Güncelleme Tarihi:
DÖNEMİN RUHUNU YANSITIYOR
Derya Bigalı (Akbank Sanat Müdürü): Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden Akbank Caz Festivali’nde 30 yılda 5.000’in üzerinde uluslararası sanatçıyı ağırladık, dünyanın farklı birçok ülkesinden cazın ustalarını Türkiye’deki caz sanatçılarıyla bir araya getirdik ve Türkiye’de cazın gelişimine destek olmaya çalıştık. Pandemi dolayısıyla festivalimizi farklı bir boyuta taşıdık, konserlerimizle 30. yılımızı kutlarken aynı zamanda da ‘Dün, Bugün, Yarın’ adını taşıyan bir özel albüm yaptık. Bu çalışmalarımıza ek olarak albümün hazırlık sürecini içeren, 23 farklı müzisyen ve grubun stüdyo çalışmalarının ve kısa röportajların yer aldığı arşiv niteliğindeki belgesel, hem geçmiş 30 yılın hem de dönemin ruhunu yansıtması bakımından önemli bir değer taşıyor.
GEÇMİŞİ, ŞİMDİYİ VE GELECEĞİ GÖRÜYORUZ
Baki Duyarlar: Akbank Caz Festivali’nin 30. yılı için hazırlanan projelerden biri olan bu belgeselde aslında geçmişi, şimdiyi ve geleceği görüyoruz. Neredeyse bu belgesele vesile olan COVID-19 salgınına teşekkür edeceğim ancak yaşanan tüm acılara saygı duyuyorum. Belgeseller bir süre sonra tarihe ışık, insanlara ayna tutan belgelere dönüşürler. Müzik festivalleri ise farklı kültürleri bir araya getiren en önemli oluşumlar olduklarından dolayı her zaman yeni müziklerin türediği alan olacaktır. Yakın zamanda ülkemizde de bunların kalitesi yüksek örneklerini göreceğimize inanıyorum.
ÇOK DEĞERLİ BİR İŞ
Efe Demiral: Akbank Caz Festivali’nin 30. yılında böylesine özel bir albümde Barış Demiral-Barıştık Mı olarak yer almak çok farklı bir deneyim oldu. Programını uzun yıllardır takip ettiğim, hatta bazı basılı programlarını sakladığım Akbank Caz Festivali, ‘Dün, Bugün, Yarın’ ile Türkiye’deki caz ve emprovize müziğin çok değerli isimlerini en güncel halleriyle dinleyiciye sundu. Bence eşi benzeri olmayan çok değerli bir iş.
BENİM İÇİN YERİ ÖZEL
Barış Demirel: Böylesine bir dönemde bu kadar güzel bir işin parçası olmak gurur verici. Ucu belirsiz bir minvalde yalnızca umudumuzu kaybetmeden bir şeyler yapmaya gayret ediyoruz. Akbank Caz Festivali, benim için hep özel bir yere sahipti. Memlekette çaldığım ilk caz festivali. Amatör olarak müzik yapmaya çalıştığım ilk zamanlarda bana kendimi değerli hissettiren güzel bir şey olarak hep hatırımdadır. Grupça da her yıl takip ettiğimiz bu festivalin 30. yılında saygı duyduğumuz pek çok isimle aynı albümün içinde olmak -her yanıyla çok özenilmiş bir çalışma- dediğim gibi bayağı gurur verici.
DAİMA POZİTİF YÖNDE ETKİLEDİ
Sibel Köse: Akbank Caz Festivali başlangıcından bu yana ülkemizde bu müzik türüne olan algıyı ve kent kültür-sanat yaşamını daima pozitif yönde etkiledi. 30. yılında pandemi koşullarında hem sanatçıları ve dinleyenleri riske atmamak adına hem de bu değerli yıldönümünü kutlamak için daha önce festivalde yer almış 30 farklı grup/sanatçıyla bir albüm gerçekleştirdi. Birbirinden değerli sanatçılarla birlikte caz mozaiğimizi kalıcı olarak yansıtan bu rengârenk çalışmada yer almış olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Yıllar içinde bize kazandırdıkları için Akbank Caz Festivali’ne teşekkürler.
KALİTESİNİ HEP KORUDU
Cenk Erdoğan: Defalarca festivalde yer almış olmanın keyfiyle bu arşivlik projeye Lahza isimli projemizle dahil olmak büyük gurur bizim için. Mehmet İkiz ile kurduğumuz Lahza projesinin ilk ciddi konserini de Akbank Sanat bünyesinde yapmıştık. Akbank Caz, her daim kalitesini korumuş ve yerli sanatçılara destek olmuştur. O ufak salondan kimler geldi geçti, takip edenler bilir. 30. yılında bu ruhu anlatan bir beste sipariş ettiklerinde büyük bir keyifle çalışmaya koyulduk Mehmet’le ve ‘Orsa’ ile albüme dahil olduk. Türk caz tarihinin geçmişini ve bugününü en doğru şekilde aktaran bu plak üçlemesinde yer almak büyük gurur bizim için. Şehrin, İstanbul’un caz halini anlamak için herkesi bu ömürlük albümü dinlemeye davet ediyorum.
APAYRI BİR KEYİF
Deniz Taşar: İçinde yer almaktan ayrı, tekrar tekrar dinlemekten apayrı bir keyif aldığım bu albümde, Türkiye’de caza yön vermiş usta isimlerle birlikte ben de bir bestemle kendi hikâyemi anlattığım, bakış açımı yansıtabildiğim için çok mutluyum. Tüm parçaları albüm çıktığında ilk kez dinlerken duyduğum heyecanı, belgeseli izlerken de yaşadım. İnanılmaz isimleri bir arada, yaşadığımız şehirden, müzikten ve yaratım süreçlerinden bahsederken dinlemek ilham verici bir deneyim oldu. Bunu, hep birlikte, 30 senedir ülkemizde cazı destekleyen Akbank Caz Festivali çatısı altında ve özellikle de müzik için böyle zor zamanlarda yapabilmek gurur verici.
YENİ VE PAYLAŞIMCI
Çağıl Kaya: Bu sene, pandemi şartlarında müzikal motivasyonumu yükseltip bir şeyler üretmek istememi sağlayan ‘Dün, Bugün, Yarın’ projesinin varlığını önemli buluyorum. Müzisyenlerin festivallerden en önemli beklentileri, tüm sanat yaşamları boyunca birbirlerini anlayarak, görüş ve ihtiyaçlarını önemseyerek, beraber ve el ele ilerleyebilecekleri bir platform sağlayabilmesi. Bu anlamda Akbank Caz Festivali’nin hep yeni şeyler araştırıp bulmaya çalıştığını ve paylaşımcı olduğunu deneyimlemek umut verici. Albümün kayıt sürecinin derlendiği video da bu dönemin tarihsel kaydını tutması, neler yaşadığımızı kısacık da olsa göstermesi anlamında çok güzel bir anı oldu benim için.
PANDEMİDEKİ NADİR İYİ ŞEYLERDEN
Ercüment Orkut: Ülkemize dair böyle bir koleksiyon hatırlamıyorum. Pandeminin vesile olduğu nadir iyi şeylerden olabilir, çünkü gerçekten inanılmaz bir katalog/ kayıt ortaya çıktı bu festival sayesinde. Sürece dair yapılan belgesel de sonsuza dek büyük bir kaynak olacak.
Akbank Caz’ın 30. yılına özel hazırlanan belgeseli YouTube’dan izlemek için tıklayın: https://www.youtube.com/watch?v=VGa5583lBUs