Güncelleme Tarihi:
İnanması güç ama küçücük bir çocuğun peşindeki korsanlar bir kütüphaneyi basıyor. Tam çocuğun başına çuvalı geçirecekler ki daldaki aslanın kükremesiyle tabanları yağlıyorlar. Ama ufaklık bu kez de rengârenk kasklı, kaykaylı bir fil sürüsünün ortasında kalıyor. Bir çocuğun başına daha ne gelebilir ki, demeyin. Sürprizi bozmamak adına hepsinden bahsetmek istemem ama bir ara Elvis Presley peruklu bir uzaylı tarafından gökyüzüne ışınlanmaya çalışıldığını söyleyeyim de varın gerisini siz düşünün.
Olayların heyecanına ve Jeff Mack’in rengârenk, mizah dolu çizimlerine kendimizi kaptırmış son sürat giderken bir anda zihnimizde bir soru beliriyor: Peki ama tüm bu olanlarda bir terslik yok mu? Her şeye rağmen ufaklığın son derece mutlu görünmesi ve onun da etraftaki onca insanın da kıllarını bile kıpırdatmaması biraz tuhaf değil mi?
Yoksa tüm yaşananlar kitapların macera dolu büyülü dünyasının bir çocuğun düş dünyasına yansıması mı? Öyle ya, her şey kütüphanedeki çocuğun bir kitabın kapağını açmasıyla başlamıştı.
HEPSİ BİR HİKÂYE
Jeff Mack
Çeviren: Alara Beykan
Günışığı Yayınları, 2021
36 sayfa, 28 TL.
TEK HİKÂYE, ÜÇ FARKLI GÖZ...
İllüstratör Aysun Altındağ’ın yazıp resimlediği ve aynı hikâyeyi üç farklı gözden anlatan ‘Mini Hikâyeler’ serisi bir solukta okunuyor ancak bu kesinlikle hikâyelerin ‘minikliğinden’ kaynaklanmıyor. Altındağ zoru başararak küçücük öykülere sürükleyiciliği, mizahı, edebi tadı sığdırıyor. Üstüne karikatür tadındaki dupduru çizimleri de eklenince biri bitmeden gözünüz, kalbiniz diğerine kayıyor sabırsızlıkla.
Hayallerinin peşinden giden bir tavuğun hikâyesini bir dağ, dağın eteklerinde yaşayan çiftçi ve tavuğun kendisinden dinliyoruz. Bildiğiniz üzere tavuklar uçamayan kanatlılardan. Hal böyle olunca bizim tavuk ömrünün büyük kısmını uçamadığına üzülerek geçiriyor. Öyle ki uçan kuşları, uçakları izlerken gözleri kalp şeklini alıyor, arıları bile kıskanıyor. Ve sonunda üzülmeyi bırakıp hayallerine doğru bir adım atmaya karar veriyor. Aysun Altındağ “Kanatların olmasa bile sen uçmayı düşle” diyor ama kelimelerle değil hayallerine vinç operatörü olarak kavuşan tavuğun gözlerindeki pırıltıyla.
Çiftçi “Bir tavuğum vardı, ne güzel yaşayıp gidiyorduk” diye hikâyesine başladığında ise aradan epey zaman geçtiğini ve tavuğun artık bir pilot olduğunu öğreniyoruz. Tavuk dünyayı geziyor ve gittiği her yerden ona kartpostallar gönderiyor. Çiftçi yalnız kalmasına rağmen tavuğun sevdiği şeyi yapması onu da mutlu ediyor, tıpkı hayattaki gerçek dostlar gibi. Tavuğa engel olmayı, kalması için ısrar etmeyi aklından bile geçirmiyor. Tavuktan sonra bir tavuskuşu alıyor yanına.
Her iki kitapta hemen her sayfada uzaktan uzağa gördüğümüz bir dağ var ki meğer o da olan biteni izliyormuş sessiz sedasız. Zira üçüncü kitap tavuğun, çiftçinin ve tavuskuşunun hikâyesini dağın gözlerinden anlatıyor bizlere. Tavuskuşuyla ilgili sürpriz haberi de ondan alıyoruz.
TAVUK
ÇİFTÇİ
DAĞ
Aysun Altındağ
Masalpereset
Yayınları, 2020
Her bir kitap 24 sayfa, 25 TL.