Güncelleme Tarihi:
‘Türk Valsleri’ projesi nasıl oluştu?
Bütün dünyada yeni yıl konserlerinde, balolarda ve bilumum eğlenceye yönelik etkinliklerde mutlaka vals çalınır. Ama bu valsler genellikle dünyaca bilindik Viyana valsleridir. Özellikle Johann Strauss’un meşhur Mavi Tuna isimli eseri bu konserlerin vazgeçilmezlerinden biridir. Ancak bizim müziğimizde de var olan Yürük Semai formu aslında bir vals niteliğinde ve yüzyıllardır kullanılmıştır. Dede Efendi ilk defa bu formu geliştirerek sarayda gelişmeye ve revaçta tutulmaya başlanan İtalyan müziğine bir cevap vermek istemiş ve bir çırpıda ‘Yine Bir Gülnihal’ isimli eseri bestelemiştir. Bu bir valstir. Demek ki bizim kültürümüzde de vals var ve besteciler 200 yıldır vals bestelemişler. Biz kendi kültürümüzde yarattığımız eserleri dünyaya niçin mâl etmeyelim? Bu düşünce benim için esas teşkil etmiştir. Tıpkı Dede Efendi 200 yıl önce çıkıp nasıl ben de yapabilirim dediyse, ben de çıktım ve dedim ki; dünya yapıyorsa ben de yapabilirim.
Projede hangi bestecilerin eserleri yer alıyor?
Proje aynı zamanda bir albüm projesidir. Konsere de ilk Türk Valsi olan Dede Efendi’nin ‘Yine Bir Gülnihal’ adlı eseri ile başlıyoruz. Bunun yanısıra İsmail Hakkı Bey ve Muhlis Sabahaddin Bey gibi romantik besteciler var. Tabi ki unutulmazlar arasında Refik Fersan, Arif Sami Toker ve Erol Sayan var. Neveser Kökdeş 20. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış kadın bestecimiz ve Muhlis Sabahaddin Bey’in de kardeşi. Onun iki güzel eseri var. ‘Bekledim de gelmedin’ Yesari Asım Arsoy’dan bir klasik. Değerli öğretmenimiz Yavuz Özüstün’den ‘Bir deniz ki gözlerin’ ise muhteşem bir vals. Samanyolu hepimizin bildiği klasikleşmiş bir Metin Bükey bestesi. Özdemir Erdoğan ve Sezen Aksu’nun besteleri de artık toplumumuza mâl olmuş melodileriyle herkes tarafından bilinen eserler. Bunların yanında Azeri ‘Nazende Sevgilim’ de orijinal versiyonuyla albümde yer alıyor. Biz bazı yabancı bestecilerin valslerini de Türk müziği çalgılarının üslubu ile seslendirdik ve onları da bu albüme koyduk.
Büyük bir ekip size eşlik ediyor ‘Türk Valsleri’ projesinde, sanatçı kadrosundan ve konuk sanatçılardan baseder misiniz biraz?
Hem CD de hem de konserlerde bana eşlik eden değerli arkadaşlarım iki ayrı gruptan oluştu. Avrasya Oda Orkestrası - ki bizim prodüksiyon şirketinin bir orkestrasıdır- ve benim kendi kurduğum Aşkın Ensemble. Konser programlarımızda bu iki topluluktan da davet ettiğimiz değerli sanatçı arkadaşlarım var. Kanun sanatçısı Serkan Halili, bu projenin en başından beri yer aldı. Albümde olmayan ama konserlerde yer alacak olan şarkılar var mesela. Türk Valsleri ‘şarkılardır’ demiştim. 15 Şubat Zorlu konserinde sevgili dostlarım Hakan Aysev ve Görkem Ezgi Yıldırım ile sahnede olmaktan dolayı çok büyük mutluluk duyuyorum. Onların varlığı Türk Valsleri’ne farklı bir boyut getirecektir. Hakan Aysev’i çok uzun yıllardır beğeni ve ilgiyle takip ediyorum ama ilk defa bir arada sahneye çıkıyoruz. Görkem Ezgi Yıldırım ile 3 sene önce birlikte başladığımız bazı projeler vardı, turnelerde beraber sahneye çıktık ve güzel konserler verdik. Şimdi değerli dostlarımla beraber sahnede olmak benim için çok özel bir duygu olacak. Dinleyiciler sadece dans etmekle kalmayacaklar ama şarkılara da katılacaklar.
15 Şubat’taki konserde nasıl bir repertuvar bekliyor sanatseverleri?
Konser de yine albümde çaldığımız eserlerin yanı sıra Görkem Ezgi Yıldırım ve Hakan Aysev’in katılımıyla güzel şarkılarımız var. Dede Efendi’den Özdemir Erdoğan’a, İsmail Hakkı Bey’den Şostakoviç’e uzanan geniş bir yelpaze ile karşınızda olacağız.
Cihat Aşkın ‘Türk Valsleri’ konseri 15 Şubat Cuma saat 21.00’de Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde.