Dünyanın en güçlü kadınının hikâyesi

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın en güçlü  kadınının hikâyesi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2018 15:06

Celal Özcan’ın kaleme aldığı ‘Savaşı Sabreden Kazanır’, dünyanın en güçlü kadını Angela Merkel’in hayat öyküsüyle birlikte, Türkiye-Almanya ilişkilerini de mercek altına alıyor.

Haberin Devamı

Yaklaşık 13 yıldır Almanya’yı ve Avrupa’yı şekillendiren, dünyanın en güçlü kadını olarak tanınan Almanya Başbakanı Angela Merkel bir mülteci çocuğu. 2015’te Suriyeli mültecilere Avrupa kapılarını açtığı için bir anda koltuğu sallanan ve Almanya’yı iki kampa bölen Merkel’in dedesi Birinci, annesi İkinci Dünya Savaşı’ndan kaçtı. Dedesi, köklerinin Polonyalı olduğu anlaşılmasın diye soyadlarını değiştirdi.
İnsanlar baskıcı Doğu Almanya rejiminden Batı’ya kaçarken, papaz babası gönüllü olarak Doğu Almanya’ya göçtü. Doğu Almanya’da papaz adayı yetiştiren baba, solcu görüşleri nedeniyle papazlar arasında ‘Kızıl Kasner’ adıyla tanınıyordu. Papaz baba, temel mülkiyetin toplumsallaştırılmasını savunan Latin Amerika’daki ‘kurtuluş teolojisi’ savunucularındandı.
Merkel’i, 30’uncu yaş gününde ziyaret eden babası, kızına “30 oldun ama halen bir mertebeye ulaşamadın” diye kızdı. Merkel babasını bir Türk kahvesi pişirerek sakinleştirdi. Aynı yıl duvarlar açıldı ve Merkel önüne çıkan bu fırsatı çabuk değerlendirdi. Hemen siyasete atıldı. Bir Doğulu, Protestan ve özellikle de bir kadın olarak, erkeklerin hâkim olduğu siyaset dünyasında hızla kariyer basamaklarını tırmandı.
Önce Sosyal Demokrat Parti’ye (SPD) gitti. Düşünce olarak Yeşiller’e daha çok yakınlık duyuyordu. Şimdi lideri olduğu muhafazakâr Hıristiyan Demokrat Birlik için “Kapısını bile çalmam” dedi. Ama sonunda tersini yaptı. Partiye üye olduktan bir yıl sonra bakan, 11 yıl sonra parti genel başkanı, 15 yıl sonra birleşmiş Almanya’nın şansölyesi oldu. 13 yıldır ise koltuğunu kimseye kaptırmadı.
Merkel’in hızlı kariyeri ve uzun süredir iktidarını koruyor olması, arkasında gizli güçler mi var, sorularına yol açtı.

KAPALI KAPILAR ARDINDA...
Celal Özcan’ın hazırladığı ‘Savaşı Sabreden Kazanır’ adlı kitap, dünyanın bu en güçlü kadını Angela Merkel’in hayat öyküsüyle birlikte son zamanlarda kopma aşamasına gelen Türkiye-Almanya ilişkilerini de mercek altına alıyor.
Angela Merkel, Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişimi gecesi neredeydi? Yurtdışındaki Merkel’e darbe girişimi haberi nasıl ulaştı? Merkel darbe gecesi Türkiye’de kimi aradı? Şansölye Merkel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı Davutoğlu ile nasıl bir gizli planı vardı?
“Merkel, uyku sersemi smartphone telefonunu açtı. Müsteşarın sesi heyecanlıydı. ‘Türkiye’de darbe oluyor’ dedi. Merkel, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan nerede’ diye sordu. Ardından bilgi almak için ilişkilerini koparmadığı Ahmet Davutoğlu’nu aradı...”
“Davutoğlu Şansölye Merkel’le sıkı bir diyalog kurmuştu. Davutoğlu ile Merkel arasında mülteci kriziyle başlayan yakınlaşma bir başka planı da beraberinde getirdi. AB, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı Davutoğlu’na yoğun destek verecekti. Bunun sonucu Erdoğan etkisiz hale getirilerek, iktidardan uzaklaştırılacaktı. Ancak Türk istihbaratı planı erken öğrendi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan elini çabuk tuttu.”
‘Savaşı Sabreden Kazanır, Şansölye Merkel’in Hikâyesi ve Türkiye İlişkileri’ adlı kitap, iki ülke arasında bozulan ilişkiler sonucu ikili görüşmelerde kapalı kapılar ardında yaşanan sert kavgaları da su yüzüne çıkarıyor:
“Merkel’e Ankara ziyaretinde darbe girişimi üzerine bir belgesel gösterildi. Belgeselde Meclis’in bombalanma anından insanlar üzerine ateş açılmasına kadar kâbus gecesinde yaşanan dramatik sahneler vardı. Film bittikten sonra Şansölye’nin tepkisi merak ediliyordu... Ankara bunu hüsranla bir kenara not etti.”

SAVAŞI SABREDEN KAZANIR 

Dünyanın en güçlü  kadınının hikâyesi

ŞANSÖLYE MERKEL’İN HİKÂYESİ
VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Celal Özcan
Doğan Kitap, 2018
224 sayfa, 24 TL.  

BAKMADAN GEÇME!