Derviş ile Adonis!

Güncelleme Tarihi:

Derviş ile Adonis
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2017 11:59

Arap şiirinden şiir göğüne yükselen iki yıldız, Mahmud Derviş ile Adonis, ilk kez çevrilen kitapları ‘Atı Neden Yalnız Bıraktın’ ve ‘Belli Belirsiz Şeyler Anısına’ ile bir kez daha karşımızda.

Haberin Devamı

Arap şiirinden şiir göğüne yükselen ve şiir göğünü yükselten iki yıldız: Mahmud Derviş ile Adonis. İlkini hep Edward Said’le bir anımsıyorum, bir de Jean-Luc Godard’ın filmi ‘Notre Musique’ (Bizim Müziğimiz) ile. 2004 yılında çekilen bu film, savaşın vahşetini anlatır ve “Benimle savaş için değil... Barış için ölmek isteyen bir tek kişi bile olursa bundan büyük bir mutluluk duyacağım” cümlesi de filmi özetler. Ünlü yönetmen o yıl 74 yaşındadır ve Saraybosna yolculuklarından sonra filmi çeker. ‘Bizim Müziğimiz’de gerçek karakterler olarak, çok sevdiğim ve tanışma şansına eriştiğim İspanyol yazar Juan Goytisolo da yer alır. Derviş, filmde kendi ülkesi Filistin’in dramı ve trajedisini İsrailli bir gazeteciye anlatırken, yüreklere çakılacak sözler eder: “Zaferde olduğundan daha çok yenilgide ilham ve insanlık dramı vardır. Galiplerin tarafına aitsem kurbanların dayanışma gösterisinde yer almak isterim... Bize yenilgi ve farkındalık verdiniz.” Derviş, ulusal kimliğinin kurucuları arasında yer aldığı Filistin’in büyük şair oğlu olarak direniş şiirinin de öncü şairidir.
Öncülük. Kendisiyle eşanlamlı bir kavram adeta. Aynı zamanda yıkıp yeniden kurmayı da içeriyor. Yani tamamlanmış olanı bir yana bırakıp bilinmeyene ya da yeniye yöneliyor. Mahmud Derviş, Filistin ve Arap şiirinin Edward Said’i sayılır. Said nasıl aydın sorumluluğu ve vicdanıyla eylem yapan bir düşünürse Derviş de poetik ve politik olanı buluşturan ve politik olanı poetik olanda sürdüren büyük şairdir. Nâzım Hikmet’in hapishanelerde yaşadığı sürgünü, Derviş de tıpkı çocukluğunu arayan bir şair gibi, yurdunu arayarak, özleyerek, başka topraklarda yaşamıştır.

Haberin Devamı

Derviş, Arap şiirinden olduğu kadar dünya şiirinden, mitolojiden, kutsal kitaplardan da etkilendiği eşsiz şiir diliyle, hangi dilde söylenirse söylensin, anlamını ve karşılığını bulacak, tazeliğini koruyacak, içeriği zengin, okuması zevkli bir şiir yazmıştır. Derviş’i sevdiği bir şaire, Lorca’ya benzetiyorum zengin, renkli, sıcak şiiri açısından. Biyografik ilk kitabı olan ‘Atı Neden Yalnız Bıraktın’ı, Derviş şiirine yakışır bir yetkinlikte Türkçeye kazandıran Mehmet Hakkı Suçin’in dediği gibi, Derviş’in “Kelime dünyası, his dünyası kadar zengindir. Hararetli, canlı bir dil kullanır.” Derviş, “Kayda geçir!/ Ben bir Arabım” dizeleriyle başlayan ünlü ‘Kimlik Kartı’ şiirine gönderme yaparak bu ‘çekici hapishane’ye karşı direndiğini ve daha ‘zor’ şiirler yazmayı sürdürdüğünü söyleyecektir. Direnişin şiirini, zor şiirde direnişle sürdürmek de sayılır bu.
Derviş’in 1995’te yayımladığı ‘Atı Neden Yalnız Bıraktın’ kitabı anavatanda doğduğu evden sürgünde yaşadığı evlere kadar bir evler biyografisi. Kitabın ilginç ve ürpertici başlığı, ‘Kaktüsün Sonsuzluğu’ şiirinde, baba-oğul diyaloğunda geçiyor: “-Atı neden yalnız bıraktın?/ -Eve yarenlik etsin diye evladım/ Zira evler ölür terk ederse sakinleri...”
Çoğu zaman büyük olduğu bilinen bir şairi, kendi dilinde okuyamadığınız için üzülürsünüz ya da okuduğunuz çeviriler size onun büyüklüğünü hissettirmez. Cibran, Bennis, Kabbani gibi Arap şairlerini de çeviren Mehmet Hakkı Suçin’in Derviş’ten daha önce çevirdiği ‘Bu Şiirin Bitmesini İstemiyorum’ (YKY, 2015) kitabı gibi, yeni çevirisi de beni Mahmud Derviş’in görkemli şiiriyle, bir bakıma, ilk kez tanıştırıyor.

Haberin Devamı

Suçin’den okuduğum Adonis çevirisi ‘Belli Belirsiz Şeyler Anısına’ da öyle. İronik bir biçimde, ‘Arap şiirinin miladı’ olduğu söylenen Adonis için Edward Said de “Günümüzün en cesur ve kışkırtıcı Arap şairi” diyor. Derviş ve Adonis şiirlerinde ‘erotizm’in güçlü varlığı, şiirin gövdesini ele geçiren ‘laik’ bir ruh olarak duyumsatıyor kendini. Kutsala, dünyaya, tasavvufa ‘laik’ bakışı da yeterince cesur ve kışkırtıcı Adonis’in. Laiklikle ilgili, bir bölümü Express dergisinde yayımlandı, kitabı da Türkçeye çevrilse bu daha da iyi anlaşılacaktır sanıyorum.
Adonis’in 1988-2014 arasında yazdığı ‘Belli Belirsiz Şeyler Anısına’da insana, doğaya, hayata, ölüme, gerçekliğe, üç Arap şairine ve Beyrut’a yazılmış şiirler yer alıyor. Kısacık şeyler. Çakımlar. Şimşekler. Eksik rubailer. Söylenmiş bulunanlar. Hikmet ve anti-hikmet. Deneyimler. Buluşlar. Geçmişin, geleceğin anıları. Pullar. Kanatlar. Küpeler. Şüpheler. Kesinliksizlik-ler. Düşler. Düşünceler. Sıradanlıklar. Yücelikler. Küçürekler. Köpüklüler. Dinginlikler. Kitabın hem en uzun hem de şiirin nedeni olan ‘Mektuplar’ şiirinde “Yazmak içindeki şehveti ölümün” der Adonis: “Devamlı soru sormaktır yazmak: ölümün bir diğer biçimi” diye sürdürür ve sorar: “Bundan mıdır ki hep kendinsin ve başkasısın aynı anda?”
Müthiş şiirler. Adonis’in Türkçe yazdığını bilmiyordum! Diline sağlık Mehmet Hakkı Suçin.

Haberin Devamı

Derviş ile Adonis

ATI NEDEN YALNIZ BIRAKTIN
Mahmud Derviş
Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin
Ayrıntı Yayınları, 2017
160 sayfa, 13 TL.

Derviş ile Adonis

BELLİ BELİRSİZ ŞEYLER ANISINA
Adonis
Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin
Everest Yayınları, 2017
210 sayfa, 19 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!