Çorbaların da anısı vardır...

Artık televizyonlarda ve gazetelerde paça çorbasına övgülere rastlamıyorum. Belki yılda bir, iki kez canım çeker. Gençlik yıllarımda bedmest olanlar soluğu işkembe çorbacısında alırdı. Hiçbir zaman böyle bir ihtiyaç duymadım. Yılda bir kere de rahmetli akrabam işkembeli nohut yapardı, o da vefat edince yemiyorum.
Evde kahvaltıdan sonra, önümdeki iki kitaptan ne seçiyorum biliyor musunuz? Çorba ve salata.
Burak Aziz Sürük ile Cengiz Çakıt’ın yazdığı iki kitap:
‘Adım Adım 62 Çorba’ ve ‘Adım Adım 62 Salata’ (Yapı Kredi Yayınları).
Yapılmış çorbaların, salataların iştah açıcı fotoğraflarına da bakıyorum bir yandan. Nelerden çorba yapılıyor, okuduğunuzda sofranızı çeşitlendireceksiniz. Çorbaların da anısı vardır; ne zaman bezelye çorbası içsem sevgili Demir Özlü ile Stockholm’de içtiğim bezelye çorbası gelir aklıma.
İzmir’de bir lokantada içtiğim balkabağı çorbası da damağımda unutamadığım bir tat bıraktı.
Çorba kitabındaki çorba kâselerine de dikkatinizi çekerim.
Eskiden Ankara Ekspresi’nde gündüz de yemek servisi yapılırdı.
Konsome çorba ve diğerleri çift kulplu kâselerde servis yapılırdı.
Bazı çorbaları kaşıkla içme sabrını gösteremiyorum.
Çorbanızı seçtiniz, peki yemeğin yanında nasıl bir salata yemek istiyorsunuz?
‘Adım Adım 62 Salata’nın ilk sayfasında bir ithaf var:
“Mustafa V. Koç anısına...”
Rahmetli Azra Erhat’ın evine gittiğimde o da rejim için pirinç salatası yapmıştı.
Radika salatasına bayılırım ama radikayı bulursam.
Ebegümeci salatası sayfasını maziden bir yaprak olarak okudum. Ebegümecinin zeytinyağlı yemeğini de severim.
Siyah turp salatasını ve semizotunu da ihmal etmeyin. Dışarı çıktığımda füme somon salatası tercih ettiğim yemeklerden biri.
Zaman zaman farklı bir salata da yapıyorum: Kelebek makarna, haşlanmış bezelye, semizotu, havuç, zeytinyağı, yoğurt, sarımsak.
Yeşillikleri unutmadım. Top salata, Yedikule marulu, yeşil salata, roka, tere.
Çorba kitabının başında “Çorbayı çok severim” yazısı ve salata kitabının başındaki takdim de Çiğdem Simavi imzasını taşıyor.