Çöküşün öyküsü

Güncelleme Tarihi:

Çöküşün öyküsü
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2017 16:23

İrlandalı tiyatro yönetmeni Darragh McKeon’un 10 yıllık çalışmasının ürünü olan ilk romanı ‘Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor’, odağına Çernobil faciasını alarak bir sistemin çöküşünü etkili bir dille anlatıyor.

Haberin Devamı

Odağına insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden ‘Çernobil Patlaması’nı alarak çökmekte olan bir sistemi resmeden güçlü bir ilk roman: Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor. İrlandalı tiyatro yönetmeni Darragh McKeon’un 10 yılda yazdığı romanın adı ‘Komünist Manifesto’ya, Marx ve Engels’e dayanıyor; Marshall Berman’ın kült modernizm eleştirisi ‘Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor’la ile aynı adı taşıyor.
1986 Nisan’ında Moskova’dayız. Yevgeni dokuz yaşında özel bir çocuk, bir piyano dehası. Eski gazeteci, rejim muhalifi, şimdi fabrika işçisi teyzesi Maria ve -asker kocasını Afganistan’da kaybetmiş olan- dul annesi Alina ile yaşıyor. Her köşesinden yıkanıp ütülenecek çamaşırların taştığı bir evde.
Grigori yetenekli bir cerrah, 37’sinde. Ülkenin kıymetli beyinlerinden, titiz, duyarlı, becerikli. Tatsız bir ayrılık öyküsü var hafızasında, Maria’nın yokluğu sık sık anımsatıyor kendini.
Artyom, erkekliğin eşiğinde bir küçük adam. Babası ve onun arkadaşlarıyla ormanda avlanma yaşında artık. İlk av gezisinin sabahında, kopkoyu kızıl bir göğe uyanıyorlar. “Doğanın düzenini, âdetlerini, keyfini bildikleri” bu küçük köyde o gün bir “ahenksizlik” olduğunu sezecek hepsi birazdan…
Onlar ava çıkmadan birkaç saat önce, 10 km ötelerindeki Çernobil Nükleer Santrali’nin 4 no’lu reaktöründen alevler yükseliyor; toprağa, havaya, suya atomlar karışıyor; radyasyon hayata hükmetmeye başlıyor. Sistem, “anlışanlı anavatan demek olan sistem” arıza veriyor…

Haberin Devamı

1979 doğumlu Darragh McKeon, 20’nci yüzyılın bu büyük felaketini Grigori, Maria, Yevgeni ve Artyom’un hikâyelerini kesiştirerek anlatıyor. Ekonomik, politik ve ahlaki bir çöküntünün içinde olan sistemin dört ayrı mağduru onlar. Grigori ve Maria aynı zamanda, sistemin verdiği arızalara, insan hayatını hiçe sayan rejime direnç gösteren iki isim.
Bilinçsizce verilen ilk tepkiler. Umursanmayan, korumasız kalan, ‘zehirli’ ilan edilerek, kaba kuvvetle tahliye edilip sefalet içinde bırakılan bölge halkı. Kurtarma görevlisi olarak seçilip bile bile dehşetin kalbine atılan köylüler ve askerler. Önerileri dikkate alınmayan uzmanlar. Göz boyayan yayınlarla koca bir ülkeye yapılan “Tehlike yok” propagandası, KGB emriyle gizlenen gerçekler, kıt tıbbi imkânlar… McKeon hepsini ve tabii bir de, gerçeği görüp sistemle boyundan büyük bir mücadeleye girişenlerin nasıl cezalandırıldığını ürperteci bir tonda anlatıyor. Roman bu spesifik döneme odaklansa da bir yandan da çok daha zamansız ve evrensel bir zihniyet eleştirisi sunuyor. Baskıcı politik iklimin, sıradan yurttaşın ruhunu nasıl sıkıştırdığını resmediyor.
1986 Nisan-Kasım’ı arasında olan biteni dönüşümlü olarak; bölgede görevlendirilen cerrah Grigori’nin, köylerinden tahliye edilen Artyom’un, çalıştığı fabrikada ve kafasının içinde sıkışıp kalmış muhalif Maria’nın ve yeğeni Yevgeni’nin gözünden izletiyor bize roman. McKeon felaketin insan bedenindeki etkilerini ve zihinlerdeki çöküntüyü çok etkili bir dille anlatıyor. Hem farklı düzlemlerde süren insan öykülerinin bağlanmasındaki hem de baştaki kaotik tahliye sahnesinin gözümüzün önünde canlandırılmasındaki anlatımın başarısında, McKeon’un tiyatrodaki reji gözünün etkisi seziliyor. Çeviriyi üstlenen Özlem Yüksel’in de ustaca bir iş çıkardığını not etmeli.

Haberin Devamı

Bir zaman sıçramasıyla kendimizi 2011 Nisan’ında bulduğumuzda, karakterlerimizin bir kısmıyla bambaşka bir Moskova’da karşılaşacağız. Geçen zamanda olanları Maria’nın sıkıntılı hesaplaşması özetleyecek. “Birbirlerini evlat edinmiş” bu teyze-yeğenin ellerinde kalan ise kıyımla dolu bir geçmiş, yıkıcı bir dönüşüm dönemi ve her şeye rağmen onlara ait olan bir memleket olacak...

KATI OLAN HER ŞEY BUHARLAŞIYOR

Çöküşün öyküsü

Darragh McKeon
Çeviren: Özlem Yüksel
Doğan Kitap, 2017
388 sayfa, 32 TL.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!