Güncelleme Tarihi:
Film izleme aşkı veya sinema sevdası bazen sizi daha küçük yaşlardan itibaren yakalayabilir, hatta büyüdükçe bir çeşit bağımlılığa dönüşebilir. Filmleri izlemek bir süre sonra yetmez olur. Önce izlediğiniz filmleri kendi kendinize konuşur, büyütürsünüz. Bazen bir film defteri oluşturarak bunu yaparsınız. İzlediğiniz her filmi tek tek notlar alarak o deftere işlersiniz. Bir zaman sonra o filmlerin sizde yarattığı duyguları uzun uzun anlatmak, sizinle aynı frekansta olabilecek insanlarla iletişim kurmak, sürekli filmler üzerine konuşmak istersiniz. Film eleştirmenliği mesleği de işte size bunu maksimumda yaşayabilmenin kapısını aralar.
Atillâ Dorsay’ın da sinema tutkusu bu yolu izlemişti. Hatta çocukluğunda doldurduğu o film defterlerini bugün hâlâ saklamaktadır. Benim kuşağımdaki pek çok eleştirmen ‘film eleştirisi’ denen kavramla da daha çocukken ilk onun yazıları sayesinde tanıştı. Atillâ Dorsay hayatımızı bol bol film izleyerek kurabileceğimizi, henüz erken yaşlarımızda anlamamızı sağlayan kişidir.
Filmleri sadece izlemek değil üzerinde okumaya ve düşünmeye meraklı insanlar için seçkin eleştirmenlerin eleştirilerini topladıkları kalın kitaplar her zaman bulunmaz nimetti. İnternetin olmadığı ya da henüz yeni yeni kendisini gösterdiği yıllarda Atillâ Dorsay’ın gazetelerdeki yazılarını belli bir tema altında topluca barındıran kitapları bizim için hem büyük keyif veren kitaplar hem de önemli kaynaklar oldu.
Dilini sevdiğiniz, fikirlerine yakın durduğunuz eleştirmenlerin toplu yazılarını barındıran kitaplar sinemaseverler için arşivlik güzel kaynaklar oldu her zaman. Sinema yazıları okumak, eğer yazan iyiyse, roman okumak kadar keyif verir sinemaseverlere.
Atilla Dorsay’ın yazıları herkes tarafından rahatça okunabilen yalınlıkta ve akıcılıktadır. Kibirli değildir, okuyucusuna üstten bakmaz. Beğenmediği filmleri ince ayarlanmış bir üslupla eleştirir ama küçük düşürmez. Elbette sert yazıları vardır. Çok sevilen bazı filmler için olumsuz yazılar yazdığı olmuştur ama bugünlerde Twitter’da örneklerine sıkça rastladığımız filmi çok sevenleri sinirlendirecek ya da kötü hissettirecek bir üslup değildir bu.
Atillâ Dorsay’ın 1980’lerden beri özellikle ülkemizde vizyona girmiş yabancı filmlere yazdığı eleştiri yazılarından oluşturduğu ‘Hayatımızı Değiştiren Filmler’ serisinin dördüncü, meslek hayatının da 55. kitabı yine Remzi Kitabevi’nden çıkmış durumda.
400 sayfaya yakın bu dev sinema kitabında Dorsay, 2015-2020 tarihleri arasında izlediği 425 filmin eleştirisini bir araya getirmiş. Her türden filmle birlikte içinde saatlerce sinemayla haşır neşir olunabilecek bir kitap bu. Aralarında ‘Star Wars’ filmlerinin 7, 8 ve 9. bölümleri; ‘Joker’, ‘Yıldızlar Arası’, ‘Âşıklar Şehri’, ‘Görevimiz Tehlike’ serisinin 5. ve 6. filmleri, ‘Wonder Woman’, ‘John Wick 3’ gibi kitleleri kendine bağlayan büyük gişe filmlerinin yanı sıra ‘Yeşil Rehber’, ‘Yaşamın Kıyısında’, ‘Spotlight’, ‘Üç Billboard Ebbing Çıkışı Missouri’ gibi Oscar almış filmler ve ‘Saul’un Oğlu’, ‘İki Gün Bir Gece’, ‘Leviathan’, ‘Kefernahum’, ‘Parazit’, ‘Carol’ gibi dünya sinemasının en dikkat çeken filmlerini de bulunduran nefis bir seçki...
Bazı filmlerle ilgili Dorsay’la anlaşamayabilirsiniz. Aynı fikirde olmasanız da Dorsay’ın yazılarındaki renkli ve samimi üslup sizi rahatsız etmiyor, farklı bir pencere açıyor. Ama belirtelim; bu renkli üslup bazen filmlerin bazı sürprizlerini açık ederek de sağlanabiliyor. O yüzden izlediğiniz filmlerden başlayarak okumanızı tavsiye ederim bu güzel sinema kitabını...