Güncelleme Tarihi:
Barselona yakınlarında Montserrat Kilisesi’nin kütüphanesi... Biri Hıristiyan, öteki Müslüman ve Yahudi üç din adamı, bir adamın yaptığı konuşmayı dikkatle dinlemektedirler... Biraz sonra hayretten donup kalacaklardır... Çünkü konuşan adam, bu üç yüksek düzeyli din adamına açıkça şöyle bir şey demektedir:
“Öyle bir bilimsel buluş yaptım ki, üçünüzün dininin de yakında hiçbir anlamı kalmayacaktır...”
İddialı iş insanı, ‘tektanrılı inanç sistemi’ni yerle bir edecek buluşunu dünyada ilk defa bu üç kişiye açıklamıştır.
BU ÜÇ DİN İNSANI ŞANSLI MI ŞANSSIZ MIYDI?
Tabii ki böyle dünyayı değiştirecek bir bilgiyi ilk öğrenen olmak bir insan için şanstır...
Ama o kadar acele etmeyin...
Kitap sizi biraz farklı bir yere götürüyor.
Kitabın sonunda şanslı olup olmadıklarına siz karar vereceksiniz.
Ama ben şanslıydım. Çünkü Dan Brown’ın bu olayı anlattığı kitabını, dünyada ilk okuyan insanlardan biri oldum. Geçen pazar günü oturup bir çırpıda bitirdim.
CEVABINI VEREMEDİĞİMİZ EN TEHLİKELİ SORU NE?
(*) İnsanoğlu nereden geliyor?
Yani “Başlangıç neydi?”
Din kitapları “Başta şu vardı” diye başlar.
Her şeyi O yaratmıştır.
Nitekim, Dan Brown’ın bu kitabının adı da ‘Başlangıç’...
DÜNYANIN EN RİSKLİ SORUSUNU SORAN ADAM
Kitabın bize sunulan ilk kahramanı, Edmond Kirsch adlı vizyoner bir iş insanı.
Kitabı okurken nedense gözümün önüne hep Tesla’nın mucit patronu Egon Musk geldi...
Öyle bir bilimsel keşif yapmıştır ki, bu ‘tektanrılı din’ kitaplarının hemen başındaki ‘Genesis’ yani ‘Başlangıç’ bölümlerini tamamen anlamsız hale getirecektir.
Onun tezi şudur:
“Yaşadığımız şu süre içinde, bilimsel buluşlar sonucunda dini efsaneler yıkılacaktır.”
Yani ona göre Tanrı ‘insanın icat ettiği’ bir şeydi...
O icadı yine insan geçersiz kılacaktı.
AMA ASIL KAHRAMAN AYNI FİKİRDE DEĞİL
Ancak romanın asıl kahramanı, Dan Brown’ın öteki romanlarında olduğu gibi bir sembolbilimci olan Prof. Robert Langdon’dur... Aslında o da dinlerle arası iyi olan bir bilim insanı değildir.
Ama gelecek konusunda daha temkinlidir:
“Dinler bin yıl boyunca bilimdeki gelişmelere dayanmıştır ve toplumda önemli bir amaca hizmet etmektedir. Bu nedenle dinler değişim geçirse bile asla sona ermeyecektir.”
BU SORU VARSA TABİİ Kİ CİNAYET DE VARDIR
Kitap iki ilginç cinayetle başlıyor. Tabii ki bundan sonrasını anlatmayacağım.
Ama Dan Brown’ın bu yeni kitabını müthiş bir merak ve çok şey öğrenerek okudum.
En iyi kitaplarından biri diyebilirim.
Çok da başarılı çevrilmiş.
Yanlış anlamayın, didaktik veya çokbilmişlik taslayan bir kitap değil bu... Bir ‘Thriller’...
Kitabın sonunda şu düşünceye geldim:
Günümüzün en büyük tartışması, “İnsanı Allah yarattı” inancına bağlı ‘dinci’ inanış ile ‘evrimcilik’ denen bilimsellik iddiasındaki açıklama arasına sıkışmayacak kadar karmaşık... Tabii bir de Edmond Kirsch’in asıl sorusu var: “Nereye gidiyoruz...”
Evet, örgütlü dinler savaşı kolay kolay bırakmayacak. Ama bu kitap bir anlamda ‘Türk Milli Eğitim sistemi’nin müfredat programı dışına attığı Evrim Teorisi’nin de savaşı kolay kolay bırakmayacağını anlatıyor...
DEİZM GERÇEKTEN YÜKSELİYOR MU?
Kitabı okurken, son günlerde İslami çevrelerde bile daha sıkça söylenmeye başlanan şu sözleri de daha iyi anlıyorsunuz:
İnsanlar hızla tektanrılı yapısal dinlerden kopup, ateizm ve deizme doğru niye kayıyor... Elbette bunda çok büyük ölçüde yapısallaşmış üç büyük tektanrılı dinin üçünün de ‘fanatizm’den kurtulamaması yatıyor. Ama bu kitapta anlatılanların, sorulan soruların ve verilen cevapların da çok büyük payı var.
KİTAPTAN ÇOK İLGİNÇ BAZI NOTLAR
Son yıllarda Harvard Üniversitesi’ne gelen öğrenciler arasında ateist ve agnostik öğrenci sayısı, herhangi bir dini inanca sahip öğrencilerin sayısını geçmiş.
Gökyüzündeki yıldız isimlerinin üçte ikisi Arapçadan gelmiş.
Cebir, algoritma, azimut, simya, kimya, şifre, iksir, alkol, alkalin, sıfır gibi bilimsel kelimelerin kökeni Arapçaymış.
BAĞDAT NEDEN HARAP OLDU?
“Onbirinci yüzyılın sonunda dünyadaki en büyük entelektüel keşifler Bağdat ve çevresinde yaşanıyordu… Sonra bütün bunlar neredeyse bir gecede değişti. İslam tarihinin en nüfuzlu şahıslarından bir din âlimi yazdığı bir dizi ikna edici reddiye ve risaleyle Eflatun’un ve Aristo’nun felsefesini eleştirdi ve rivayete göre matematiği ‘şeytan felsefesi’ ilan etti. Bilimsel düşünceyi küçümseyen olaylar dizisi bu şekilde başladı.”
KİTAPTA GEÇEN İLGİNÇ KAVRAMLAR
“Örgütlü dinlerin ikiyüzlülüğü…”
“Boşlukların Tanrıları...”
YENİ PAPA HAKKINDA MUHAFAZAKÂR BİR YARGI: Hıristiyanlık inancını, insanların, “Tanrı’nın kurallarını, kendilerine uygun olanı seçip alabilecekleri bir açık büfeye çevirdi.”
DARWIN BALIĞININ ŞAKASI NE OLABİLİR?
Kitabın ilginç bölümlerinden biri, ağzı açık balık gibi duran bir sembol. Onun sağında da asimetrik bir yıldız var. Langdon bunun için “Darwin balığının şakacı bir türevi” diyor. Bir kadın soruyor: “Yani Tanrı’yı yiyen bir balık mı…”
Cevabı kitapta.
EDMOND’UN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İÇİN AÇIKLAYAMADIĞI BULUŞ NEYDİ
Bunu kitabı okuyunca anlayacaksınız… Ben kitaptan sadece bazı ipuçları vereyim:
“Buluşumun Kopernik devrimi ölçütünde yankılara yol açacağını söylersem abartmış olmam...”
”Yüzlerce yıl öğretilmiş ruhani öğretilerle taban tabana zıt.” “Hiçbir din ilan edeceğim şeyden hoşlanmayacak.”
Cevabını vereceği iki temel soru şu: “Nereden geliyoruz” ve ‘Nereye gidiyoruz”.