Güncelleme Tarihi:
Eskiden aileler çocuklarının sanatla ilgilenmesinden korkardı şimdi ise özellikle eğitimli genç ebeveynler, çocuklarının bir müzik aleti çalması ya da sanatsal bir faaliyetin içinde olması için can atıyor. Öyle bir heyecan ki bu, kendine özgü bir sektör bile yarattı. Büyükşehirlerden küçük kasabalara kadar yepyeni okullar açıldı. Özel konservatuvarlardan tutun da birçok farklı kurum bu alanda hizmet vermeye başladı. Çocuklar sanatçı olsun diye neredeyse hepimiz seferber olduk ve topyekûn mücadele veriyoruz. Yetişkinlerin arzuları yüzünden çocukların neredeyse tüm zamanı gitardan baleye, baleden tiyatroya, tiyatrodan resim derslerine koşturmakla geçiyor. Bu karmaşa içinde acaba çocuklarının yeteneğini keşfetmeye çalışan aileler onlara sanattan keyif almayı öğretiyor mu? Mesela çocuğunun balerin olmasını isteyen ebeveynler çocuklarına bale izlemeyi ve dans ederken değil, dansı izlerken de keyif almayı öğretiyor mu?
Bir gün bile bale izlememiş ebeveynlerin çocukları bale okullarında heba olmasın diye, çocuklarımızı sanatçı yapmaktan önce onlara sanattan keyif almayı öğretmeliyiz. Tıpkı iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı öğrettiğimiz gibi.
Peki, bir sanat eserinden keyif almak öğretilebilir mi gerçekten?
Bu sorunun cevabını bilmiyorsanız Mavisel Yener‘in altı yaş ve üstü çocuklar için hazırladığı ‘Sanata İlk Adım’ dizisine bakmanızda fayda var.
‘Sanata İlk Adım’ dizisi, ‘Şiir Sevenler Parmak Kaldırsın’, ‘Kedi Sevenler Buraya Toplansın’ ve ‘Oyun Sevenler Şapka Taksın’ başlıklı üç kitaptan oluşuyor. Yaratıcı düşünceyi destekleyen, sanatı çocuğun günlük yaşamına iliştirmeyi hedefleyen bu kitaplar oldukça sürükleyici ve eğlenceli. Kitaplar, ebeveynlerin çocuklarını sanata yönlendirirken çektikleri temel sıkıntılara derman olacak gibi duruyor.
Esra Uygun’un çizimleriyle desteklenen kitapların dili de oldukça eğlenceli ve dikkat çekici. Mavisel Yener ‘Sanata İlk Adım Dizisi’nde ortak bir dil kullanmak yerine kitaba ve sanat dalına göre anlatım biçimi kurmuş. Şiiri anlatırken şiirin olanaklarına sığınmış, tiyatroyu anlatırken dilini sahneye taşıyıp tiyatro ile birleştirmiş.
İki yılda bir, uluslararası bir jüri tarafından seçilen bir yazara ve bir çizere verilen ve çocuk edebiyatının Nobel’i sayılan Hans Christian Andersen Ödülü’nün Türkiye adayı olan Mavisel Yener ‘Şiir Sevenler Parmak Kaldırsın’ adlı kitabında şiir yazan bir serçenin hikâyesini anlatıyor. Şiirini okuyacak birini arayan serçe kimseye ulaşamıyor çünkü Gülten Akın’ın da dediği gibi “Ah, kimselerin vakti yok/Durup ince şeyleri anlamaya…” Sonunda bir çocuğun vakti oluyor serçenin inceliğini görmeye ve onun şiirlerinden keyif almaya.
‘Kedi Sevenler Buraya Toplansın’ sanatçı bir aileyi anlatıyor. Kedisi olmadığı için ailesini küsen Pamuk’un yaşayacağı sürpriz kitabın heyecanını oluşturuyor. Ve sonunda sadece bir kedisi değil bir sürü kedisi oluyor.
Serinin üçüncü kitabı ‘Oyun Sevenler Şapka Taksın’ ise tiyatro sanatını kırmızı bir şapka üzerinden çocuklara sevdirmeyi amaçlıyor. Bir şapkacı dükkânında ayrıksı duran kırmızı şapka hiç satılmayacağını düşünürken kendini tiyatro sahnesinde buluyor.
2007’den bu yana Cumhuriyet gazetesinin Kitap ekinde çocuk kitapları hakkında tanıtım ve eleştiriler yazan Mavisel Yener, çocukları sanatçı yapmadan önce onlara sanattan keyif almayı öğretiyor.
FERHAT ULUDERE
SANATA İLK ADIM DİZİSİ
Mavisel Yener
Resimleyen: Esra Uygun
Hep Kitap, 2017
ŞİİR SEVENLER PARMAK KALDIRSIN
28 sayfa, 12 TL.
KEDİ SEVENLER BURAYA TOPLANSIN
32 sayfa, 12 TL.
OYUN SEVENLER ŞAPKA TAKSIN
36 sayfa, 12 TL.
Hep Kitap