Düşenler için bir yükseliş manifestosu: ‘Filin Düşüşü’

Güncelleme Tarihi:

Düşenler için bir yükseliş manifestosu: ‘Filin Düşüşü’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2022 10:34

Ali Deniz Uslu’nun ‘Filin Düşüşü’ndeki her şiiri, diğer kitaplarında da olduğu gibi ruhu mikroplardan arındıracak şifalı patlamalara benziyor.

Haberin Devamı

Altıncı şiir kitabı olan ‘Filin Düşüşü’ İnkılâp Kitabevi basımıyla raflardaki yerini alan Ali Deniz Uslu’nun tarzını, kitabın girişinde yazdığı teşekkür yazısından bile anlayabiliyor insan aslında.
Büyüttüğü çocuğuna teşekkür ederken “Birlikte büyüdük” diyebilecek kadar hayatı çözümlemiş mütevazı bir bilgeyken, hayatın virajlarında yanından kaybolanları unutmayacak kadar da öfkeli... Tam da virajlarda sıvışanların hak ettiği gibi.
Ve Ali Deniz Uslu’nun diğer şiirlerini okuyanlar artık öğrenmiştir ki, şair her şiirinde olduğu üzere ‘Filin Düşüşü’nde de hayatın ve toplumun içindeki bir sahteliğe savaş açıyor. Hakkını vererek kurduğu güçlü metaforlarıyla tokatladığı her sahtelik, mahkemeye gitse ispat edemeyeceği, şairden yediği yepyeni şiirsel bir küfürle dönüyor evine aslında. Bu minvalde ‘Filin Düşüşü’, yozlaşmış çoğunlukların açtığı, haksız olan tüm davaların düşüşünün şiirsel bir müjdesi belki de.
“Geyik alayları sürüyor izimi
Sabit bakışlı arsızlarla dolu şehir
Ve etin peşinde gece,
Esnemeyen bedenin,
Pıhtılaşmayan kanın,
Kurumsal kadavraların,
Yaşamın israfı
Tenin zayiatı...”

Haberin Devamı

Ancak topunu değerlendirdiğinizde anlayacaksınız ki, şairin arsızlara, odun bedenlere, kansızlara, kurumsal kadavralara, yaşamı israf, teni zayi edenlere açtığı bu savaşla başlayan her şiiri, sonunda işin içine mutlaka kendisini de soktuğu bir mahkeme aslında.
Her şiirin sonunda kendisini de yerle bir ediyor Ali Deniz Uslu. İnfazlara kendisini de dahil edecek kadar bilge bir infazcı. Bu celsesinin adı da ‘Filin Düşüşü’.
Şairin, ‘Filin Düşüşü’ndeki her bir şiiri, diğer kitaplarında da olduğu gibi ruhu mikroplardan arındıracak şifalı patlamalara benziyor. Ki bir gün hepsini birden okuyup özümseyebilse herkes, hayatın yeniden başlamasını sağlayacak büyük patlamaya sebep olacak gibi.
“Olmadıklarımıza benzemek çaba gerektiriyor,/ mesaisi ağır, zahmeti eziyet./ Zaten kurmalı saatleri bıraktığımızda kaçmıştı tadı hayatın,/ rüzgâr gibi konuşan, deniz gibi bakanlar tükendiğinde...” dizeleri; kaybettiklerine, kaybettiklerimize yazılmış bir ağıt gibi ezgisel aynı zamanda.
Tüketim toplumunun her şeyi hazır ve en basit haliyle almaya alışmış her bireyini yoracak bu şiirler; incecik, kıldan bile incecik bir sicimle bile olsa vicdanı ve kalbiyle bağlantısı kalmış her okurun gönlünü titretecektir.
Ali Deniz Uslu’nun şiir hayatı; hayalini kurdukları o güzel ve adil dünyayı kendileriyle yüzleşmelerinde arayanlar için yaşadığı ve yazdığı destansı dizeleri ve Kaan Kayımoğlu’nun her şiir için içerik uyumuyla çizmiş olduğu mükemmel çizimlerle, ‘Filin Düşüşü’nde ustalık seviyesine ulaşmış gözüküyor.
Şairin bir dizesinde dediği gibi, “Krallara ihtiyacı olan yalnızca soytarılar”.
Çok da dert değil ama... Kralların okumaktan kaçacağı, soytarıların anlamaktan korkacağı türden şiirler bunlar, haberiniz olsun.

Haberin Devamı

Filin Düşüşü
Ali Deniz Uslu
İnkılâp Kitabevi, 2022
144 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!