Ceberrut dünyaya çiçek saçan öyküler

Güncelleme Tarihi:

Ceberrut dünyaya çiçek saçan öyküler
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2021 23:56

Burçin Tetik’in ilk öykü kitabı ‘Annemin Kaburgası’ dokuz öyküden oluşuyor. Tüm dünyanın birörnek olması gerektiğini düşünen ceberrut yönetimlere inat etrafa çiçek saçıyor.

Haberin Devamı

‘Annemin Kaburgası’nın tanıtım bülteninde kitap “Kimliğinden onur duyanların, aşkı özgürce yaşayanların, göçmenliğin dilini en iyi bilenlerin, cinselliğin üzerindeki toplumsal tahakküme meydan okuyanların, basmakalıp değerlerden ve birörnek yaşam biçimlerinden usananların öyküleri” olarak tanımlanıyor.
Kitabı okurken benim içimden geçen tanımlama da tam buydu: Birörnek olmamak ne güzel!
Annem aramızda dört yaş olan ablamla beni hiçbir zaman birörnek giydirmemiş. Eski fotoğraflarımızdan anladığım bu. Oysa kız kardeşlerin kaderidir biraz. İkizler kadar tıpatıp aynı kıyafetler içinde büyütülmeseler de birbirleriyle uyumlu parçalar giymeleri beklenir. Tarzlarının en azından renk, hiç yoktan desen ya da birbirini tamamlayacak türden bir benzeşmenin ahengi içinde olması istenir.
Annem bize bu zulmü hiç yapmamış iyi ki. Ablamın üstünde hardal sarısı kazak varken bana lacivert giydirmiş. Bizi birbirimize ne şemal ne huy olarak benzetmek aklına bile gelmemiş. Birbirini candan seven iki farklı insan olabilmişiz böylece. Sevginin birbirine benzemek demek olmadığını, sevginin benzersiz olduğunu bilmişiz.
Kitaba adını da veren ilk öykü ‘Annemin Kaburgası’ndaki yaralı anneyi okurken, anneme sadece bizi birörnek giydirmediği için değil içlerimizde ömür boyu taşımak zorunda kalacağımız çok derin yaralar açmadığı için de teşekkür ettim.

Haberin Devamı

OLAYLAR ATHENA’NIN KLİBİNDEKİ GİBİ DEĞİL
Aşkını annesine bir türlü anlatamayan, ağzına koymadığı ölü hayvan parçalarını ona şifa olacağına inandığı için tiksinerek pişirmek zorunda kalan, annesini bir lokma iyileştirirken kendisi her an biraz daha yaralanan genç kadının gücüne hayran kaldım.
Aslında sadece ona değil, kitaptaki her öyküde aşkı, bedeni, özgürlüğü için yaşayan, mücadelesini çok zor koşullara rağmen sürdüren çocuk, kuir, göçmen, kadın tüm karakterlere hayran oldum, umut doldum.
Alışılagelmiş bir tavır olan ve gerek edebiyatta gerek sinemada ve hatta video kliplerde “quir karakterler sadece acı çeker” türünden bir yaklaşım yok bu öykülerde. Athena’nın ‘Ses Etme’ klibi gibi değil yani.
Türkçeyi çok iyi kullanan, Türkiyeli insanları da çok iyi tanıyan bir yazar Burçin Tetik.
Ne tek bir kelimesi fazlalık duygusu uyandırıyor insanda ne de tek bir karakteri, olay örgüsü ya da kurgusu eksiklik...
Değil ceberrut yönetimler, özgür olduğunu iddia eden ideolojilerin bile LGBTİ+ karşıtlığıyla görünür olduğu bugünlerde aşktan, gerçek aşktan, hayattan, gerçek hayattan konuşan bu kitabı okumanızı hararetle tavsiye ederim.
Burçin Tetik’in yeni öykülerini merakla bekleyecek olanlardanım.

KİTAPTAN
“Üzerimden dünyanın yükü kalkmışçasına, uzun bir nefessizlikten sonra suyun yüzeyine yeniden kavuşmuş gibi hissettim. Tüm istediğim bu kadarcıktı işte, kim olduğumuzu bilmek. Meltem korkuyordu, biliyordum. Ben daha çok korkuyordum. Ama artık hapsolduğumuz yerden çıkmıştık.”


ANNEMİN KABURGASI

Ceberrut dünyaya çiçek saçan öyküler

Burçin Tetik 
İletişim Yayınları, 2020
99 sayfa, 20 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!