Bir yayıncı, bir yazar: Ahmet Kabaklı

Ahmet Kabaklı’nın önce okuruydum, kendisiyle sonra tanıştım. Dr. Nevzat Atlığ’ın Pazar Konserleri’nde dost olmaya başladık. Özellikle Atlığ’ın musiki tarihinden seçilmiş ilk kez seslendirilecek eserleri, Mevlevi ayinlerini dinlerdik.
Pazar Konserleri, AKM’de saat 11.00’de gerçekleştirilirdi. Atlığ üçümüzü yan yana oturturdu. Ayhan Songar, Ahmet Kabaklı ve ben.
Tanınmış Türk Edebiyatı dergisinin 500’üncü sayısında Beşir Ayvazoğlu, Türk dergiciliği ve Türk Edebiyatı Dergisi üzerine yazmıştı. Ahmet Kabaklı’nın ölümünden sonra dergiyi S. Servet Kabaklı çıkardı.
Ahmet Kabaklı 1924’te Harput’ta doğdu, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Çeşitli illerde, okullarda öğretmenlik yaptı. Daha sonra da öğrenimini hukuk fakültesinde sürdürdü ve avukatlık belgesi aldı.
Bir yıl Paris’te kaldı; Paris günlerini ‘Paris Mektupları’ kitabında anlattı.
Dönüşte İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü’nde öğretmenlik görevine atandı. 1978’de edebiyat dünyasından arkadaşlarıyla Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurdu.
Ahmet Kabaklı, Türkiye Gazetesi’nde günlük yazılar yazdı. Emekli olduktan sonra da bazı kurumlarda edebiyat öğretmenliği yaptı. Türkiye’nin birçok ilinden eğitim kurumlarına onun adı verildi.
Eşi Meşkure Kabaklı’nın vefatından 47 gün sonra, 8 Şubat 2001 tarihinde aramızdan ayrıldı.

Yayıncılığı yanı sıra kitaplarından bir seçki yaptım:
* Türk Edebiyatı (5 cilt)
* Mehmed Akif
* Divan Edebiyatı
* Şiir İncelemeleri
* Divan Edebiyatı

Türk edebiyatı üzerine çalışma yapacakların, özellikle ‘Türk Edebiyatı’nı okumaları gerekir. Bir kuşağın, bir anlayışın, Türk edebiyatını yorumlayışının örnekleridir bu kitaplar.