Güncelleme Tarihi:
"Beden mekâna, mekân sese dönüşebilir mi? Fonksiyonel olan şey her zaman kullanışlı mıdır?" gibi sorulara yanıt arayan projenin konsept ve koreografisini Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı üstleniyor. Mekânda sesi gezdirme, ses blokları kurma ve modüler yapılar oluşturma görevi ise dokuz kişilik oyuncu/dansçı ekipte. DO KU MAN yarın 20.30'da ve 2 Aralık Pazar günü saat 15.00'te Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Bomonti Yerleşkesi, Şebnem Selışık Aksan Sahnesinde.
Gurur Ertem’den DO KU MAN üzerine:
“… Dokuman macerası, Linz 2009 Avrupa Kültür Başkenti Gösteri Sanatları Projeleri Sanatsal Yönetmeni Airan Berg’in, Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı’ya Linz 2009’un ortak yapımını üstleneceği bir performans yaratmaları önerisiyle başladı. Bu şekilde çalışmaya çok alışık olmayan ve projelerine genellikle kendi insiyatifleriyle başlayan ikili, öneriyi farklı çalışma yöntemleri geliştirmek, araştırmalarını daha geniş kapsamlı bir kolaboratif bünyede gerçekleştirmek üzere değerlendirdi.
İkili ilk etapta, özellikle demir-çelik endüstrisi açısından önemli bir sanayi kenti olan Linz’de mekân araştırmaları yaptı. Sonunda, Linz’deki bir tekstil fabrikası, Dokuman’ın “dokumasını,” yani dramaturjisini belirlemede — oldukça dolaylı olarak olsa da — önemli bir rol oynadı. Bu fabrikaya yapılan birkaç ziyaret sonucunda sanatsal süreç bir dizi soru etrafında şekillenmeye başladı: Bu fabrikadaki gibi bir “asamblaj” — iç içe geçmiş modüllerden oluşan bir yapı; hammaddenin gördüğü işlemler toplamı; bu işlemler sonucu tamamen biçim değiştirerek kazandığı farklı işlevler — ve bu tür bir işletim (operasyon) modeli, beden, müzik, mekân ve performansın dramaturjisinde mümkün mü? Sanatsal ürün de dahil olmak üzere herhangi bir üründe kaliteyi belirleyen nedir? Defo nedir?
Taldans, Graf (2006)’ta seste Cevdet Erek ve senografide Erki de Vries ile oluşturduğu kolaboratif yapıya iki dansçı/yorumcu — Loup Abramovici ve Kerem Gelebek — ile dramaturjik destek için bendenizi ekledi. Graf’taki küp adeta yüzeyini oluşturan parçalarına ayrıldı ve ortaya karmaşık bir mekanizma çıktı. Performansın alt tonunda duyabileceğiniz 9/8’lik ritim gibi bazen kendisi de aksak bir ritimle seyreden yaratıcı süreçte Dokuman takımını oluşturan her unsur eşit sorumluluk paylaşmaya davet edildi.
Uluslarası bir grup olduğumuzdan İngilizce anlaşmaya gayret ettiysek de daha çok Dokuman’ca konuşuldu. Proje kendi söz ve kavram dağarcığını oluşturdu. Projenin yarattığı ve araştırdığı kavramlara dair bir Dokuman Kitabı, sürecin başından beri gündemdeydi. Gerekli koşullar sağlandığında tamamlanacak bu kitap, projeye dair gerçekçi ve birebir bir “döküman” teşkil etme iddiasında olmayıp başlı başına proje sözlüğü-vari bir yapıt olarak tasarlanmaktadır...”