Güncelleme Tarihi:
Afrodisyas Antik Kenti’nin Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesiyle Türkiye’nin UNESCO Kültür Mirasi’ndaki varlık sayısı 17 oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2018 yılında düzenlenecek olan UNESCO 42. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda Türkiye’nin adayını Göbeklitepe Arkeolojik Alanı olarak belirledi. Afrodisyas, Geyre Vakfı ve Afrodisyas kazı ekibi tarafından uzun zamandır titizlikle üzerinde çalışılan alan yönetimi planı ve gezi rotası düzenlemesi tamamlanarak UNESCO’ya dosya olarak sunulmuştu.
Aydın’ın Karacasu ilçesindeki Afrodisyas, Eski Yunan ve Roma dönemlerine ait en görkemli antik kentlerden biri. Tarihte kentin en önemli tanrıçası olan Afrodit tapınağı ile ünlü olan Afrodisyas, MÖ II. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar görkemini korudu. Kentin kesintisiz olarak bu kadar uzun yerleşim görmüş olması, antik dönemde pek çok önemli gelişmeye tanıklık etmesi açısından da önem taşıyor.
ARA GÜLER TESADÜFEN KEŞFETTİ
1958 yılında Aydın’ın Geyre beldesinde baraj açılışı için bölgeye gazeteci olarak giderken yolunu kaybeden Ara Güler, bir köyden geçerken köylülerin tarihle iç içe yaşadığını görür. Tarihi lahitler bile üzüm şırası süzmek için kullanılmaktadır ve köyün her yeri tarihi eserlerle doludur. Ara Güler, şaşkınlık içinde bu güzelliklere baktıktan sonra köyün çeşitli yerlerinden onlarca fotoğraf çeker ve İstanbul’a döndükten sonra bu bölgeyi araştırmaya başlar. Fakat hiçbir bilgiye ulaşamaz. Kimsenin buradan haberi olmadığını fark eden Güler, çektiği fotoğrafları çeşitli kuruluşlara gönderir fakat beklediği ilgiyi bulamaz. En sonunda fotoğrafları Times’a gönderir. Bu yolla dünya basınına dağıtılan fotoğraflar bir anda büyük yankı uyandırır. Amerika’dan gelen arkeologlar Geyre’de araştırma yapmaya başladıklarında burasının Roma İmparatorluğu’na ait, tarihi MÖ. 500’li yıllara dayanan ve ismini tanrıça Afrodit’ten alan Afrodisyas Antik Kenti olduğu anlar. Prof. Dr. Kenan T. Erim Afrodisyas’a gelip hayran olduktan sonra, 1961’de Afrodisyas’ı kazmaya başlar.