Çöllere düş bulutları serpen bir serüven

Güncelleme Tarihi:

Çöllere düş bulutları serpen bir serüven
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2017 20:00

Tüm dünyanın ‘Küçük Prens’ ile tanıdığı Antoine De Saint-Exupéry’nin ilk romanı ‘Güney Postası’ bir havacılık serüveni hikâyesi anlatırken, bir yandan da derin felsefi ve psikolojik sorgulamalar yapıyor...

Haberin Devamı

Bir kitap nasıl okunur? Daha doğrusu, kitabı okurken, onun hakkında yapacağımız yorumların sınırı nedir? Antoine De Saint-Exupéry’nin çarpıcı eseri ‘Güney Postası’ bizi bu çetin soruyla yüzleştiriyor. Roland Barthes’e bakarsak okur metni her defasında yeniden anlamlandırmak, yeniden kurmak durumundadır. Çünkü o, istisnasız tüm metinlerin unutulmak için yazıldığını söyler (S/Z: Structuralist analysis of Sarrasine, 1970.) ‘Güney Postası’, bu konuda çok özel bir yere oturuyor.
Saint-Exupéry, basılı bu ilk kitabında cümleleri bir olgu durumunu tasvir için kullanarak gerçekliğin resmini çekerek biçare okurun önüne koyuvermiştir.
Değerli filolog, arkeolog, çevirmen ve düşünce insanı Azra Erhat’ın diliyle kitabı bir kez daha okurken, insan haliyle, bu çılgın Fransız romantiğinin hayatını da merak ediyor. Hayır, basit bir biyografik bilgi değil söylemek istediğim; tam olarak ‘Güney Postası’nın kumlarının ardındaki Saint-Exupéry’nin kim olduğunun keşfi... Bunun için Fransız ve İngiliz arşivlerinde kısa ama yoğun bir araştırma yapınca değerli yazarımızın hangi ruh haliyle bu satırları kaleme almış olduğu da ortaya çıktı. Özellikle Jacques Fermaud’un 1946’da yayınlanan PMLA dergisinin 61’inci sayısındaki ‘L’inquietude chez Antoine de Saint-Exupery’ isimli araştırması ufuk açıcı oldu. M. Parry’in 1974 tarihli The Modern Language Review dergisinde yer alan ‘A Symbolic Interpretation of Courrier Sud’ araştırması da hayranlık uyandırıcıydı. Yüzlerce yabancı kaynağa göz gezdirirken, Türkiye’de çoğunlukla ‘Küçük Prens’ isimli kitabıyla bilinen yazar hakkında Türkçe kaynakların yetersizliği dikkat çekici oldu.
Şiirsel bir tatla, soluk soluğa okunan ‘Güney Postası’, Saint-Exupéry’nin hayatının kriz anında kaleme aldığı bir kitap. Dikkatli okuyucu, yazarın çalkantılı durumunu hemen görür: “Nice bitmemiş şeyler vardı daha, onu kendine bağlayan. Birdenbire hepsini koparıp atmıştı” ya da “Sonraları, dünyayı dolaşmakla neler öğrendin, Jacques Bernis? Uçağı mı? Yavaş ilerlenir o işte, sert bir billurun içine delik kaza kaza...” diye tarif eder o anki psikolojisini Saint Exupéry.
‘Güney Postası’ bir havacılık serüveni hikâyesi anlatmasına karşılık son derece ciddi ruhsal sorunları olan bir bireyin derin felsefi ve psikolojik sorgulamalar da yaptığı bir kitap. Fas’taki Cap Juby’de (romanı burada yazmıştır) geçirilen on sekiz ay, Saint-Exupéry için istikrarsızlığın dönüm noktasıdır. Üstelik Cap Juby ona inanılmaz bir ortam sunar; okumak ve yazmak dışında düzenli bir işi de yoktur. Descartes, Pascal, Tain, Nietzsche ile hesaplaşmalara girer ve oradan kendi düşünsel altyapısını şekillendirerek çıkar. İşte ‘Güney Postası’ keyifli bir edebiyat diliyle tastamam bu hesaplaşmayı üstünü örterek verir okuruna. Pilotluk, oturan felsefi düşünceyle birlikte Saint-Exupéry için giderek dünya hayatından kaçmanın ötesinde bir anlam taşımaya başlar: Bir eylemci ve macera adamına dönüşür.
Saint-Exupéry’nin eylem ve zamanı, evrenselliği, hareketi ve zıt ruhları kavrama yeteneği ile kendisine özgü bir epistemolojik felsefe temellendirdiği görülür. Pilotluğun sunduğu yalnızlık ve kendinle baş başa kalma ayrıcalıklığı onda saplantısal bir tutkuya dönüşürken malum eseri ‘Küçük Prens’in de temellerini atıyordu.
‘Küçük Prens’te zirve yapacak olan çocukluk dönemine dönerek oradan bazı duyguların temellenmesini sağlamak düşüncesi ‘Güney Postası’nda ilk kıvılcımlarını yakar. Saint-Exupéry için umut, hassasiyet ve anılar ülkesidir insanın çocukluğu: “Savaşmış, çile çekmiştik. Sınırsız toprakları aşmıştık, birkaç kadın sevmiştik, ikidebir ölümle yazı-tura oynamıştık; amacımız, çocukluğumuzu gölgeleyen ceza ve izinsiz korkusundan kurtulmaktı sadece, cumartesi günleri karnemizdeki notların okunmasını sarsılmadan dinleyebilmekti.”
‘Güney Postası’ insanın içsel hesaplaşmalarından doğmuş ilgi çekici bir
varoluş kitabı...

GÜNEY POSTASI

Çöllere düş bulutları serpen bir serüven

Antoine de Saint-Exupery
Çeviren: Azra Erhat
Remzi Kitabevi, 2017
128 sayfa, 12.50 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!