ERKAN AKTUĞ erkan.aktug@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2022 10:38
Çağımızın en büyük sanatçılarından İngiliz ressam David Hockney, iPad’iyle doğanın uyanışını adım adım takip ettiği ‘Baharın Gelişi, Normandiya 2020’ başlıklı sergisiyle Sabancı Müzesi’nde. 84 yaşındaki Hockney, “Artık iPad’de bir ressam gibi düşünüyorum” diyor.
“Hockney’nin bu dijital imgelerdeki sanatı, 21. yüzyıl bilgisayar teknolojisinin en ileri safhasındadır.” İskoç romancı ve sanat eleştirmeni William Boyd, ‘Baharın Gelişi, Normandiya, 2020’ sergisiyle Sabancı Müzesi’ne konuk olan İngiliz ressam David Hockney’nin iPad resimlerini bu sözlerle nitelendiriyor. Capcanlı renkleri ve büyüleyici ışığıyla izleyiciyi bahar coşkusuyla kuşatan bu resimler, gerçekten de çok güzeller. Zira iPad’le yapılmış olmalarından çok, yaşayan en büyük ressamlardan Hockney’nin ustalığını, onun 60 yılı aşan resim birikimini yansıtıyorlar.
Peki, ‘Bir Sanatçının Portresi - (Havuzdaki İki Figür)’ adlı yağlıboya tablosu 2018’de Sotheby’s müzayedesinde 90.3 milyon dolara (yaklaşık 1 trilyon 414 milyon lira) satılarak ‘yaşayan en pahalı ressam’ rekorunu kıran (bu rekor 2019’da 91.7 milyon dolara satılan tavşan heykeliyle Jeff Koons’un eline geçti) David
Hockney’yi iPad’le resim yapmaya iten neydi? Öncelikle, ‘yazılımın sonunda eli takip edebiliyor olması’ydı; yani ‘sinir bozucu anlık gecikmeler olmuyor’du.
‘ADETA RESİM YAPIYORUM’Sergi kataloğunda yer alan, küratör Edith Devaney’le yaptığı söyleşide “Artık iPad’de bir ressam gibi düşünüyorum” diyen Hockney, şöyle devam ediyor: “Artık iPad üzerinde gerçekten resim yapıyorum, çünkü katmanları çok daha fazla kullanıyorum, kendim için özel yaptırdığım yeni, küçük fırçaları, küçük şekilleri vesaire kullanıyorum ve adeta resim yaptığımı hissediyorum. Bir rengi alıp deniyorsun, sonra hayır, diyorsun, azıcık daha koyu olmalı veya azıcık daha parlak ve bunu yapıyorsun. Resim yapmak da böyle bir şey zaten.”
Aslında Hockney’nin iPad’le resim yapması yeni değil. Geçmişin sanatından ilham almakla birlikte her zaman yeni tekniklere ve fikirlere açık olan sanatçı, ilk çıktığı 2010’da bir iPad edinmiş, bir büyük tablo ve 52 iPad çiziminden oluşan ‘Baharın Gelişi’ni 2012’de Royal Academy of Arts’ta sergilemişti.
‘BAHAR DURAMAZ’“Baharın yeşili nefis, taze bir yeşil ama haziranda ortadan kayboluyor” diyen Hockney, bu kez ‘baharın gelişi’ni en iyi şekilde yakalamak için 2019 sonunda Fransa’nın Normandiya kıyısında dört dönümlük bir arazide yar alan “Yedi Cüceler’inki gibi ufak bir ev”e taşındı; zira tabiatın uyanışını adım adım göstermek için kıştan başlayıp biraz da yaza kadar gitmek gerekiyordu. Başta mürekkeple çalışan Hockney, asistanının önerisiyle iPad’deki yenilikleri keşfetti ve ‘baharın gelişi’ni en iyi ve hızlı şekilde iPad’le yakalayabileceğini fark etti:
“iPad’de şunu fark ettim ki istersen renk kullanırsın, istersen çizgi çekersin, istediğin her şeyi yapabilirsin. İki hafta çalıştıktan sonra gayet iyi bir teknik olduğunu düşündüm, önceki versiyonlara göre daha iyi fırçalar vardı ve katmanlarla çalışıyordum, bazen beş katmanla... Şöyle ki, bir katman üzerinde istediğini çizebilirsin, sonra üzerine başka bir katman koyarsın ve sürekli ekleme yapabilirsin. Geriye dönüp arkadaki katman üzerinde çalışabilirsin, bazen öyle yapıyorum, aynı zamanda her şeyi olduğu gibi de bırakabiliyorum, çünkü o zaman işi daha hızlı halledebiliyor, atmosferi çabucak yakalayabiliyorum. Yani bu yepyeni bir yöntem. Çizimler ve resimler hakkında çok daha fazla şey biliyorum tabii, 60 yıl boyunca yaptım onları. Bu yöntemin yeniliği ise katmanlarda ve onlara geri dönebilmekte yatıyor. Bunu kâğıt veya tuvalde yapamazsın. Yani, iPad’le bir şeylerin kurumasını beklemen gerekmiyor, böylece sürekli çizebilirsin. Benim için iPad’de çizmek çok heyecan verici, çok ama çok heyecanlı.”
Hockney, Normandiya’da ‘baharın gelişi’ni beklerken COVID-19 pandemisi nedeniyle tüm dünya ‘büyük kapanma’ya girdi. Ama bu durum Hockney’yi pek etkilemedi: “COVID geldiğinde plan yürürlüğe girmişti bile. Ziyaretçi gelmemesi benim için bir nimetti.” Dünya ‘büyük kapanma’yı yaşarken Hockney, saatler boyunca resim yapıyor, hatta yatakta bile iPad’de çizmeye devam ediyordu. Yaptığı resimleri, “Baharı iptal edemezler, diğer her şey durabilir, ama bahar duramaz” notuyla her gün yakın çevresindeki yaklaşık 25 kişiye gönderiyordu.
USTALARA SELAM...Ve yaklaşık dört aylık bir zaman diliminde Hockney’nin ustalığını yansıtan 116 iPad resmi ortaya çıktı. Her biri tek kopya olarak ortalama 1x1.5 metre boyutlarında tuvale basılan bu resimler, ilk olarak Londra’da Royal Academy’de, ardından Brüksel Bozar’da izleyiciyle buluştu; Chicago’daki Art Institute’a gitmeden önce, Akbank’ın desteğiyle Sabancı Müzesi’ne konuk oldu.
Bir bahar ayini olarak da nitelendirilebilecek sergide, çıplak ağaçlardan tomurcuk ve çiçeklere, yemyeşil yapraklara doğanın uyanışını adım adım izlemek mümkün. Hockney’nin, Monet’nin nilüferleri ile Van Gogh’un gece resimlerine selamı da ihmal etmediği ‘Baharın Gelişi, Normandiya, 2020’, Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer’in deyişiyle “Hepimize iyi gelecek”.
David Hockney’nin ‘Baharın Gelişi, Normandiya, 2020’ başlıklı sergisi 29 Temmuz’a kadar Sakıp Sabancı Müzesi’nde görülebilir.