‘Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi... Biraz da herkes içindir’

Babamdan bize iki tip kitap kalmış: Hukuk kitapları ile şiirler... Aradaki uçurum çok garip ama şiirlere geçelim, güzeller.
O zamanların bir modası sanırım; Ajans Türk Takvimi’nin bile Şiir Antolojileri var, 1958 yılından başlayan... Antolojileri de seçkin isimler hazırlıyor. Misal, 1962 yılının dünya şiirlerinden seçmelerini Necdet Evliyagil hazırlamış. Bugün de çoğunu bildiğimiz şiirler... Dünyadan, Türkiye’den şiirler minik minik, kare birer saman kâğıtta. Bunlar o dönemin ilgili gençleri tarafından ciltlettiriliyor, üzerine isim yazılıyor. Tabii bugün olduğu kadar köreltici bir şeffaflık yok, emojiler mevcut değil, internetten ‘En sevilen aşk şiirleri’, ‘En güzel şiirler Top 100’ gibi listelere göz atılamıyor; sahte cümlelerin altına yazılan ünlü şairlerin isimleri dolaşmıyor ortalıkta. İnsanlar şiir gibi olmaya daha yakın. Şiir kıymetli, şiir ağır, şiir hafızalarda. Özellikle aşka ve bir isyana dair olanlar...

Babamın duygularının izini sürüyorum o kitaplardan; en çok açılan sayfalara bakıyorum, altı çizili mısralara, arasında annemin fotoğrafının ya da bir biletin unutulduğu şiirlere odaklanıyorum. İçinden sevda geçen şiirlerin, kimi, sevilenden bile daha çok sevilmiş dizelerin kaç neslin dili olduğunu düşünüyorum. Nâzım Hikmet’in “Seviyorum seni / ekmeği tuza banıp yer gibi/ Geceleyin ateşler içinde uyanarak / ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi” sözleriyle kaç yürek kaynamıştır, hayal bile edemiyorum.

AŞK BİRDENBİRE OLDU
İş Sanat gösterileri çerçevesinde 10 yıldır büyük ilgi gören bir etkinlik var; ‘Aşk Şiirlerinden Seçmeler’. Bu etkinliklerden yenisi de 11 Şubat Pazartesi saat 20.30’da. Diğer şiir dinletileri gibi ücretsiz, yer numarası ve rezervasyon yok; izleyici alımı salon kapasitesiyle sınırlı. ‘Sende Ben İmkânsızlığı Seviyorum’ başlıklı dinleti, geçmişteki bir sanatçı lokaline gönderme yapan sahne tasarımında, piyano eşliğinde şiir ile şarkıyı birleştiriyor.

Dinletide, modern şiirimizin ustaları şiirleriyle çıkıyor sahneye.
“Ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın/ aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir” diyor bir yerde mesela Turgut Uyar, ‘Çokluk Senindir’le...
Özdemir Asaf, ‘Akıl Gözü’nü gösteriyor bize; “Seni bulmaktan önce aramak isterim./ Seni sevmekten önce anlamak isterim./ Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, / Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.” Sonra ‘Birdenbire’ Orhan Veli Kanık dizeleri çıkıyor sahneye: “Her şey birdenbire oldu/ Kız birdenbire, oğlan birdenbire/(...)/ Aşk birdenbire oldu...”

SESLENDİRME USTA İSİMLERDEN
Bu dizeleri gösteride, usta isimler Tilbe Saran, Hümay Güldağ, Metin Belgin ve Hakan Gerçek seslendiriyor. Atilla Birkiye’nin metin düzenlemeleri, Mehmet Birkiye’nin sahneye uygulamasıyla ortaya çıkan etkinliğin müzik yönetmenliğini Serdar Yalçın yapıyor. Şiirlerin arasında şarkılı geçişler var; şarkıları Deniz Erdoğan Likos ile Hüseyin Likos söylüyor.
Hep merak ediyorum, nasıl bir ustalık ki bu şiirler onyıllar sonra bizim de sevdalarımıza dokunuyor?
Yanıtı Edip Cansever veriyor: “Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi/ Biraz da herkes içindir.”
‘Sende Ben İmkânsızlığı
Seviyorum’ başlıklı aşk şiirleri dinletisi 11 Şubat Pazartesi saat 20.30’da İş Sanat’ta ücretsiz.