Güncelleme Tarihi:
“Başka çare kalmamıştı. Bir yerlere bir şeyler yapmak zorundaydık. Ve yapacaktık. Suriye olmazsa Yunanistan, o olmazsa İtalya ama mutlaka olacaktı. Bunu anladılar.”
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, gazeteci Murat Yetkin’e 2004 yılında verdiği demeçte, Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından önce Türkiye’de ve Türk devletindeki ruh halini bu cümlelerle anlatıyor. Yetkin’in 20. yılında güncellenmiş şekilde tekrar yayımlanan ‘Kürt Kapanı’ kitabından gün gün hatırlayalım:
16 Eylül 1998: Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, Suriye sınırındaki Reyhanlı’da bir askeri bölük denetlerken, “Türkiye komşularıyla iyi ilişkiler içindedir. Bizim bu iyi niyetimizi Apo eşkıyasını koruyan Suriye istismar etmektedir. Sabrımız taşmak üzeredir” dedi ve düğmeye bastı.
1 Ekim: Demirel, TBMM’de, “Suriye’ye mukabele hakkımızı saklı tuttuğumuzu dünyaya duyurmak istiyorum” diye seslendi.
6 Ekim: Suriye’ye yönelik ültimatomda, PKK kamplarını kapatıp faaliyetini sonlandırması, Öcalan’ı iade etmesi istendi. Ültimatom, Hafız Esad’a iletmesi için Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e verildi. Aynı gün ABD Başkanı Bill Clinton, Türk ve Suriye yönetimlerine, “PKK’ya verilen destek derhal kesilmeli” diye mesaj gönderdi. İran da devreye girdi.
9 Ekim: Öcalan, Atina’ya gitti. Havalimanında kendisini karşılayan Yunan İstihbaratı’ndan Savas Kalenderis, “Sana iltica hakkı veremeyiz” dedi.
10 Ekim: Öcalan, Moskova’ya uçtu. Faşist Vladimir Jirinovski’nin evine yerleştirildi.
12 Ekim: Mısır, Öcalan’ın Suriye’den ayrıldığını Türkiye’ye haber verdi.
21 Ekim: Türkiye ve Suriye Adana Mutabakatı’nı imzaladı.
12 Kasım: Öcalan, bir İtalyan milletvekiliyle Roma’ya uçtu.
20 Kasım: Öcalan, Roma’da villaya yerleşti. MİT, Öcalan’ı kaçırma planı yaptı. Bu plan, CIA’ye bildirildi.
21 Kasım: Başbakan Yılmaz, “Ne İtalya bu ayıbı taşıyabilir ne de biz karşılıksız bırakırız” dedi.
16 Aralık: Roma İstinaf Mahkemesi, Öcalan’ın zorunlu ikamet kararını kaldırdı.
11 Ocak 1999: İtalya Başkanı Massimo d’Allema, “Öcalan’a sığınma verilmeyecek” dedi.
16 Ocak: Öcalan, Rusya’ya döndü.
20 Ocak: Tacikistan’a gönderildi.
29 Ocak: Öcalan, Duşanbe’den St. Petersburg’a, aynı gün Yunanistan’a uçtu.
31 Ocak: Atina’dan kalkan uçak, Öcalan’ı Hollanda’ya götürecekti. Hollanda, tarihinde ilk kez hava sahasını kapattı.
1 Şubat: Uçak, Korfu Adası’na indi.
2 Şubat: Öcalan, bir Yunan istihbaratçı ile Kenya’ya uçup Yunan büyükelçiliğine yerleşti.
4 Şubat: ABD, Türkiye’ye Öcalan’ı yakalamayı önerdi. Öcalan, Kenya’da yakalanıp Türk ekibine verilecekti.
14 Şubat: Kenya güçleri Yunan büyükelçiliğini kuşattı.
15 Şubat: Öcalan, “Hollanda’ya götürüleceğiz” diye kandırılarak, elçilikten çıkarıldı. Bindiği araç, CIA’ye aitti. Araç, Jomo Kenyatta Havalimanı’nda bir uçağın yanında durdu. Öcalan, uçağa girince MİT’çiler tarafından yakalandı.
16 Şubat: Başbakan Bülent Ecevit, Öcalan’ın yakalandığını ilan etti.
Bu bir ‘eski Türkiye’ hikâyesidir. Kısa ömürlü koalisyon hükümetlerine ve zayıf ekonomisine rağmen ‘eski’ Türkiye 1984’ten bu yana aradığı Öcalan’ı ele geçirirken, on binlernce insanın ölümüne yol açan PKK’yı dağılma aşamasına getirdi. Türkiye’nin iradesi karşısında Suriye’nin direnci kırıldı; Yunanistan, İtalya ve Rusya’nın oyunu bozuldu; Almanya ve Hollanda’nın kapıları Öcalan’a kapandı. Nihayet Türkiye, ABD’nin yardımıyla amacına ulaştı.
Kürt Kapanı
Murat Yetkin
Doğan Kitap, 2019
320 sayfa, 30,56 TL.