CSO’yla Rudin’den Rus klasikleri
Güncelleme Tarihi:
60’ına merdiven dayayan Aleksandr Rudin, İsviçre çakısı gibi: Çellist, piyanist, orkestra şefi, Musica Viva’nın 30 yıllık sanat yönetmeni, akademisyen. Rusya’nın yetiştirdiği en önemli çellistlerden, fakat Avrupa’daki şöhreti sınırlı. Bu akşam Ankara’da CSO’yu yönetecek, ayrıca çellosuyla Tanayev, Çaykovski, Glazinov’un eserlerini seslendirecek. 9 Şubat’ta oğulları kemancı Fedor ve piyanist İvan’la Antalya Senfoni eşliğinde sahneye çıkacak.
Rusya’nın fırtınalı denizi andıran, krizden krize sürüklenen siyasi, kültürel atmosferinde 40 yıldır birinci sınıf müzik yapıyor Aleksandr Rudin. Perestroyka sonrası pek çok orkestra kapanırken 30 yıldır şefliğini, sanat yönetmenliğini üstlendiği Musica Viva’yı yaşatmayı başarması, Moskova’nın saygın orkestraları arasına yükseltmesi bile başlı başına takdire şayan.
“Bu süreçte Rusya’nın müzik yaşamındaki en önemli gelişme yeniliklere, deneyselliğe açık hale gelmemiz. Kuşkusuz bunda internetin rolü önemliydi” diyor.
Müzik piyasasının kurallarını yolun başında fark etmesi onu bugüne kadar büyük yıkımlardan, hayal kırıklıklarından korudu.
“Geniş kitlelere ulaştırılacak sanatçıların seçiminde eğitim, kültür, virtüozite yerine pazarlama, şöhret yönetimi, destek veren sermayenin gücü öne çıkıyor. Her alanda tekelleşme yaşıyoruz. Sistem yeni değil, sadece çok güçlendi. Öyle yetenekli müzikçiler tanıdım ki müzik piyasasına adım bile atamadılar. Öyle büyük şöhretler görüyorum ki yetenekleri ortalamanın üzerine çıkmıyor. Dönen büyük çarklara karşı kendim ya da Musica Viva adına savaşa girişmedim. Hedeflerimi belirledim, program oluşturdum, yoluma devam ettim. Herhangi bir mafya grubunun parçası olmak istemedim, kimseden himmet talep etmedim.”
Musica Viva’yla Barok Çağ’dan günümüze opera dahil unutulan eserleri gündeme getiren, CD’ler kaydeden Rudin, orkestrasıyla yılda 60 konser veriyor. Ayrıca farklı ülkelerin orkestralarıyla şef, çellist, piyanist kimliğiyle 70 konsere çıkıyor. Orkestra eşliğinde piyano çaldığında tercihi çoğunlukla Mozart’ın konçertoları. Zamanının yüzde 80’ini çello ve şefliğe, kalanını piyano ve Moskova Konservatuvarı’nda oda müziği öğretmenliğine ayırıyor. Yakın gelecekte çello konserlerinin sayısını azaltmayı planlıyor.
Repertuvarındaki Türk bestecilerin eserlerinden söz açıldığında “Bu konuda mahcubum” diyor. Bugüne kadar seslendirdiği eserler Saygun’un ‘Çello Konçertosu’ ve Mehmet Can Özer’in ‘Incubus’u.
BEŞ BAŞYAPIT
1980’lerin sonundan bu yana Türkiye’de konserler veren, Ayvalık Müzik Akademisi, Yaşar Üniversitesi gibi kurumlarda ustalık sınıfları düzenleyen Rudin’i son yıllarda şef kimliğiyle daha fazla izler olduk. Bu akşam Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’yla Ankara’da vereceği konser için Musica Viva’daki kriterini uygulayacak: “Program, Rus bestecilerin az bilinen eserleriyle çok popüler bestelerini bir araya getiriyor. CSO’yla geçmişte tüm önemli konçertoları seslendirdim. Bu kez üç orkestra eşlikli eser seçtim. Çaykovski’nin ‘Pezzo Capriccioso’sunda, Glazinov’un ‘Opus 20 Melodi’sinde, Tanayev’in ‘Canzona’sında solistim. Ayrıca Glinka’nın ‘Kamarinskaya’sında ve Sergey Rahmaninof’un ‘Senfonik Danslar’ında orkestrayı yöneteceğim.”
Aleksandr Rudin’in şefliğindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konseri bu akşam 20.00’de Ankara CSO Konser Salonu’nda.