Dianne buraya, eller havaya!

Miss Dianne Reeves neyse ki bizi fazla ihmal etmiyor. Arayı fazla uzatmadan İstanbul’a gelip sadık hayranlarıyla buluşuyor. Onu Açıkhava’da, İş Sanat’ta, CRR’de izledik. Şimdi de Zorlu PSM’de, artık yakından tanıdığımız grubunun eşliğiyle sahneye çıkacak. Bugüne kadar toplam 5 Grammy kazanan şarkıcı, meslek hayatının 40. yılında ve Garanti Caz Yeşili kapsamında 18 Nisan Salı akşamı Ana Tiyatro sahnesinde karşımızda olacak.
Gerçi konserlerine hep yüksek beklentilerle gittik, aradığımızı da bulduk ama benim için İş Sanat’taki ‘Strings Attached’ konserinin yeri ayrıdır. Bu konserde grubunda Russel Malone da yer alıyordu. Reeves’in kendi gitaristi Romero Lubambo da gruptaydı elbette, o gün de iyi çaldı. Ama Malone o benzersiz enerjisiyle konseri alıp götürmüştü. Hatta Miss Reeves’in bile zaman zaman Malone’un arkasında kaldığını söyleyebilirim.

Bu konserde Lubambo gene var; tıpkı piyanoda Peter Martin, kontrbasta Reginald Veal ve davulda Terreon Gully gibi. Yanlış hatırlamıyorsak, Martin konuşmayı öğrenmeden önce keman çalmaya başlamış fevkalade yetenekli bir müzisyen. Yani Miss Reeves birlikte olmaktan keyif aldığı dört dörtlük cazcılarla sahneye çıkacak. Aklımıza hemen onun pek coşkulu bir konseri geliyor, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki ‘Beautiful Life’ konseri. Beş yıl aradan sonra bu albümü çıkarmıştı. Bize olağanüstü bir konser sundu ve bunu, dinleyicilerin coşkusuna karşılık verdiğini söyleyerek açıkladı. Aynı zamanda katılımcı bir dinleyici kitlesiydi. O sahneye çıktığı andan itibaren hayranlıklarını her halleriyle ifade ettiler.

Canı neyi isterse...
Sanırız çok sevdiğini defalarca söylediği İstanbul’a yeni bir albümle gelmek de onu mutlu etmişti. İstanbul konseri, ‘Beautiful Life’ın lansman turnesi kapsamında yer alıyordu. Şarkıcı da bize albümündeki şarkıları neşeyle, dinleyicisine de güvenerek sundu. Doğrusu, müthiş bir ekibin yarattığı müthiş bir albümdü ‘Beautiful Life’. Çok olumlu eleştiriler aldı, Dianne Reeves’in Grammy ödül sayısını da 4’ten 5’e çıkardı.
Hazır laf Grammy’den açılmışken, bir noktayı da vurgulayalım: Dianne Reeves, büyük bir başarıyla 2000’de ‘In the Moment - Live In Concert’ ve 2001’de ‘The Calling: Celebrating Sarah Vaughan’ ile En İyi Caz Vokali dalında; 2003’te ‘A Little Moonlight’, 2005’te ‘Good Night, And Good Luck’ (George Clooney’nin yönettiği unutulmaz film) ve 2014’te ‘Beautiful Life’ ile En İyi Caz Vokal Albümü dalında Grammy aldı. Ancak şarkıcı, kendini yalnızca caz dünyasına değil, müziğin geniş dünyasına açmayı sever. Geleneklere sıkı sıkıya bağlı caz meraklıları biraz fazla ‘pop’ bulsa bile, Dianne Reeves’in canı neyi isterse onu söylediği, hem de iyi söylediği, şarkı sözlerinin altındaki anlamları deşip çıkardığı herkesin malumudur. Saf cazcıları üzen de, harikulade sesine ve yorumuna rağmen, onun sadece günümüzün en iyi caz şarkıcısı sayılmakla yetinmemesi zaten. Maceracı ruhu ve müzik ayırt etmeyişi pop, caz ve R&B arasındaki sınırı yok saymasına yol açmıştır.

Müzisyen ailenin çocuğu (İstanbul’da da izlediğimiz efsanevi George Duke kuzenidir) Dianne Reeves’in geçmişinde çok parlak performanslar var. Blue Note/EMI etiketiyle album çıkaran ilk vokalist olan Reeves, Grammy’li ‘A Little Moonlight’ta Arif Mardin ile birlikte çalıştı. Daniel Barenboim yönetimindeki Chicago Senfoni Orkestrası’yla kayıt yaptı, Sir Simon Rattle yönetimindeki Berlin Filarmoni Orkestrası’yla konuk sanatçı olarak konser verdi. Walt Disney Konser Salonu’nda sahne alan ilk caz şarkıcısı oldu.

Bakalım bu konserde de grubunu şarkıların arasında mı tanıtacak? CRR’de Reginald Veal’in doğum günü olduğunu bile müzikle söylemişti. İstanbul’u ve yemeklerimizi müzikle methetmişti. “Grubum repertuvarımı bilir, set listesi hazırlamam gerekmez” diyor. “Ne söyleyeceğime sahnede karar veririm. Bunu çok seviyorum. Müziğin kendisi de konser deneyimi de sahiden canlı oluyor o zaman.”

Dianne buraya, eller havaya!

Dianne Reeves, 18 Nisan Salı 21.00'de Zorlu PSM'de.