Caz şarkıcısından pop single
Güncelleme Tarihi:
Ters köşe yaparak ‘Adamın Dibi’ adlı pop single yayımlayan caz şarkıcısı Esra Zeynep Yücel, “Caz müzikten popüler müziğe geçiş yok, sadece keyifli, farklı, deli dolu bir şarkı yapmak istedim. Sözler hazırdı, Halil İbrahim Işık’la besteledik, DMC’den şarkı çıktı. Sözler toplumun değişimini anlatıyor benim gözümden, biraz da eğlenerek nereden nereye geldik toplum olarak, sempatik bir eleştiri de var” diyor.
Müzik kariyerinizin ilk dönemlerine gidecek olursak bugüne kadar neler değişti? Sizin için nasıl bir yolculuk oldu?
Çok keyifli ve verimli bir yolculuk oldu. Sahneye koyduğum iki tane jazz projem var. Birincisi, Halil İbrahim Işık’ın müzik direktörlüğünü yaptığı büyük orkestra ile çok değerli müzisyenlerden oluşan bir ekip, diğeri akustik bir proje, Nardis Jazz’ın da sahibi olan değerli müzisyen Önder Focan’la sahne alıyoruz. Kendi şarkılarımı yazıyorum, besteliyorum. 2 sene önce caz alt yapılı bir single yaptık ‘YALNIZLIK’ adında, sonrası Sting’in Fragile şarkısına caz versiyonunu yaptık, telif hakkını aldık, yayınladık. Stanford Jazz Academy’ye seçilerek gittim, benim için inanılmaz bir tecrübe oldu, onun dışında Lisa Fisher, Alison Burns gibi inanılmaz iyi caz vokalleriyle çalışmalar yaptım. Şimdilerde pop dünyasına farklı bir şarkı yaptık ‘ADAMIN DİBİ’ adında. Caz enstrümanları ile pop, rap, değişik alt yapılı bir şarkı oldu.
Caz müzikten popüler müziğe geçişinizin nedeni nedir, bu hızlı geçişe neden daha fazla insana ulaşma ihtiyacı mı?
Caz müzikten popüler müziğe geçiş yok, sadece keyifli, farklı, deli dolu bir şarkı yapmak istedim. Sözler hazırdı, Halil İbrahim’le besteledik, aranjman yapıldı ve DMC’den şarkı çıktı. Sözler toplumun değişimini anlatıyor benim gözümden, biraz da eğlenerek nereden nereye geldik toplum olarak, sempatik bir eleştiri de var. Bu şarkının sözleri ile daha fazla insana ister istemez ulaşıyorsun, topluma bir şarkı çünkü.
‘Adamın Dibi’ içinde fazlasıyla isyan barındırıyor tıpkı müzikal yelpazesi gibi, hikayesini anlatır mısınız?
Bizlerin seneler içindeki değişimini isyankar bir şekilde anlatıyor bu şarkı, biraz da gırgır yaparak. Bunu yazarken bir olaya tanık oldum ve gerçekten limitlerimi zorladım o gün, sessiz kalabilmek için. Galiba sonrada patladım kelimelerle…
ZEO ile bir araya gelmeniz nasıl oldu?
Banu Kunt Işık, bu şarkıda vokal koçluğu yaptı bana ve yazılan rap kısmının Zeo ile tamamlandığında güzel olacağına ikna etti beni. Zeo’nun da hoşuna gitmiş bu fikir, çok da keyifle söyledi, güzel bir iş çıktı.
Üretim süreçlerinde ilham aldıklarınız neler oluyor?
O süreçte hep pozitif olmak en büyük ilham kaynağım, sanki dünyanın en önemli üretimini yapıyorum, öyle hissederek çalışıyorum.
Genelde sahnede kendi şarkılarınızdan ziyade cover’lara yer veriyorsunuz, şarkı listesini nasıl oluşturuyorsunuz?
Kendi şarkılarıma da yer veriyorum ama daha çok severek dinlediğim şarkıların cover’larını yapıyoruz, bana özel... İnsanların bildikleri şarkıları farklı duyması beni heyecanlandırıyor. Şarkı listemi tamamen kendi sevdiklerim arasından oluşturuyorum ve çok beğeniliyor. Daha çok 80’s, 90’s…
Müziğinize yön veren ve ilham veren isimler kimler?
Ella Fitzgerald, Lisa Fischer, Melody Gardot, Frank Sinatra, Diana Krall, The Beatles…
Profesyonel müzik hayatına daha erken başlamalıydım diyor musunuz?
Hayatta her şeyin doğru bir zamanı olduğuna inanıyorum. Müzik benim hep hayatımdaydı, doğru zamanı bekledi kendini çıkarmak için. Aldığım eğitimler işletme ve ekonomi dallarında, beni müziğin farklı taraflarına hazırladı ve sonrada birleştirdi.
İleriye dönük planlarınız neler?
Her zaman farklı, değişik projeler üretmek isteyen birisiyim. Temmuz ayında Amerika’dayım. Lena Seikaly ile projem var, Aralık’ta sahneye koyacağım. Inanılmaz heyecan içindeyim.
