Botanik tutkusu peÅŸinde

Güncelleme Tarihi:

Botanik tutkusu peÅŸinde
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 20, 2020 16:07

Carolyn Fry, ‘Bitki Avcıları’nda belgeler, resimler, çizimlerle Eski Mısır’da başlayan ve 16’ncı yüzyıldan itibaren hızlanan ‘avcılığın’ ana hatlarını çiziyor. Dünyalar arasındaki mesafenin neredeyse kalktığı günümüzde bitkiler, heyecan katsayısı yüksek botanik savaşlarının konusuna dönüşmüş durumda...

Haberin Devamı

Bitkiler, rüzgârın ve değişik canlıların tohumlarını ve çiçeklerini uzaklara taşıması vesilesiyle tabiat içinde doğal göç yaşarlar. Bu, doğanın dengesi için gerekli bir hareketliliktir. Ancak onların ait oldukları iklimden doğal olmayan sebeplerle sökülüp başka yerlere taşınmaları, göçün akışını değiştirir. Böylesi değişim, maddi kültürü etkilemenin yanında planlı biçimde dünya florasını da etkiler. Melezlik her bakımdan yükselir. Para ve güç devreye girer. Belki de sonunda özgün olanı tehdit eder. Bilim insanlarına göre ‘dünyadaki bitki türlerinden sadece dörtte üçü’nün sınıflandırıldığı düşünüldüğünde, ‘bitki avcılığı’nın kolayca bitecek bir hikâye olmadığı açıktır.
Modern dünyanın şekillenmesini bitkiler üzerinden izlemenin heyecan verici tarafları var. Dinden ticaret iştahına, tıp ve kimya endüstrisinden yaşama zevkine kadar pek çok alana yayılan bitki avcılığı, bugün de popülerliğini sürdürüyor. Tarihte bilinen ilk bitki avcılığı Mısırlılara, erkek görünümlü Firavun Hatşepsut’a kadar gidiyor. Avcılığın merkezi olarak ise Punt ülkesi anılıyor. Gizem ve hayal gücü de devreye giriyor hep bu avcılıkta. Yunan filozof ve bilgin Theophrastos’un ilk bilimsel eseri ‘Bitkilerin Tarihi Üzerine’den beri de bitkiler bilimin konusudur. İlkin doğudan batıya değil, batıdan doğuya akan bir öyküdür okuduğumuz. Öyküyü yazan, isimlendirmeden kataloglamaya, ticaretten sanata kadar her alanı da kendi rengine büründürür.
Şaşırırsınız elbette bu avcılık hikâyelerine daldıkça. Mesela, Romalılar için pırasanın soğan ve sarmısaktan daha üstün olduğunu okuyunca hayret edersiniz. İstanbul’un fethinden sonra Avrupa merkezli baharat arayışının, dünya ticaretini karadan denize kaydırışını gözlemlersiniz. Baharat tutkusunun nasıl küresel egemenlik yollarına çıktığını izlersiniz. Bunların merkezinde de bitkiler vardır. Caralus Clusius’un lale çılgınlığı, Tradescant’ların mesleğe dönüştürdükleri ‘bitki avcılığı’, egzotik bitkilerin keşfi arka arkaya gelir. İnsan sanki ayak izlerini bitkiler üzerine bırakmaktadır. Himalayalar’a kadar yükselecektir bu tutku. Şekerkamışı, kahve, kauçuk, kakao gibi endüstriyel bitkilerin, afyon ve haşhaş benzeri etkin ‘özne’lerin keşfi, dolayıma sokulması ise hikâye içinde hikâyeler içerir. Adeta tarih bitkilerle şekillenir.
Carolyn Fry, ‘Bitki Avcıları’ başlıklı çalışmasında belgeler, resimler, çizimler eşliğinde Eski Mısır’da başlayan ve özellikle 15 ve 16’ncı yüzyıldan itibaren hızlanan ‘avcılığın’ ana hatlarını çiziyor bize. Zamanla ‘sınırlardan kaçak olarak geçirilip plantasyonlar kurmak yoluyla ulusların kaderini değiştirmenin’ yöntemine dönüşen avcılığı, zengin bir kaynakçayla destekliyor.
Çay belki daha romantik bir yolculuğa çıkmıştır ta Çin’den. Orkide ise kültüre göz kırpabilir. Bitki ressamlığı ise sanata yeni bir açılım sunabilir. Ancak dünyalar arasındaki mesafenin neredeyse ortadan kalktığı günümüzde bitkiler, casusluk hikâyeleri benzeri heyecan katsayısı yüksek botanik savaşlarının konusuna dönüşmüş durumda. ‘Geçmiş yüzyıllardaki bitki toplama seferlerinden beri yöntemler ve güdüler her ne kadar değişmiş olsa da’ bitki avcılığının zamanı geçmemiştir. Çünkü dünya artık özgün tohumları koruyabilenler ile tohumlar üzerinden küresel egemenlik yürütenlerin gerilimine sahne olmaktadır. Değişmeyen gerçeklerden biri de bitkilerin hep hayat ve sağlık kaynağı olmasıdır.

Haberin Devamı

BÄ°TKÄ° AVCILARIÂ

Botanik tutkusu peÅŸinde

TARÄ°HÄ°N EN BÃœYÃœK BOTANÄ°K
KÂŞİFLERİNİN MACERALARI
Carolyn Fry
Çeviren: Orhan Küçüker
İş Kültür Yayınları, 2014
63 sayfa, 85 TL.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!