Bizi gururlandıran gençler

Dünyanın en genç nüfusa sahip ülkelerinden biri olduğumuz söylenir hep. ‘Gençlerimizin yüzde kaçı düzenli müzik eğitimi alıyor’ diye sorarsanız, size verecek istatistiki bilgim yok ama gözlemlerime göre, düzenli müzik eğitimi alan gençlerin sayısında 1990’lı yılların sonlarından itibaren büyük bir artış yaşandığını söyleyebilirim. Gözlem alanımız elbette öncelikle yurtiçi ve yurtdışındaki sahneler. Her geçen gün daha çok gencimizi hem Türkiye’de hem dünyanın farklı köşelerinde sanatlarını icra ederken görebiliyoruz. Gençlerin arasındaki rekabet yoğunlaştı ama sorun şu ki Türkiye’nin bu kadar çok sayıda genç müzisyeni dinleyici önüne çıkartacak sahnesi yok.

Bu yüzden genç müzisyenlerimizin eğitimleriyle kariyerlerini yurtdışında sürdürmeleri yönündeki eğilim son yıllarda hız kazandı. Gençler kapağı bir an önce yurtdışına atmak istemekte haklılar zira sadece sahne-orkestra-opera yetersizliği değil söz konusu olan. Gençler Türkiye’de son yıllarda yaşanan toplumsal gelişmeler ışığında, ülkenin geleceğinde kendilerine ve icra etmeyi seçtikleri müziklere yer olup olmadığı konusunda haklı olarak bir kafa karışıklığı yaşıyorlar. Gelgelelim yurtdışında müzik eğitimi almak hiç kolay değil. Yurtdışında başka alanlarda yüksek eğitim almak isteyen gençlerin aileleri belki bu masrafın altından kalkabiliyor ama müzik eğitimi almaya yönelen gençler, dün olduğu gibi bugün de, Türkiye’de kültürel açıdan ileri düzeyde ama dar gelirli ailelerden geldikleri için yurtdışındaki eğitimlerini sürdürmek amacıyla mutlaka bir desteğe ihtiyaç duyuyorlar.

Yurtdışında müzik eğitimi almak isteyen gençlere destek olan firma ve vakıfların sayısı Türkiye’de maalesef çok az. Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) bu alanda varlık gösteren az sayıdaki sivil toplum örgütünden biri. ÇEV yetenekli gençlerin gelişmiş ülkelerin iyi müzik okullarında eğitim görebilmeleri için her yıl olanakları ölçüsünde onlara fon sağlıyor. ÇEV yetkilileri hem seslerini daha geniş kesimlere duyurup yeni destekçiler bulabilmek umuduyla hem de bu gençlerin zaman içinde kat ettikleri yolu sergileme amacıyla kolları sıvayıp, daha önce 2010 yılında Aya İrini’de ‘Sahne Sizin Çocuklar’ adıyla yaptıkları gala konserini 13 Şubat Pazartesi akşamı Zorlu PSM Ana Tiyatro’da ‘Forte 24 Genç Yetenek Gala Konseri’ adıyla tekrarlamaya karar vermişler. Aya İrini konserini izleyebilenler o akşam sahneye çıkan gençleri bu kez Zorlu PSM’de daha da büyümüş ve sanatsal bakımdan olgunlaşmış halde izlediklerinde kim bilir neler hissedecekler...

2010 konserinde sahneye çıkan ve 13 Şubat Pazartesi akşamı Zorlu PSM’de de izleyeceğimiz kemandaki büyük yeteneğimiz Emre Engin’i alalım. Emre Aya İrini’de maharetlerini sergilediğinde, Londra Kraliyet Müzik Koleji’ni kazanmayı başarmış 19 yaşında bir delikanlıydı. Aynı Emre, pazartesi akşamı sahneye New York Manhattan Müzik Okulu’nu bitirmiş, dünyaca ünlü kemancı Pinchas Zukerman’la çalışmakta olan 25 yaşında olgun bir genç olarak çıkacak. O akşam sadece Emre Engin değil, onun gibi eğitimlerini yurtdışında sürdüren ve üstün başarılarıyla hepimizi gururlandıran şu müthiş gençler de sahnede olacak: Berfin Aksu, Sesim Bezdüz, Elvin Hoca Ganiyev, Elfida Su Turan, Salihcan Gevrek, Iraz Yıldız, Bulut Gülen, Merve Kocabeyler, Utar Dündar Artun, Onur Abacı.

Sanat danışmanlığını kemancımız Cihat Aşkın’ın üstendiği ‘Forte 24 Genç Yetenek Projesi’nin bu konserinde gençlere eşlik edecek senfoni orkestrasının şefliğini İbrahim Yazıcı yapacak. Halit Ergenç ve Zuhal Olcay’ın da gençlerle birlikte sahneye çıkıp şarkı söyleyecekleri bu anlamlı gecenin bilet fiyatları, anlaşılabilir nedenlerden dolayı normalden daha yüksek tutulmuş. Orta karar bir restoranda çift kişilik yemek için gözden çıkartacağınız parayı bu konser için ön sıralardan alacağınız koltuklara harcamanızı naçizane öneririm. Bu sayede hem geleceğin süper yıldızlarından birkaçını toplu halde izlemiş olacaksınız hem de onlar ve onlar gibi daha pek çok üstün yetenekli gencimizin iyi okullarda müzik eğitimi almaları yolunda çorbada tuzunuz olduğunu bilmenin gönül rahatlığını hissedeceksiniz.