Güncelleme Tarihi:
Piyanist Can Çankaya ve kontrbasçı Kağan Yıldız’ın Nisan 2017’de kaydettikleri ‘Timeless’ albümü dijital platformlarda yayımlandıktan iki ay sonra CD olarak da geçen hafta yayımlandı. Memleket caz sahnesinin tartışmasız en ‘janti’ ikilisinin mis gibi albümüne geçmeden önce kısa özgeçmiş vermek gerekirse... Kağan Yıldız 11 yaşında MSÜ konservatuvarında kontrbasa başlıyor ve öğrencilik yıllarında İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nda çalıyor. 2002’de gönlünü caza kaptırıp 2006’dan beri çaldığı Kerem Görsev Trio’nun sacayaklarından biri oluyor. Benny Golson, Freddy Cole, Dena De Rose, Kevin Mahogany gibi isimlerle de çalan Yıldız, şu sıralar Bahçeşehir Üniversitesi’nin caz bölümünde kontrbas dersleri veriyor. Can Çankaya ise İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. Cazla daha uzun süredir ilgili olanlar kendisini gencecik zamanlarında trompet çalarken de hatırlıyor olabilir. 2007’de kazandığı bursla William Patterson Üniversitesi’ne piyano yüksek lisansına gittikten sonra New York’un iyi sahnelerinde de çalan Çankaya’yı farklı bir kitle de aşırı eğlenceli Kangroove grubundan tanıyor olabilir. Son zamanlarda Erkan Oğur’un ‘Anatolian Blues’ projesinin de demirbaşlarından.
Sonuç olarak gün olup devran dönünce bu iki yetenekli ve çalışkan arkadaş; müziği sınıflandırmadıkları, geniş bir alanda kendilerini ifade edebildikleri, müziğe hassasiyet ve bakış açılarında daima ortaklaşabildikleri için ‘Timeless’ta buluşmuş oldu. Tarihi çok eskilere dayansa da cazda piyano-kontrbas ikililerine çok sık rastlanmıyor. Hatta bununla ilgili Türkiye’de bir ilk olup olmadıklarını sorduğumda Kağan Yıldız demişti ki: “Benim bildiğim en eski kayıt, caz kontrbasın babası olarak tanımlanan ve o yüzden ‘Pops’ denilen George Foster’ın Art Hodes ile çaldığı albüm. Onun dışında gene kontrbasa bugünkü çalış stilini kazandıran isim olan Jimmy Blanton’ın Duke Ellington ile beraber çaldığı kayıtlar var. Daha sonraları ise gene bu bağlamda oluşumlar gözleniyor. Ülkemizde de mutlaka var ve çalınıyor tabii ki ama biz, eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, ilk piyano-kontrbas albümünü yaptık diyebilirim.” Bu formatın en etkileyici tarafı, davul ya da perküsyon gibi ritm öğesi olan bir çalgının olmamasından dolayı, kontrbasa ritm anlamında daha büyük sorumluluk düşüyor. En baştan karar vermişler ve duo hissiyatını etkilememesi adına davul varmış gibi çalmamaya özen göstermişler. Bu sayede her zaman içlerinde duran tempoyu korumayı başarmışlar.
Albüme ismini veren ‘Timeless’ın başladığı ve bittiği nokta arasında uzun mesafeler olsa da bir o kadar döngüsel bir parça. İsmini getiren de bu zamansızlık hissi. Can Çankaya’nın 1992’de başlayıp final çizgisini koymadığı, aradaki yıllar içinde hiçbir şey eklemeyip 2017’de yeni bir bölüm yazdığı parça Kağan Yıldız’ın klasik müzik eğitiminden gelen yay tekniği sayesinde iyice arş-ı âlâya çıkmış. Albümde Çankaya’ya ait diğer parçalardan ‘Nova’ balad gibi tınlarken swing’i yüksek ‘Mr. Continuous’ ise farklı ruh hallerini ve armonileri adres gösteriyor.
Öte yandan Kağan Yıldız’ın bestecilik yönünü ortaya koyması açısından da ‘Timeless’ mühim bir albüm. Uzun zamandır besteleri olmasına karşın mükemmeliyetçiliğinden ötürü bunları kendisine saklayan Yıldız, ‘Snowflake’ ve ‘The Message’ besteleriyle neyse ki hem kendi inadını kırıyor hem de bizlere yepyeni ve akıp giden iki parça kazandırıyor. Albümün genelinde kendi besteleriyle mesajlarını doğrudan veren ikili ‘Darn That Dream’, ‘Who Cares’ ve ‘Body and Soul’ ile çok iyi bildikleri ve çalmaktan keyif aldıkları Amerikan caz standartlarına selam göndermiş oluyor.
Besteler, virtüozite ve ansambl açısından muhtemelen ham haliyle bile gönül çelebilecek olan ‘Timeless’, kayıt, miks ve mastering kalitesiyle de üst düzey bir albüm. İTÜ MİAM’daki kaydı Can Karadoğan yapmış, Ozan Sarıer& Kıvılcım Konca katkıda bulunmuş ve Capitol Records’ın Grammy ödüllü Evren Göknar’ının miks ve mastering marifetiyle ‘Timeless’ duyduğumuz şu son leziz halini almış. Keyfini sürün!