Cinayeti gördüm/görmedim

Güncelleme Tarihi:

Cinayeti gördüm/görmedim
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2021 13:45

Norveç’in en önemli yazarlarından Dag Solstad, ‘Profesör Andersen’in Gecesi’nde yalnız ve artık devleti bile tanıyamayan orta yaşlı bir edebiyat profesörünün inandırıcı bir portresini çiziyor. Her şey karşı penceredeki cinayeti gören Andersen’in, olayın kendisinde uyandırması gereken etik tepkiye karşı durması, eyleme ahlaki olarak müdahale etmek zorunda olmadığını düşünmesiyle başlıyor.

Haberin Devamı

Camus, ‘Yabancı’da genç kahramanı Meursault’nun bir adamı öldürmesinin ardından hem eylemlerini hem de sonuçlarını anlama ve rasyonelleştirme çalışmasına odaklanır. Camus işlenen suçtan çok, gerçek duygularını dile getiren, kendi davranışlarının arkasında duran ve en önemlisi de toplumun istediği kalıba girmeyi reddeden kahramanının varoluşunu ortaya koyar. Varoluşçuluk romanın ‘öz’üdür. ‘Profesör Andersen’in Gecesi’ de öyle. Norveç’in en önemli yazarlarından Dag Solstad’ın Profesör Andersen’i suça karışmaz ama bir cinayete tanık olur. İlk dürtüsü polisi aramak ve gördüklerini bildirmekken, telefonun ahizesini kaldırdığında vazgeçer. Solstad’ın kahramanı, yapılacak doğru şeyin ne olduğu konusunda kendisiyle mücadele eder, roman boyunca bocalar. Andersen böyle bir olayın kendisinde uyandırması gereken etik tepkiye karşı durur, eyleme ahlaki olarak müdahale etmek zorunda olmadığını düşünür. Andersen’in iç mücadelesi, Camus’nün kahramanı kadar topluma ‘yabancı’laşmakla sonuçlanır.
Norveçli Eleştirmenler Ödülü’nü üç kere kazanmanın yanı sıra Kuzey Avrupa Edebiyat Ödülü’nün de sahibi Dag Solstad, Norveç’in ve diğer tüm kuzey ülkelerinin en önemli yazarlar arasında yer alıyor. Türkiye’de ‘Mahcubiyet ve Haysiyet’ ve ‘Lise Öğretmeni Pedersen’in Ülkemize Musallat Olan Büyük Siyasi Uyanışa Dair Anlatısı’, ‘T. Singer’ romanlarıyla tanınıyor. Şimdi Türkçeye çevrilen ‘Profesör Andersen’in Gecesi’ de diğer romanları gibi çağdaş Norveç toplumunda geleneksel yaşamın sınırlarının dışına sürüklenen, dünyanın baskıları altında ezilen orta yaşı geçmiş kahramanın duygusuz, bencil, gençliğinde savunduğu sol radikalizmi sindirebilmiş bir adamın sarsıcı ve doğrucu öyküsünü okuyucuya sunuyor. Hayatına edebiyatla olan ilişkisi yön veren, ateist Profesör Andersen, Noel arifesinde takım elbisesini giyiyor, geleneksel Noel yemeğini pişiriyor, yemekten sonra kahve ve konyağını içiyor, hediyelerini açıyor. Kusursuz bir Noel arifesi... Diğerlerinin gecesinden onu ayıran ise yalnız olması. Eksikliğini telafi etmek için pencereden komşularının düzenledikleri kutlamaları seyretmeye başlıyor. Ve o sırada bir adam bir kadını boğarak öldürüyor. O an okuyucunun aklına bir Agatha Christie romanı okuduğu geliyor. Solstad bir cinayetle başlayan, beklenmedik ama tatmin edici bir sonla katilin yakalandığı polisiye hikâyesi yazacak mı? Elbette ki öyle olmayacak... Solstad o an kahramanın zihnine giriyor. İlk düşündüğü polisi aramak ve gördüklerini polise bildirmek olan kahramanımız telefonu bırakıyor ve önümüzdeki iki ay boyunca yapılacak doğru şeyin kararını veremeyen bir ‘yabancı’ya dönüşüyor. Uygar bir toplumun ferdi olarak cinayeti polise ya da arkadaşlarına söylemeli mi? Eylemlerinin arkasında duran bireyi savunması onu söylememeye zorlar mı?
‘Profesör Andersen’in Gecesi’ cinayete, nedenlerine ve karmaşasına çok az yer veriyor. Bunun yerine Solstad, adamın hayatının raydan çıkmasıyla ilgili içgüdüsel bir araştırmaya girişiyor. Yazarın düzyazısı ve okuyucuyu zorlayan uzun cümleleri, Andersen’in zihninin işleyişine uygun bir şekilde hızla akıyor. Solstad, son derece yalnız olan ve artık devleti tanımayan bireyin inandırıcı bir portresini çiziyor. Bu, okuyucuyu düşünmeye zorlayan romanda Solstad, geçmişten gelen edebiyatın günümüzdeki önemi ve yaşadığımız toplumun bireyleri hakkında önemli sorular soruyor. Solstad, akılda kalıcı bir kahraman yaratmak için mizahı da metnine yediriyor. Haruki Murakami’nin, “Çok tuhaf romanlar yazan bir tür sürrealist yazar” dediği Solstad, hayatınızın sonuna kadar yanınızda yörenizde bir yerlerde duracak, burjuva kaygılarınızı dürtecek bir kahramanı size sunuyor.

PROFESÖR ANDERSEN’İN GECESİ

Cinayeti gördüm/görmedim

Dag Solstad
Çeviren: Banu Gürsaler Syvertsen
Yapı Kredi Yayınları, 2021
112 sayfa,14 TL.

 

BAKMADAN GEÇME!