmenin önemi onları hissetmenin önüne geçebiliyor bazen. Tina Oziewicz’in şiirsel metni Aleksandra Zajac’ın her duyguyu farklı bir yaratıkla anlattığı muzip çizimleriyle hayat buluyor.
Oziewicz, duyguları anlatabilmek için metaforlardan, mekânlardan, çocuk bakış açısından sonuna kadar yararlanıyor. Öfke, ağzını yırtarcasına açmış tek kelimeyle ‘patlar’ken kibir kristal bir dağın zirvesindeki yüksek kulede yaşıyor, yalnızlık yorgun argın yollara düşüyor. Hayal gücü kimsenin geçmediği patikalarda geziyor, güvensizlik kendine türlü türlü kafesler yaparken güven köprüler kuruyor, şefkat salyangozların kaldırımdan geçmesine yardım ediyor. Sabır göz alıcı bahçesiyle ilgileniyor, korku hiç orada değilmiş gibi davranıyor.
Oysa hepsi orada işte. Bazen görmezden gelsek, bazen dile getirmek istemesek de ara sıra biri öbürünün önüne geçse de hepsi içimizde, elimizden tutmak için bir küçük ilham bekliyor.
KÄ°MSE BAKMAZKEN DUYGULAR NE YAPAR?Â
Tina Oziewicz
Çeviren: Edip Sönmez
Domingo Yayınları, 2022
68 sayfa.
BAHARI HİSSETMEK İÇİN
‘Tilki Toni’ serisi, ‘Park Canavarı’, ‘Aslan’ın Doğum Günü’ ve ‘Teşekkürler Kırçıl’ gibi kitaplarıyla tanıdığımız Hafize Çınar Güner yoga, drama ve çocuk edebiyatı deneyimlerini bir araya getirdiği ‘masal yoga’ kavramının da yaratıcısı aynı zamanda. Bugüne kadar klasikler ve çağdaş edebiyat eserleriyle yaptığı çalışmalarını ’Baharın Gelişi’yle kendi metnine taşıyan Güner, çocukları gündelik telaşlardan uzaklaşıp zihni dinginliğe ve parçası oldukları doğayı hissetmeye davet ediyor.
Luna ve annesi baharın gelişini kutlayacaklar. Luna aylar öncesinden takvimine işaretlemiş bile baharın ilk gününü. Erkenden kalkıp hazırlanmaya başlıyorlar. Kedileri Mukha’ysa atlayıveriyor açık pencereden baharın göz kırptığı bahçeye. Öyle takvime falan da bakmıyor baharın geldiğini anlamak için, sadece biliyor.
Tıpkı hava, su ve toprağın ısınmasıyla kış uykusundan uyanan kertenkeleler, kaplumbağalar, ayılar gibi. Yamaçlarındaki karları eriyen dağ, kozasından başını uzatıp renk renk çiçekleri koklayan kelebek, yeşillenen dalları pıtır pıtır çiçek açan ağaç gibi.
Luna ve annesi de dağ oluyor, ağaç oluyor, kertenkele, kaya, nehir, kelebek oluyor. Doğanın parçası olan her şeyin hissettiği gibi içlerinde hissediyorlar baharın gelişini ve tüm kalpleriyle selamlıyorlar; Namaste!
BAHARA MERHABAÂ
Hafize Çınar Güner
Resimleyen: Cansu Dinç
Hep Kitap, 2022
42 sayfa.