Doğa gibi rengârenk ve sürprizlerle dolu

Güncelleme Tarihi:

Doğa gibi rengârenk ve sürprizlerle dolu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2022 12:37

Ömür Kurt’un metni ve Serkan Yolcu’nun özgün tasarımıyla şekillenen ‘Doğa Defteri’ tıpkı doğa gibi rengârenk ve sürprizlerle dolu.

Haberin Devamı

Ömür Kurt’un metni ve Serkan Yolcu’nun özgün tasarımıyla şekillenen ‘Doğa Defteri’ tıpkı doğa gibi rengârenk ve sürprizlerle dolu.
Kâh araştırmalar yapmaya davet ediyor, kâh hayaller kurmaya, resimler yapmaya, kendi cümlelerimizi sayfalara dökmeye. Bir anda yaprak toplarken, bir ağacın yağmurla ilgili neler hissettiğini düşlerken, nesli tükenmekte olan hayvanlar için çareler ararken, kompost ya da bir kar küresi yaparken bulabilirsiniz kendinizi.
‘Doğa Defteri’ her biri bir mevsimi anlatan dört ana bölüme ayrılıyor. Kırlara, ağaç gölgelerine ve sahillere neşe getiren, cıvıl cıvıl bir yaz günü tanışıyoruz Halikarnas Balıkçısı’yla. Sayesinde mimozaya ve palmiyeye “Merhaba” diyor, ‘Mavi Sürgün’ kitabının hikâyesini dinliyoruz. Sazlıklardaki allı turnalar, ateşböcekleri, anıt ağaçlar eşlik ediyor yolculuğumuza.
‘Manisa Tarzanı’ dağlara sisin çöktüğü, ağaçların yapraklarını savurduğu sonbaharda çıkıyor karşımıza. Ağaçların parmak izlerini incelerken, yer altı sularının ve bir sığlanın sözlerine kulak verirken, ormanın kokusunu içimize çekerken yanı başımızda duyuyoruz ağaçlara “Evlatlarım” diye seslenişini.
Kış, TEMA Vakfı ve Yalova Arboretumu’nun kurucusu Toprak Dede’yle geliyor; kuş yuvalarını, kardelenleri, ağaçkakanları, kızılgeyikleri getiriyor beraberinde. Hayvanların kışlık yiyecek ihtiyacı için kırsal alanlara mama bırakmayı unutmadan yol alıyoruz ilkbahara doğru. Sadece böcekler, sincaplar, toykuşlarıyla değil, tek bir ağacın hayatını kurtarmak uğruna el ele veren bir toplum ve liderle de karşılaşıyoruz ilkbaharda...

Haberin Devamı

Doğa gibi rengârenk ve sürprizlerle dolu
Doğa Defteri
Ömür Kurt
Tasarım: Serkan Yolcu
25m2 Kitap, 2022
128 sayfa.

 

Biz uyurken çalışanlara empati
Şehir yavaş yavaş gecenin renklerine bürünürken küçük bir kız uyumaya hazırlanıyor. O rüyalara dalarken annesi işe gitmek için yola çıkıyor. Kim bilir nelerle, kimlerle karşılaşacak? Çoğumuza sessizliği, karanlığı, gizemi ve uykuyu çağrıştıran gece birilerinin çalışmaya başladığı, yaşamın bir başka tonda da olsa akmaya devam ettiği saatler.
Polly Faber’in pandemi süresince işe gitmek zorunda olanlardan ilhamla kaleme aldığı ‘Gece Boyunca’, biz uyurken çalışanlara saygı duruşunda bulunarak empatiyi ön plana çıkarıyor.
Küçük kızın annesi yola çıkarken güvenlik görevlisi Hakan’ın çalıştığı bir ofiste Pınar temizliğe başlıyor. O sırada polis memurları Hasan ve Emine büyük bir gürültünün duyulduğu sokağa doğru göreve çıkıyorlar. Neyse ki sadece bir tilki ailesi çöp kovalarını devirmiş ve bizler bunu gece muhabiri Leyla’dan öğreniyoruz. Bütün gece müzik yapıp insanları eğlendiren Can ve grubu iş çıkışı 7/24 açık benzinlikten atıştırmalık bir şeyler alırken Alper de oradan benzin alıp marketlere ürün teslimatına devam ediyor.
Şehrin gece hayatı bu şekilde birbirine bağlanarak kıvrıla kıvrıla akıyor; fırıncılar, doktorlar, hemşireler, yol bakım işçileri, ebeler, yeni anne-babalar... Küçük kızın annesininse işi gereği hepsiyle yolu kesişiyor.
İllüstratör Harriet Hobday’in şafak sökerken yaşamaya hazır hale gelmiş muhteşem şehir manzarası her birinin fedakârlıklarını ve yaptıkları işlerin önemini anlatmaya fazlasıyla yetiyor.

Haberin Devamı

Doğa gibi rengârenk ve sürprizlerle dolu
GECE BOYUNCA -
BİZ UYURKEN ÇALIŞANLAR
Polly Faber
Resimleyen: Harriet Hobday
Çeviren: Salih Benna Saraç
Fibula Yayınları, 2022
32 sayfa.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!