CİHAN ERKEN
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2018 17:43
Şermin Yaşar son çocuk kitabı ‘Cingo’da sıradışı bir köpekle tanıştırıyor hem çocukları hem de yetişkinleri. Yaşar, “Bizler nasıl ki âşık olduğumuzda içimizdeki aşkı tarif eden kitaplar okumak istiyorsak, çocuklar da içlerindeki coşkuyu, haylazlığı, enerjiyi tarif eden karakterleri okumak istiyorlar” diyor.
Son kitabınız ‘Cingo’da barınaktan kurtarılarak eve alınan bir köpek yavrusunun, aile üyeleriyle olan ilişkisini mizah dolu bir dille anlatıyorsunuz. ‘Cingo’ çocuklar için nasıl mesajlar içeriyor?
Cingo olayları kendi bakış açısıyla yorumluyor. Yani insanların gördüğü başka, Cingo’nun gördükleri başka. İnsanların çocuk yetiştirme tarzını, hayata bakışını sorguluyor. Eğlence, oyun ve yenilik peşinde. Cingo’nun derdi çocuklarla değil, yetişkinlerle. Onların yaramazlık olarak gördükleri davranışları neticesinde eğitime gönderiliyor ve değişerek geri geliyor. Geldiği gün isyanı şu: “İçiniz rahat etsin! Şimdi ben de herkes gibiyim. Farklı düşünen, farklı davranan, sıradışı insanları kabullenemediğiniz gibi sıradışı köpekleri de kabullenemediniz.”
Yetişkinler için de kitaplarınız bulunuyor. Yetişkin kitapları ile çocuk kitapları arasındaki ayrımı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizi çocuk kitapları yazmaya iten nedenler nelerdir?
Çocuk edebiyatını yetişkin edebiyatından çok ayıramıyorum. Çocuklar için yazdığım kitapları yetişkinler de büyük bir zevkle okuyorlar. Hatta ‘Dedemin Bakkalı’nın ve ‘Cingo’nun böyle birleştirici bir etkisi var aile içinde. Bu kitapları anne-babalar ve çocuklar birlikte okudular. Yetişkinin çocuğuna olduğu kadar, yetişkinin çocukluğuna da hitap etti. Çocuklar için yazmak, satır aralarına küçük mesajlar bırakmak, onları güldürebilmek, anlayabilmek ve anladığını hissettirmek müthiş bir şey. Sorumluluğu çok fazla ama bir o kadar da önemi büyük bir edebiyat türü. Çocuklar nerede okuduğunu, hangi kitapta okuduğunu hatırlamaz belki ama sizin anlatmak istediğinizin izi yetişkine göre çok daha derinde bir yerde kalır.
Sizce bir çocuk kitabının olmazsa olmazları nelerdir?Ebeveynler çocuk kitabı seçerken ilk refleksleri pürüzsüz, tornadan çıkmış gibi düzgün karakterleri olan kitaplar seçmek oluyor. Sabah uyanır uyanmaz yüzünü yıkayıp dişlerini fırçalayan, kahvaltısını büyük bir iştahla yapan, bütün gün gülümseyen, her sözü dinleyen, sorgulamayan, asla ama asla yaramazlık yapmayan karakterleri okutursak çocuklarımıza, vatana millete hayırlı evlat yetiştirmiş oluruz sanıyoruz. Oysa farkında olmadan korkak, aklına geleni sormaktan çekinen, düzene uymak için kendinden ödün veren çocuklar yetiştirmiş oluyoruz. Sonra uzay mekiği yapmayı hayal ederken memur olmayı daha doğru bulan yetişkinlere dönüşüyorlar. İşin kötüsü onları sindiren, içlerindeki enerjiyi sömüren o didaktik kitaplar yüzünden kitaplardan da nefret ediyorlar.
Halbuki, bizler nasıl ki âşık olduğumuzda içimizdeki aşkı tarif eden kitaplar okumak istiyorsak, çocuklar da içlerindeki coşkuyu, haylazlığı, enerjiyi tarif eden, yaşayan karakterleri okumak istiyorlar. Kendi ruhlarını içinde göremedikleri kitaplardansa kendi ruh durumuna yakın kitapları daha çok seviyorlar. Bana göre çocuk kitabı çocuğun dünyasına yakın olmalı. Kendi kitaplarımda buna dikkat ediyorum. Bir de çocuk edebiyatında mizahı çok önemsiyorum. Mizah yapabilen ve mizahtan anlayan insanlara
çok ihtiyacımız var.
CİNGO Şermin YaşarResimleyen: Elif Balta Parks
Doğan Kitap, 2018
196 sayfa, 27.50 TL.