Darbe sonrası bir Rıfat Ilgaz Gecesi

Güncelleme Tarihi:

Darbe sonrası bir Rıfat Ilgaz Gecesi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2017 14:12

Rıfat Ilgaz ismi, hayatımda çok önemlidir. Ömrümün ilk ve tek ‘sunuculuk’ işini onun için yapmıştım.

Haberin Devamı

Karadeniz Kitap Fuarı’nın açıldığı bugünlerde, orada yaşamış, orayı yazmış Rıfat Ilgaz’ı yazmak şart oldu. Diğer bir neden de, büyük ustanın eserleri, kurucusu olduğu Çınar Yayınları etiketiyle yeniden yayımlanıyor. Merak edenler vardır. Ustanın ünlü kitabı ‘Hababam Sınıfı’nın sinema uyarlamasından acaba ne kadar kazandı? “Milyonlar kazanmıştır” dediğinizi duyar gibiyim. 

Miktarı açıklıyorum: HİÇ!
‘Hababam Sınıfı’ altı kez filme çekilmiş. Bırakın para kazanmayı, serinin iki filminde Rıfat Ilgaz’ın adı bile konulmamış! Oldu olacak ‘anonim’ diye bir not koysalardı. Diğer taraftan, ‘Hababam Sınıfı’ öyle ünlü ki yazarın şiirlerini, memleketten hareketle kaleme aldığı öykülerini, diğer yazılarının üzerini örttü. Bu vesileyle, ‘Hababam Sınıfı’nı okuyanlar, okuyacak olanlar ve seyredenlere, ustanın diğer kitaplarını da okumalarını salık veririm.
Rıfat Ilgaz ismi, hayatımda çok önemlidir.
Ömrümün ilk ve tek ‘sunuculuk’ işini onun için yapmıştım.
12 Eylül 1980 darbesinden sonraki günler. Edebiyat dünyasının hayırlı evlâtlarından yazarın oğlu Aydın Ilgaz’la Divan’da buluştuk. Rıfat Ilgaz adına bir gün düzenlemek istediklerini ve etkinliğin sunuculuğunu ve düzenlenecek oturumun moderatörlüğünü benim yapmamı istediler... Onur duyarak ‘evet’ dedim.
Rıfat Ilgaz ‘hapisten yeni çıkmıştı’. O kuşağın biyografilerinde bu ifadeyi çok görürsünüz; ‘hapse girdi’, ‘hapisten çıktı’...

Haberin Devamı

Darbe sonrası bir Rıfat Ilgaz Gecesi

Darbe sonrasının soğuk ve karanlığı hâkimdi ülkeye. İnsanların özgürlüğe, edebiyata, bir araya gelmeye ne kadar susadıklarının da bir göstergesiydi o gece. 27 Aralık 1982’de şimdi yerinde yeller esen Şan Sineması’nda düzenledik Rıfat Ilgaz Gecesi’ni. Biz, acaba gelen olur mu diye düşünürken, salon iğne atsan yere düşmeyecek haldeydi. Ayakta bile yer yoktu. Bırakın salonu, Şan Sineması’nın fuayesindeki merdivenlerde oturanlar, ayakta duranlar. Salonun hiçbir yeri boş değil!
Gecede düzenlediğimiz açık oturumda Leylâ Erbil, Şükran Kurdakul, İlhan Selçuk ve Atilla Dorsay konuştular. İlhan Selçuk, Ziverbey Köşkü’nden, yani sorgudan gelmiş. Salonun ışıkları sönük, sadece sahne aydınlanıyor. Konuşmaya başlamadan önce, “Lütfen salonun ışıklarını yakın, salondakileri göreyim, çünkü geldiğim yerde de bana soru soranlar karanlıkta, ben aydınlıktaydım” diyor. Büyük bir alkış kopuyor ve salon aydınlatılıyor. Panelin sonunda Rıfat Ilgaz’la el ele sahneye çıkıp, gelenleri selamlıyoruz ve geceyi bitiriyoruz. Salondan çıkarken emekli bir emniyet müdürü Rıfat Ilgaz’a yaklaşıyor. “Bu gece bizimlesin” diyor. Bütün dostları, etrafını çevirerek hemen itiraz ediyor, “Ömrünün çoğunu sizin yanınızda geçirdi, bırakın bu gece bizimle olsun” diyoruz.
Rıfat Ilgaz bizimle kalıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!