Güncelleme Tarihi:
Çalıştığım iki gazetedeki aramızdan ayrılan karikatüristleri anacağım.
Cumhuriyet’in çizeri Ali Ulvi (Ersoy) idi. Onunla dostluğum Cumhuriyet’teyken değil, Hürriyet Karikatür Yarışması günlerinde başladı.
Karikatür dışında iyi bir şiir okuruydu, şiir üzerine konuşmalarımızda şiirden anlayan biri olduğunu hemen fark ederdiniz. Siyasi karikatürleri sığ bir anlayışı yansıtmıyordu. Siyasal tavrın, seçimin sonucunda çizerdi. Askeri darbeler döneminde gazetenin yasaklanmasına neden olan karikatürleri bile vardı.
Karikatürlerini gece çizdiği için çizdiklerini öğleye doğru eşi Alev Ersoy getirirdi. Alev Ersoy da basın dünyasına yabancı biri değildi, İsmail Cem’in kardeşiydi.
Ali Ulvi ile zaman zaman Teşvikiye’deki Hadi Bey’in Akademi Kitabevi’nde rastlaşırdık. Akademi Ödülleri de önemli ödüller arasındaydı. Ödül kazananlar, yazarlar burada buluşurlardı. Ali Ulvi’nin evi de Maçka’da olduğu için sık sık uğrardı. Son yıllarda Dragos’ta bir küçük yazlık almışlardı, orayı severdi, denize oradan girerdi, bir kez ziyaretine gitmiştim.
O dönem karikatür ödülünün jüri üyesi olduğu için, Antalya’da birkaç gece birlikte olurduk. Hüsamettin Koçan’ın arkadaşının oteli Falez’de toplantılar yapılır, sonuçlar alınır, jüri üyeleri için otelde ödül töreni yapılırdı.
Yaşar Kemal de Falez’de kalır, orada romanını yazardı. Birçok edebiyat toplantısı da burada yapılırdı. Benim yönettiğim, roman üzerine bir açık oturuma Fethi Naci, Semih Gümüş de katılmışlardı. Asıl ödül töreni İstanbul’da yapılırdı.
Ali Ulvi ile televizyon için de bir çekim yapmıştım. Ne yazık ki tek kitaptan başka Ali Ulvi’nin karikatür albümü yok.
Turhan Selçuk da Cumhuriyet’e çiziyordu. Onun Abdülcanbaz’ı büyük ilgi gördü, şu anda da Yapı Kredi’de bir sergisi var. Hürriyet’in çizeri de Nehar Tüblek’ti. Cağaloğlu’ndaki Hürriyet binasının ikinci katındaki bir odada üç usta birlikte otururdu: Tahsin Öztin, Nehar Tüblek, Hasan Pulur. Aynı katta genel müdür Nezih Demirkent’in de odası vardı.
Nehar Tüblek, karikatürünü çizer, önce Nezih Bey’e, sonra da Tahsin Öztin’e gösterirdi. Tahsin Öztin, onun karikatürlerini eleştirir, her gün böyle muhabbete girişirlerdi. Çizdiklerini gazetenin yazıişlerine gösterir, onların yorumuna değer verirdi. Tüblek, yerli ve yabancı birçok ödül aldı, karikatür albümleri de yayımlandı... Aramızdan ayrılışının ardından Beşiktaş Belediyesi bir yarışma açmıştı, şimdi bu etkinlikler yapılmıyor.
Hürriyet’in çıkardığı Çarşaf karikatür dergisini de Semih Balcıoğlu yönetiyordu. Balcıoğlu’nun sadece kendi kitapları yayımlanmadı, karikatüristler üzerine de yazdı. Karikatüristlerle yoğun ilgim bir zamanlar bir görev nedeniyle gerçekleşti. Cumhuriyet, Ciddiyet adlı bir mizah eki çıkarmaya karar verince, dönemin genel yayın yönetmeni Oktay Kurtböke beni görevlendirmişti. Şimdi herhangi bir karikatüristin albümünü kitapçılarda arasanız bulamazsınız.