Bir fotoğrafın anatomisi

Güncelleme Tarihi:

Bir fotoğrafın anatomisi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2019 11:46

Kuşağımın sevdiğim şairlerinden Kemal Özer’le baş başa bir fotoğrafımız beni nedense hüzünlendirdi, anılar yumağını açtı...

Haberin Devamı

Bir fotoğraf bir anılar toplamını harekete geçirebiliyor. Fotoğraflarımı elden geçirirken bir fotoğrafa gözüm takılıyor.

Kemal Özer’le birlikte bir masa başındayız, yan yana. Kemal Özer (1935-2009) son kitabını yayımladığında benden bir istekte bulunmuştu: “Kitabın sunumunu sen yap, şiiri hakkında da konuş.”

Yer Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kokteyl salonu, yanılmıyorsam toplu şiirleri Yordam Yayınları tarafından yayımlanmıştı.

Önce genel bir giriş yaptım, daha sonra da kitap üzerine konuştum.

İki kitap için konuştum: ‘Temmuz İçin Yaralı Semah’ ve ’Yaralı Karanfil’.

Antalya’da yapılan şiir günlerinde o yıl onur ödülünü Kemal Özer’e vermiştik. Usul şöyleydi; o yıl onur ödülü verilir, ertesi yıl da onun için birçok şairin katıldığı sempozyumlar, açık oturumlar düzenlenirdi.

Haberin Devamı

Ödülü verdiğimiz yıl Kemal Özer yurtdışında olduğu için almaya gelemedi. Ertesi yıl da aramızdan ayrıldığı için törenler onsuz yapıldı. Eşi ile kızı Simge gelmişti.

Kuşağımın sevdiğim şairlerindendi, ilk kitabım ‘Yazılı İlişkiler’in başına da aldığım üç şiirden biri onundu:

“Elini tutmadı onların da hiç kimse, kelimelerden başka...”

A dergisinin isim hakkı onun adınaydı, Özer Özler olarak. 1956-1960 arasında yayımlandı.

1972’de Yeni a dergisini çıkardı. Yazılarımızı biz ona verirdik.

Beyaz Saray’ın altında bir kitapçı dükkânı açtı ve Şiir Sanatı dergisini (1965-1970) çıkardı.

Bir fotoğraf çekimi için 50 Kuşağı’nı bir araya getirmiştim. Kemal Özer’le birçok fotoğrafım var, nedense o beni hüzünlendirdi.

TÜYAP Onur Yazarı olduğum zaman benim için yaptığı konuşma hâlâ belleğimdedir:

“Futbol seyretmez, bizim gittiğimiz yerlere pek gitmez, giyimine özen gösterir, sevdiklerimizi sevmez...”

İlk yazımı dergi için verdiğimde biraz şaşırmış. Hatta daha önce bir yazımı gördüğünde isim yanlışlığı zannetmiş. Edebiyatçılığı başta bana pek yakıştıramamış.

Bir fotoğraf nedense beni hüzünlendirdi, anılar yumağını açtı... 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!