Bir ‘Hayalet’i ete kemiğe kavuşturmak

Güncelleme Tarihi:

Bir ‘Hayalet’i ete kemiğe kavuşturmak
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2021 09:28

Kaya Tanış’ın, deyim yerindeyse sürekli karşısına çıkan bir hayaletin peşine düşmesinin ürünü ‘Burası Orası Değil - Hayalet Oğuz Kitabı’. Tanış, uzun yıllar iz sürdüğü, yer yer peşinden koştuğu Oğuz Halûk Alplâçin’i, namı diğer Hayalet Oğuz’u bedenine kavuştururken, kaleme aldığı şiir, öykü, yazı ve yaptığı çevirilerle edebi bir otopsisini yapıyor aynı zamanda.

Haberin Devamı

Yakından tanıyanların haricinde, dışarıdakilerin veya edebiyat meraklılarının karşısına ilk defa 1978 yılında Tezer Özlü’nün ‘Eski Bahçe’ adlı öykü kitabında son öykünün yarı gerçek yarı hayali kahramanı olarak çıkıyordu Hayalet Oğuz. İlk paragrafında kısa ama eksiksiz bir Hayalet tasviri yapıyordu Özlü:
“Oğuz bir dönemi yaşadı. Yeryüzünde belki de hiç kimsenin yaşayamadığı gibi. Tek bir sandalye sahibi olmadı. Bir-iki giysisi temizleyicide durur, kirlenince yenilerini satın alır, iç çamaşır ve çoraplarını en yakın çöp tenekesine atardı. Ev almadı, ev kiralamadı, eşya almadı, eşya tamir ettirmedi, belki de bir tek mobilya mağazasına girmedi. Pasaport almadı, karı almadı, karı boşamadı, kimseyi gebe bırakmadı, resmi dairelere girip çıkmadı.”
Öykünün devamında Hayalet Oğuz ile herkesten farklı bir yakınlık kurmuş olan Tezer Özlü’nün kaleminden Hayalet’e ilişkin anlar, anılar ve sahneler... Aradan yıllar geçecek ve bu yıllar içinde bilhassa 1950 Kuşağı’nın yazarlarınca (örneğin Hilmi Yavuz) veya 50 Kuşağı’yla sıkı temasta olan diğer yazarlarca (örneğin Ahmet Oktay, Demirtaş Ceyhun, Arif Keskiner) kaleme alınan ‘anı’ kitaplarında Hayalet Oğuz bir görünüp bir kaybolacaktır. Ta ki Sezer Duru ve Orhan Duru’nun yıllar sonra kaleme alacağı ‘O Pera’daki Hayalet’ kitabına kadar. Oğuz Halûk Alplâçin (yahut kendi kurguladığı biçimiyle Halûk Oğuz Alplâçin -cenaze töreninde ismi Oğuz Halûk olarak okunduğu zaman, dostları sıralamadaki değişimi şaşkınlıkla fark edecektir) yıllar sonra yeniden aramızda dolaşmaya başlayacaktır. Ancak gene efsane ve rivayetlerden örülü bir Hayalet olarak...

Haberin Devamı

BİR ‘HAYALET’İN PEŞİNDE
Tezer Özlü’nün yazdıklarından başlayıp daha sonra iyice çatallanan bir yolda Hayalet’in yaşam hikâyesi hep bölük pörçük anılarda kalacak, zaman zaman kimi edebiyat dedektifleri peşine düşse de Hayalet yeniden görünmezliğe bürünecektir. Boşuna değil, 2 Eylül 1929’da Ankara’da doğan, yılankavi bir yaşam serüveninin nihayetinde 17 Eylül 1975’te Heybeliada Sanatoryumu’nda hayata veda eden Hayalet Oğuz’un ne doğum tarihi ne de ölüm tarihi en yakınları (artık her kimse onlar) tarafından bile tam olarak bilinmemektedir. Ta ki Oğuz Halûk Alplâçin’in ‘hayalet’i Kaya Tanış’a musallat olana kadar. ‘Burası Orası Değil - Hayalet Oğuz Kitabı’ adlı çalışmasında Tanış, kitabın ilk bölümünde Hayalet Oğuz ‘efsanesi’ ile önce nerede, ne zaman ve nasıl karşılaştığını anlatıyor. Aynı bölüm içinde ona musallat olan bu ‘Hayalet’in yaşadıkları ile kendi hayatı arasında yer yer benzerlikler kurup bundan ancak onu ete kemiğe büründürebildiği zaman kurtulamayacağını itiraf ediyor. Sonra işe nasıl soyunduğunu ve neticesinde nereye vardığını aktarıyor.

Haberin Devamı

Dile kolay beş yılın üzerinde bir zamana yayılan, İstanbul-Ankara-(hatta) Diyarbakır’a kadar uzanan, git geli bol, psikolojik olarak gel giti daha bol bir serüven yaşıyor Tanış. Sonra önce metinleri, Hayalet Oğuz hakkında yazılmış tek bir satırı bile atlamadan okuyor. Oğuz Halûk Alplâçin’in hayatına girmiş ama neredeyse hiç konuşmamış kişilerle birkaç kere bir araya gelip flu bütün sahneleri netleştiriyor. Kitabı okuduğunuzda göreceksiniz ki Tanış, başta Ergin Ertem olmak üzere (burada araya girmek gerek; çünkü görünen o ki Ergin Ertem kuşağının önemli kara kutularından en önde geleni) Utku Varlık, Duygu Sağıroğlu gibi isimlerle birkaç kere buluşup defineler ortaya çıkarıyor (yine araya girmek gerekirse; kitabın kapağındaki ilk defa yayımlanan Hayalet Oğuz fotoğrafı, Sağıroğlu’nun objektifinden ve yıllar sonra ortaya çıkan bir kare) ve hemen bu bölümün devamında Oğuz Halûk Alplâçin’in yaşamındaki birçok eksik parçayı ‘belgeleriyle’ tamamlıyor. Bu eksiklikler doğum tarihinden başlayıp öz-üvey ebeveyn bilgilerine, bu isimlerin geride bıraktıkları kayıtlara, uzun-kısa yaşadığı dost evlerinden oturduğu masalara ve yaptığı tüm ‘işlere’ uzanıp nihayet ölüme doğru sessiz yürüyüşüyle son buluyor.

Haberin Devamı

Kaya Tanış, kitapta bir hayaleti ete kemiğe büründürürken bunu yalınkat yaşamöyküsü ile yapmıyor. Ki yazar olarak ilk bölümde sergilediği başarının çok daha üstüne araştırmacı kimliğiyle çıkıyor. Büyük bir alçakgönüllülükle, “Mutlaka bir yerlerde eksik bir şeyler kalmıştır” notunu düştükten sonra Oğuz Halûk Alplâçin’in muhtelif imzalarla birbirinden farklı mecralarda yayımlanan şiir, hikâye ve yazıları yanında birkaç farklı müstearla (aralarında öz ve üvey babasının adı veya soyadıyla oluşturdukları da dahil) yaptığı çevirileri belgeleriyle ortaya koyuyor.

MEĞER BİR YAZIN EMEKÇİSİ
Üçü çeviri olmak üzere 32 şiir, 29 hikâye, 8 soruşturma cevabı veya yazı/fıkrayı art arda aktardıktan sonra, Hayalet Oğuz’un yayımlanmış ‘müstakil’ tek kitabı ‘Dünya Sarsılıyor Rock’n Roll’u (sadece ilk baskısında kullanılan görsel ve yazılarla) okura sunuyor. Sonraki bölüm ise aslında Hayalet Oğuz’un bugüne kadar anlatılan hikâyesindeki yapıyı ortaya koyuyor. Yaklaşık 100 kitap çevirisi veya dönemin Mayk Hammer serilerinde sıklıkla yapıldığı üzere çevirmen imzasıyla ortaya konan eserleri belgeliyor. Şiirlerini yayımladığı vakitlerde belki de beklediği ilgiyi görememekten olacak ıskalanmış bir şair, kuşağının yazarları arasında anılmasını gerektirecek bir öykücü olduğunu görüyoruz Hayalet Oğuz’un. Ama ortaya koyduğu esaslı çevirilerle (birçok tanık iyi İngilizcesi kadar kusursuz Türkçesini de över) meğer bir yazın emekçisi olduğunu ve hep ‘bohemlikle’ anılan bu ismin meğer ne kadar çalışkan olduğunu ortaya çıkarıyor.
Kaya Tanış’ın, deyim yerindeyse sürekli karşısına çıkan bir hayaletin peşine düşmesinin ürünü ‘Burası Orası Değil - Hayalet Oğuz Kitabı’. Tanış, uzun yıllar iz sürdüğü, yer yer peşinden koştuğu Oğuz Halûk Alplâçin’i, namı diğer Hayalet Oğuz’u bedenine kavuştururken, ortaya koyduğu ‘işlerle’ edebi bir otopsisini yapıyor aynı zamanda.

Haberin Devamı

Bir ‘Hayalet’i ete kemiğe kavuşturmak
BURASI ORASI DEĞİL-
Hayalet Oğuz Kitabı
Kaya Tanış
Kırmızı Kedi Yayınları, 2021
568 sayfa, 48 TL.

BAKMADAN GEÇME!