Güncelleme Tarihi:
The Kites, 70’ler klasik rock’ı ile funky öğeleri bir araya getirerek dinlemesi oldukça keyif veren bir müzik çıkarıyor ortaya. Kısa süre önce yayımladığı ‘New Generation Jungle’ single’ı ise gerek üretim süreci gerekse kaydedilme aşamaları bakımından grubun en özel işlerinden biri. Paris’teki Red Bull Stüdyoları’nda kaydedilen single’ın çıkış aşamasını Tan Deliorman ve Ozan Erverdi şöyle anlatıyor: “Şarkılarımız stüdyoda ortaya çıkıyor genelde. Oturup muhabbet ederken, müzik dinlerken aklımıza bir fikir geldiğinde içeri girip davul-bas halinde hamurunu oluşturuyoruz. Sonrasında üzerine hemen diğer enstrümanları ekleyerek başladığı gibi ara vermeden bitiriyoruz. İlkel birkaç fikirden yola çıkıyoruz, sonrasında da bu fikirleri yontuyoruz.”
Enstrümantal bir müzik yapan gruba, “Türk dinleyicisinin sadece enstrümantal olan müzikle bağı çok kuvvetli değildir. Müzik yapım sürecinizde dinleyiciye dair bu tarz etkenler kafanızın içinde döner mi?” diye soruyorum. Cevapları ise çok net: “Biraz benciliz orada, kendimiz dinlemek istediğimiz müziği üretiyoruz. Ne mutlu bize ki dinleyen insanlar da keyif aldıklarını söylüyorlar. İlham bizim için her yerde. Şarkıları bestelerken herhangi bir grup insanı düşünmüyoruz, dinlemek istediğimiz neyse o biçimde şekillendiriyoruz.” Erverdi, bugüne kadar sözlü müzik üretmeyi hiç düşünmediklerini belirtirken; Deliorman ise “Bir parçamıza söz yazsam, muhtemelen İngilizce olurdu. Evrensel bir dil olduğu için” açıklamasını yapıyor.
BERABER BÜYÜMEK İŞİMİZE İYİ YANSIDI
Çocukluk döneminde aynı apartmanda büyüyen ikili, müzikal birlikteliğinde bunun büyük bir katkı yarattığının altını çiziyor ve ekliyor: “Aynı apartmanda doğup büyüdüğümüz, aynı zamanda hep birlikte müzik yaptığımız için birbirimize çok rahat anlatabiliyoruz aklımızdaki şeyi. Bir diğerimiz de hemen kavrıyor olayı. Artık refleks haline dönüştü gibi... Karşılıklı çalıp müzik yaparken bir iletişim kuruluyor, alışveriş dönüyor. Uzun süre beraber müzik yapınca bu iletişim çok daha hızlı işliyor.” Küçük yaşlardan beri birlikte vakit geçirdikleri için de müzik zevklerinin genel olarak paralel geliştiğini vurgulayan The Kites, “Dinlediğimiz farklı şeyler de var. Hepsi bizi besliyor. Ortaya attığımız zaman, şimdi yaptığımız müzik çıktı. Kesiştiğimiz noktalar var, ayrıldığımız noktalar da... Beraber büyüdüğümüz için biliyorduk bu durumu” diyor.
ŞARKIMIZ BİR SAATTE ORTAYA ÇIKIYOR
İLK KONSERİMİZDE ÇOK ŞAŞIRDIK
The Kites, sahnede kendi şarkıları dışında ‘jam sessions’, yani doğaçlama parçalar da çalan gruplardan. Müziklerini sahneler bir bir açıldığında özellikle canlı olarak dinlemenizi öneririz. Grup ise unutamadıkları canlı performans anlarından birini şöyle alatıyor: “Hepsi ayrı bir heyecan, ayrı bir keyif oldu bizim için. İlk konserimiz İstanbul Caz Festivali dahilindeydi. Sahneye bir çıktık, büyük bir kalabalık. İnsanlar sevecek mi, sevmeyecek mi bilmiyoruz. Bir baktık tepkiler acayip. İnsanlar bayağı sevip destekledi, sağ olsunlar. O an yaşadığımız şaşkınlık ve rahatlama hissi hâlâ aklımızda.”
Kolektif müzik yapma ortamlarından beslendiklerini de söyleyen The Kites, “Birçok farklı müzisyeni şarkılarımızda konuk etmek istiyoruz. Şimdilik bunlar hayal, daha yolumuz var tabii” diyor.