Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de eczacılık sektörünün en bilinen isimlerinden biri Berat Beran. Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Berko İlaç’la ilaç sanayiine yatırımlar yapıyor. Sektördeki başarılarının yanı sıra hayat hikâyesiyle de ilgileri üzerinde topluyor. Öyle ki meslek dergilerinde yayınlanan röportajları kadar eczacılık kuruluşları ve eczacılık öğrencilerine “Bir Başarı Hikâyesi” başlığı altında yaptığı sunumlar alkış toplamaya devam ediyor.
Mesleğindeki başarı ve atılımları devam ederken Beran, kendine hayatı boyunca türlü biçimlerde güç veren ve örnek olan kişilerin hayat hikâyelerini paylaşmaya 2008’de Henek adlı anı-biyografi kitabıyla başlamıştı. Bu ilk kitapta, hayatı boyunca karşılaştığı her zorluk ya da umutsuzlukta, cesur adımlar atması gereken anlarda ilham olan babaannesini, lakaplarıyla söylemek gerekirse Kaçakçı Eyşo, Keçeci Eyşê, Hacı Eyşê’yi anlatmıştı.
Henek 2’de ise hayatının bir diğer rol modelinin, ilham kaynağının, bir Diyarbakır kabadayısı olan babası Xello Beran’ın hayatını yazmıştı.
Berat Beran bu kez Doğan Kitap etiketiyle raflarda yerini alan yepyeni bir kitapla karşımızda: ‘Nenem Babam ve Ben’. Şimdiye kadar kendine ilham olan kişileri anlatmış olan Beran bu kez yeni nesle ilham olmasını umduğu kendi hayatını satırlara döküyor; inişleriyle, çıkışlarıyla, cesurca kendini ortaya koyuyor.
Canan Tan’ın ön sözüyle yayımlanan Nenem Babam ve Ben, türlü zorluklar ve gel-git’ler içinde büyümüş bir eczacının Anadolu’dan İstanbul’a gelip sıfırdan başlayarak ilaç sanayiine girişini ve başarı yolunda yaşadıklarını anlatıyor.
BİR KABADAYININ OĞLU
1946 yılında doğan Berat Beran, Berat Kandili’nde doğduğu için bu ismi almış. Hastalıklarla geçen zorlu bir çocukluğun ortasında hayatının dönüm noktası, babasının sıkı bir dostunun, “Bu çocuğu Diyarbakır Maarif Koleji’ne gönder,” önerisiyle değişmiş. O güne kadar ailesinde okuyan yok… Hele İngilizce dilde eğitim alan, koskoca şehirde parmakla gösterilecek kadar az… Diyarbakır’ın bilinen kabadayılarından olan babası Xello Beran, biricik oğlunun eline silah vermektense kalem vermeyi tercih etmiş ve tüm koşullarını zorlayarak oğlunun eğitim alması için gereken tüm desteği vermiş.
Maarif Koleji’ni bitirmesinin ardından Nişantaşı Özel Eczacılık Yüksek Okulu’na giden Beran, henüz üniversite sınavının sonuçları açıklanmadan evlenmiş çocukluk aşkıyla. Eczacılığın yanı sıra felsefeyle, sosyalizmle de bu yıllarda tanışan Berat Beran, uzun yıllar boyunca devam edecek siyasi yaşamının temellerini böylelikle atmış.
Mezun olmasının ardından akademisyenliği değil, sıfırdan başlamak çok zor olsa da girişimciliği tercih etmiş, Diyarbakır’da kendi eczanesini türlü zorluklarla açmış.
Aradan geçen onlarca yılın ardından bugün Türkiye’nin önemli eczacıları arasında anılıyor. Küçücük bir dükkânda açılan Beran Eczanesi’yle başlayan serüveni, bugün 21 bin 500 metre karelik kapalı alanda 800 çalışanı ve 127 ilacı olan Berat Beran İlaç adlı markasıyla Türkiye’yi aşıp dünyanın dört yanına uzanarak devam ediyor.
Böylece Berat Beran’ın Mardin Kapı’da başlayan hayatı önce İstanbul’a, sonra dünyanın dört yanına uzanan bir büyük başarı hikâyesine dönüşüyor.
AYNI ZAMANDA BİR DİYARBAKIR ÖYKÜSÜ
Beran, 'Nenem Babam ve Ben’de çocukluğundan bugününe yaşadıklarını anlatırken aslında bir Diyarbakır öyküsü de sunuyor okurlarına. Diyarbakır’ın 70’lerde, 80’lerde yaşadığı yokluklar, Hevsel Bahçeleri, yöresel tarifler, adına türküler yazılan Mardin Kapı ve daha nicesi, Dicle’nin kıyısındaki şeftali bahçelerinin arasında başlayan bu hayat hikâyesinde yerini alıyor. Zaten Beran da kitapta, “Kendimden, ailemden ve memleketimden seçtiğim bu mizahi olaylarla birtakım sosyal çelişkileri, ekonomik ve politik dengesizliği anlatmak istedim. Bir dönem yaşananları, halkın değişen yaşam felsefesini ve de şehrimi, Diyarbakır’ı anlatmak istedim” diyor.
Öte yandan yaşanan tüm zorlukların ağırlıklı olarak mizahi bir dille anlatıldığı bu hikâyede Kürtçenin, Türkçenin ve bütün 'kendine özgü'lüğüyle 'Diyarbakır Türkçesi'nin itinayla kullanıldığını da eklemek gerekiyor.
Berat Beran, ilk ilaç üretim çalışmaları, yaptığı hatalar, kazandığı başarılar, önüne çıkan engeller ve düştüğü çelişkileri cesurca anlatmış bu kitapta. Neredeyse yetmiş yıllık bir hayat öyküsünün ışığında bir coğrafyayı, bir kültürü, bir dönemi, bir sektörü kendi öyküsünde toplayan Berat Beran’ı öğreneceksiniz. “Ben bir mücadelenin anatomisini anlattım,” diyen Berat Beran’ın ‘Nenem Babam ve Ben’ adlı bu yeni kitabı sadece eczacılık alanından kişilerin değil, hayatta başarıya giden yolda başa gelebileceklerle ilgili bir hayat dersi almak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap.