Can bedenden ayrılırsa

Güncelleme Tarihi:

Can bedenden ayrılırsa
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2021 22:51

Jeanette Winterson, gotik edebiyat klasiği ‘Frankenstein’dan yola çıkarak yazdığı ‘Frankissstein: Bir Aşk Hikâyesi’nde yapay zekâ, akıllı teknolojiler ve robotlara kafa yoruyor. Bilimkurgunun ilk eseri kabul edilen kült romanı, geleceğe bağlıyor. Merakla, çok şey öğrenip, tartışarak okunan bir roman.

Haberin Devamı

Yapay zekâ, akıllı teknolojiler, robotlarla ilgili gelişmeler edebiyatın konusu olmaya devam ediyor. Jeanette Winterson’ın son romanı ‘Frankissstein: Bir Aşk Hikâyesi’ de bu konulara yoğunlaşan romanlardan. Adından anlaşılabileceği gibi Winterson romanı, gotik edebiyat klasiği ‘Frankenstein’dan yola çıkarak yazmış. ‘Frankenstein’, üzerine çok yazılmış, defalarca yeniden üretilmiş, birçok öyküye esin kaynağı olmuş kült bir eser. Bu açıdan bakınca Jeanette Winterson’ın ‘Frankissstein’ını oldukça cüretkâr bir yeni girişim olarak değerlendirebiliriz.
Roman 1816’da Cenevre Gölü kıyısında başlıyor. Mary Shelley sonradan evleneceği şair sevgilisi ile birlikte dostları Lord Byron’ı ziyarete gelmiştir. Ama sürekli yağış; dışarıda, göl kenarında zaman geçirmelerini engeller. Onlar da Byron’un villasında şömine başında yağmurun bitmesini beklerken hayalet hikâyeleriyle zaman geçirirler. Byron’ın “herkesin bir hayalet hikâyesi yazması”nı önermesi ile iş başka bir boyut kazanır ve Mary Shelley türünün klasiğini oluşturacak, bazı edebiyat tarihçilerince bilimkurgunun ilk eseri olarak anılacak olan ‘Frankenstein’ı yazar. Bu çok bilinen öyküden yola çıkmış Jeanette Winterson.
Percy Shelley, Byron, Byron’ın hekimi Polidori, Mary Shelley’in üvey kardeşi ve Byron’ın sevgilisi Clarie Clairmont uzun geceler boyunca insanın varoluşundan ölüme, ölümden sonraki yaşama, ölümsüzlüğe, dinlere, oradan kadın erkek eşitsizliğine, cinsler arası adaletsiz ayrımlara uzanan ve nihayet insana benzeyen, zeki ve düşünebilen bir yaratık yaratmaya varan sohbetler ederler. İlk bölüm Mary Shelley’in öykü konusu bulduğunu açıklaması ile bitecektir.
İkinci bölümde günümüze geliyoruz ve ‘Frankenstein’ın yayımlanışından 200 yıl sonra ABD’nin Tennessee kentinde düzenlenen Global Tec-X-Pro Robotik Fuarı’nda buluyoruz kendimizi. Dr. Ry Shelley, “Robotların fiziksel ve zihinsel sağlığımızı nasıl etkileyeceğini araştırmak üzere burada bulunuyorum” diye açıklıyor. Kendisini karşılayan Claire ile ve diğer karşılaştığı kişilerle Frankenstein’ı anarak robotlar, yapay zekâlardan insandan daha zeki yaratıklar yaratmak mümkün mü sorusuna varan bir sohbet yapıyorlar. Zaten romanın yapısını bu tür sohbetler oluşturuyor.
Her karşılaşma bu konularla ilgili uzun sohbetlere ve yeni bilgiler edinmemize neden oluyor. Jeanette Winterson sıkı ve derinlemesine bir araştırma yapmış ve elde ettiği bilgileri diyaloglarla, biraz da tartışma katıp farklı boyutları, zıt fikirleri ileterek yazıya döküyor. Roman kahramanlarıyla birlikte biz de bu konuları öğreniyoruz. Ama tartışılan etik ve felsefi konular o kadar çok ki okurun bir süre sonra ipin ucunu kaçırması mümkün.
İsimlerdeki benzerliklerle ‘Frankenstein’ın yazılışında rol alan kahramanların bazılarını ve tabii ünlü yapay zekâ uzmanı Victor Stein’ın kişiliğinde öykünün kahramanını da günümüzde tekrar yaşatıyor Winterson.
Kendini “Ben neysem oyum” diyerek tanıtan ve bir bedende iki cinsiyeti yaşattığını söyleyen Dr. Ry Shelley hem tartışmaya bambaşka bir boyut katıyor hem de Victor Stein’la birliktelikleri de romanın adındaki ‘Bir Aşk Hikâyesi’ kısmını oluşturuyor. Doktor Frankenstein ve canavarı ile Victor Stein ve Ry Shelley birbirine benzer ikilikler değilse de bir anıştırmadan da söz edebiliriz.
Yalnız erkekler için seks robotları üreten Ron Lord ve dindarlığını her vesilede belli eden Claire de başka bir aşk ikilisi oluşturuyor. Bu birliktelik, âşıkların birbirine tamamen zıt anlayışlarını uyumlulaştırma çabaları tartışmaya din, var olma, ölümden sonra yaşam, reenkarnasyon gibi yeni tartışma konuları katıyor.
Usta yazar Pınar Kür’ün çevirdiği romanın temel sorusu, Shakespeare’in bir sonesinden kaynaklanıyor: “Özün tözün nedir senin, hangi maddeden yapılmışsın/ki milyonlarca garip gölge eğiliyor önünde?” Bu soruya cevap bulmak için de olayları geriye çekip romanı tartışmalar üzerinde geliştirmiş Jeanette Winterson. ‘Frankissstein: Bir Aşk Hikâyesi’ merakla, çok şey öğrenip, tartışarak okunan bir roman.

FRANKISSSTEIN:

Can bedenden ayrılırsa

BİR AŞK HİKÂYESİ
Jeanette Winterson
Çeviren: Pınar Kür
Kafka Kitap, 2021
312 sayfa, 43.50 TL.

BAKMADAN GEÇME!