Güncelleme Tarihi:
maNga’nın solisti Ferman Akgül, ilk solo albümü ‘Yürüyorum İçimde’yi yayımladı. “Paylaşmak istediğim farklı şarkılar vardı” diyen Akgül, maNga’nın devam edeceğinin de altını çizdi. Grubun hayranları için de yeni albüm hazırlıklarına başladığının müjdesini verdi. Akgül’le solo yolculuğunu, yeni projelerini ve maNga’yı konuştuk.
Solo albüm fikri nereden çıktı?
Yapmak istediğim, paylaşmak istediğim farklı şarkılardı bunlar, tarzı farklıydı. Birilerine vermektense, şarkıları satmaktansa, saklayıp hiç paylaşmamaktansa bir albüm yapayım, bu tarzda yaptığım parçaları da kendi albümümle paylaşayım istedim. Kişisel sözlerim hikayelerim de oluyordu. Onlarla başbaşa kalıp tamamen kararlarını kendi verdiğim bir çalışma olsun istedim.
Albüm size ne hissettirdi? Tüm kararları tek başınıza almanız..
Kendimin karar vermesi tabii daha kolay, daha rahat ama bir yandan da daha riskli ve daha sorumluluk gerektiriyor. Son kararı siz veriyorsunuz, orada tamamen tüm eğriler de doğrular da sizin. Ama bir yandan da güzel. O yüzden de tamamen kendim, tamamen benim bu albümdeki. maNga’daki durum farklı. Orada dört ayrı adam, kafa, fikir var. O yüzden de öyle bir müzik ortaya çıkıyor. O da bambaşka, çok sevdiğim, güzel bir yapı. Ondan da kopamam. Tamamen solo gitmek gibi hiçbir niyetim yok. Grup müziğini çok seviyorum çünkü. Kendimle başbaşa kalıp, yolculuk yapmaya ihtiyacım vardı. Bu benim için hem bir tatil, hem kendimi başka yönleriyle anlatabileceğim bir fırsat. Her albümü aslında bir etüt olarak görüyorum. Her albümde bir deneyim kazandığım, kendimi geliştirdiğime inanırım. Benim için de bu albümün en büyük yanı o. Benim için başarısı orada zaten. Kendimde olan gelişimi görebilmek.
maNga’nın da katkısı var albümde.
Evet, dünyada kendi grubuyla düet yapan ilk solo artist olabilirim. Kayıt zaten maNga’nın stüdyosundaydı. Onların da olduğu, yaşadığı bir ortam. ‘Bana Gel’ şarkısı yapı olarak müsaitti. Manga’nın dahil olabileceği. Ona yakın soundlar vardı. Düzenleme Ufuk Özcan’a ait. İyi de oldu, dağılmayacağımızın Manga’nın devam edeceğinin de altını çizdim.
Bir diğer katkı da İskender Paydaş’tan...
İskender her zaman bana fikirleriyle destek oluyor. Davul çalmak istedi. İskender Paydaş çok iyi bir prodüktör, iyi bir aranjördür. Ama çok iyi de bir davulcudur. Onunla birçok şarkı, kayıt, proje yaptık ama davul çalmak istiyorum demesi, çok hoşuma gitti. Aramızda güzel bir ambians yarattı. Onun davulcu kimliğiyle eşlik ettiği bir şarkı oldu.
Albümün turne planı var mı?
Konserler Nisan’ın ortasında başlayacak. Ege’den Akdeniz’e, oradan İç Anadolu’ya doğru uzanacak. Doğu Anadolu’dan da teklifler gelmeye başladı. Onları toplayıp bir rota haline getirmeye çalışıyoruz. Albümün yardımcı prodüktörleri var. Ufuk Özcan, Sertan İpek ve Egemen Özkastaklı. Aynı zamanda sahnede de onlar olacak. Yarı elektronik yarı akustik bir üçgen kurup öyle çıkacağız.
Solo albüm çıkınca ‘Ya Manga?’ diye sorular sorulmaya başlandı.
Albüm çalışmalarına başladı maNga. Şarkıları not etmeye, fikirleri buluşturmaya başladık. Ön hazırlık yavaştan hızlıya geçmeye başladı. Yağmur ABD’de de. Geçenlerde e-maille bir şarkı gönderdi. Ben 4-5 şarkı getirdim. Özgür de var bir şeyler. Şimdi bakıyoruz, bu iki senede neler yaptığımızı dinliyoruz. Sound bütünlüğü açısından bazı fikirlerimiz var. Onları deneyeceğiz. Kafamız net olduğu zaman kayıtlara gireceğiz. Çıkışı bir seneyi bulur.
En son Küçük Prens müzikalinde rol aldınız. Başka oyunculuk planları var mı?
Ortaokulda tiyatro kolundaydım. Bir komedi oyunuydu başrollerden biriydim ve insanları güldürmek, alkışlatmak çok mutlu etmişti beni. O günü hiç unutmadım. Küçük Prens ile ilgili Alev Baymur’dan teklif geldi. Pilot önemli bir rol. Burak Kut ile dönüşümlü oynamak da önemliydi. Altan Gördüm, Demet Tuncer, Meltem Cumbul, Özkan Uğur birçok ders alabileceğim, görüşleri değerli olan insan vardı. O benim için bir okuldu. Şimdi oyunculukla ilgili yaza birkaç proje olacak. Onların gerçekleşmesini ve anons edeceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Aynı tarz bir şey mi olacak?
Bir dizi ve bir film. Şimdi konuşuluyor, tartışılıyor. Ama kimseyi zor durumda bırakmak için şimdi söyleyemiyorum. Çünkü daha emekliyor proje. Oyunculuğu seviyorum, devam edeceğim.
‘Osmanlı Cadısı Tırnova’ adlı bir kitap da yayımladınız. Yazarlıkta son durum ne?
Kendime öykü yazarıyım demek istemiyorum, o çok büyük oluyor ama fikirler aslında bunlar. Benim denemelerimin kaleme alınmış halleri. Fantastik ve bilim kurgu fikirleri. Osmanlı Tırnova bence çekilse tüm dünyanın ilgisini çekecek kadar fantastik bir öykü. Bir gerçekliği olan. Ben de kendimce etrafında bir kugu yarattım. Günmüzde geçen fantastik bir öykü çerçevesinde anlatmaya çalıştım. Onu büyütüp filmleştirmek çok isterim. Keşke bunu yapabilsem. Şimdi mümkün değil. Solo albüm çıktı ona konsantre olacağım, turneler var. Manga’nın albümü çıkacak. Ondan sonra belki bir süre ara verip bu filmle ilgili ciddi planlar yapmaya başlayabilirim.