Güncelleme Tarihi:
Tek sayılık ömürleri olan dergiler yazısını sürdürüyorum. Elbette tefrika romanlar kadar olmayacak. Bu dergilerden söz ettikçe iki unsuru bir araya toplamış oluyorum. Birincisi, engebeli basın tarihimizi, basın özgürlüğünün serüvenini aktarmış bulunuyorum. Diğer yandan da okuduğunuz, tanıdığınız birçok yazarın da yasaklamalarda, kapatmalarda adının geçtiğini göreceksiniz. İsim koymadan başlayan tartışmalar, içerik tartışmalarına da sirayet eder. Bir yazılık bilgi, belge hazırlığındayken Emin Nedret İşli dostumuz beni bilgi ve belge bombardımanına tuttu. Onları okurken nicelerine tanıklık yaptığımı da hatırlayınca köşenin amacına uygun düştü. 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü yaşadığımızdan dolayı bizim için güncelliği bitmeyen bir konu niteliği kazandı.
Çoğu yazarın, şairin biyografisinde kısıtlamalar, yasaklamalar, kitap toplatmaları vardır. Ama çoğu unutulmuştur; belki bu dizi, tarihin izini sürmeye hizmet edecektir. Gazete ve dergi alanında yasaklanan ve toplatılan ilk derginin adı ‘Cüzdan’. 25x17 cm. boyutunda, 32 sayfalık, resimsiz bu dergiyi Türk yayın yaşamına birkaç kuşak hizmet edecek olan Ebüzziya ailesinin en büyük ismi Ebüzziya Tevfik Bey çıkarmıştır.
Aileden Ziyad Ebüzziya ile tanıştım, Hürriyet Yayınları’ndayken Namık Kemal’in ‘Osmanlı Tarihi’ni bugünkü dile o aktarmıştı.
Cüzdan dergisi değerli araştırmacı Âlim Gür’ün Ebüzziya Tevfik Bey hakkında yaptığı monografi çalışmasında da belirttiği üzere “Dağıtımının ikinci gününde hükümetçe toplatılan ve daha birinci nüshasında kapatılma bahtsızlığına uğrayan ilk Türk dergisidir”.
İlk ve tek sayısı 7 Zilhicce 1289/5 Şubat 1873 tarihinde çıkan, günümüz dergi formatından çok farklı olarak yayımlanan bu süreli yayın, 1872’den sonra İstanbul’da yaşanan yayın patlamasının parçasıdır. Altbaşlığında ‘Siyasiyat–Edebiyat–Hikemiyât–Fünûn–Tarih–Tiyatro–Hikâyât–Tercüm-i ahval–vesair mücaz olan her nev’i âsârı câmidir’ yazılı bu dergide Ebüzziya Tevfik Bey’e Namık Kemal, Recaizade Ekrem, Edhem Pertev, Reşad Bey, Doktor Aziz Bey gibi devrin önemli fikir ve edebiyat insanları kalem arkadaşlığı yapmışlardır.
Daha önce imtiyaz sahibi görünen Aşir Efendi’den kiraladığı Hadika dergisini yönetmekten dolayı isim sahibi olan Ebüzziya Tevfik Bey, Cüzdan’ın girişine ‘Hadika muharriri Tevfik’ imzasıyla bir mukkaddime (önsöz) yazar. 1500 adet basılan Cüzdan yayımlanabilecek duruma geldiğinde Ebüzziya Tevfik Bey o tarihte çıkmakta olan Namık Kemal’in İbret gazetesine bir ilan verir ve “Matbaa nizamnamesinin üçüncü bendinin kitap basımı hakkında olan nizamnamenin birinci bendiyle kaldırılmış olduğunu bilenlerden yani kalemini dilenci değneği etmek istemeyenlerden olduğum cihetle, Hadika’da vadettiğim Cüzdan’ı yarın neşrediyorum” der.
Ebüzziya’nın ifadesiyle 5 Şubat 1873’te dağıtıma verildiği tarihte hemen beş-altı yüz tanesi satılan Cüzdan; Bahçekapısında Tönbekici Halil Ağa, Köprübaşı’nda gazete köşkü gibi mahallere de sevk edilmiş, bu yüzden matbaada yaklaşık 600 nüsha kalmış. Matbaada kalan nüshalar Maarif Nezareti’nin (Milli Eğitim Bakanlığı) gazabına uğrayıp, Maarif Nazırı Ahmet Kemal Paşa’nın emriyle toplatılmıştır. Doktor Aziz Bey’in A. K. rumuzuyla yazdığı ‘Üfürükçüler’ makalesinin baş kısmında “Mal ve canımızı yoluna sarf ve feda etmekle borçlu olduğumuz vatan-ı azizimiz ki Memâlik-i Osmâniyedir. Bâzâr-ı ilm ü marifet olamıyor deniliyor. Sebebi halkın bir takım itikadat-ı batılaya (asılsız şeylere inanışlar) hizmet etmesi değil midir?” denilmektedir.
Bir sayılıkların serüveni devam edecek.