Güncelleme Tarihi:
Claire Arkas, eserlerinde doğanın sunduğu zengin görselliğe önem veren bir sanatçı. Bu nedenle doğa Claire Arkas için yaşamı anlamlandıran ve insana umut aşılayan önemli bir etken. Gökyüzünün mavi enginliğinde hafifçe salınan yapraklar, palmiyelerin gölgelediği havuzlar, İstanbul’da kentsel dokuyu resmederken de yeşilliklerin ardından görülen manzaralar, sanatçının doğaya yaptığı vurguyu betimlerken önceliği doğanın görkemine verdiğinin işaretlerini taşıyor. Claire Arkas’ın yarın IMOGA Art Space’te açılacak ‘Yaşam Döngüsü’ sergisinin de konu yelpazesini, İstanbul manzaralarının yanı sıra, bahçeler, doğa kesitleri, insan-doğa birlikteliğini yansıtan plaj görünümleri, gezip gördüğü kentlerde etkilendiği mimari eserler, yaşam çevresine ait iç mekân görünümleri ve figürler oluşturuyor.
Sanatçının, ‘Çamlıca Tepesinden İstanbul Manzarası’, ‘Sonbaharda Fatih Korusu’ndan Köprü Manzarası’ konulu eserleri, panoramik diyebileceğimiz İstanbul peyzajlarında mega kentin bünyesinde taşıdığı hız ve dinamizmi görselliğe dönüştürmeyi başarıyor.
Sanatçının doğaya bakışında iç dünyasından yansımalar soyutlayıcı, bütünü kavrayıcı, işlek fırça vuruşları ve zengin renk paletiyle ifadesini buluyor. ‘Her Yerde Sterliçe’ adlı eserde daha yakın plandan baktığı yaprakların deviniminde doğanın ritmi, enerjisi, rüzgârın fısıltısı hissediliyor.
Claire Arkas’ın ‘Havuz’ temalı işlerinde özellikle irdelediği su yüzeyindeki ışık-renk titreşimleri, yansımalar, ışık kırılmaları bu kez ‘Çiftlikköy Kalamarya’dan Yansıma’ ve ‘Yaz Sofrasında Kalamarya’dan Yansıma’ konulu eserlerinde karşımıza çıkıyor. Mekânı aydınlatan lambaların ışığı gecenin karanlığında suda deviniyor.
Arkas, “Çizgiyi seviyorum, o nedenle mimariye yöneliyorum” diyor. Desene verdiği önemi tarihi yapıların cephelerini, içlerini, sokakları çizerken gösterdiği özende, ustalıkta görüyoruz. Kurşunkalemle, yerinde çalışarak eserini oluşturmasının ardından suluboya, pastel, füzen veya guaj ile boyasa da resmin hafızası olarak gördüğü çizgileri resmin üzerinde muhafaza ediyor.
‘Gün Batımı’ tablosu da Claire Arkas’ın özellikle vurgulanması gereken bir eseri. Yatay ve dikey yönelimler kompozisyonu, kendi içinde bölümlere ayrılmış. İlk olarak iç mekândan dışarıya bakış söz konusu gibi. Ancak daha sonra sanatçının derinliği göz ardı ederek içerisini ve dışarısını aynı düzlemde buluşturduğunu görüyoruz. Yansımalarla iç içe geçmiş mekânlar, yüzeyci-soyutlayıcı anlatımına evriliyor. ‘Cam Ardından Yemek Salonu ve Sanattan Yansımalar’ konulu işinde de benzer ifade arayışları görülüyor.
Sanatçının figürlü kompozisyonlarında ise öncelikle otoportresi dikkati çekiyor. ‘Atölyede Kararlı Kadın’da güvenli ortamında atölyesinde, yaptığı işten mutluluk duyan bir ressam yer alıyor. ‘Özlem Duyan Kadın Portresi’nde modelinin iç dünyasından ipuçları yakalıyor. Genç kadının bakışları dalgın, düşünceli. ‘Teslimiyet’ de psikolojik boyutlu bir eseri. Burada sanatçı maskeye sembolik bir anlam yüklüyor. Resim çevreye karşı takınmaya gereksinim duyulan maskeyi/çehreyi bir kenara atıp yalnız kaldığında genç kadının duygu durumuna işaret ediyor.
Claire Arkas’ın ‘Yaşam Döngüsü’ başlıklı sergisi, İstanbul Kuzguncuk’taki IMOGA Art Space’te 13 Kasım’a kadar görülebilir.